Ercan Havaalanı'na ilk ABD temsilcileri geliyor, geldi
Amerikan Şirketler Derneği'nin (American Business Forum İn Turkey) onursal başkanı olan Türkiye'deki ABD büyükelçisi Ankara'dan KKTC'de yapılacak toplantıya uçakla giderek Ercan Havaalanı'na inecektir. Böylece ilk resmi uçak ziyareti ABD tarafından yapılmış olacaktır. Böylece KKTC'nin izolasyonunun dışına çıkacak olan ilk ülke ABD olacaktır, denildi. Barış sadece askeri ve siyasi alanda değil, ekonomik ve ticari alanda da işbirliği yapılması gerekmektedir. (10.02.05)
ABD Şirketler Derneği temsilcileri 17 Şubat'ta KKTC'ye giderek işbirliği çalışmalarına başlayacaklarını bildirdi. Böylece ilk kez bir ABD pasaportuna KKTC damgası vurulacak.
Yaklaşık olarak 10 ABD şirketi bu yolculuğa hazırlanmaktadır. Onlar bir günlük ziyaretle KKTC'deki Ticaret temsilcileri ve yetkililerle görüşecek ve karşılık imkanlar araştırılacaktır.
Bu on kişilik heyet arasında teknoloji-iletişim -enerji-posta-kargo-telekomünikasyon ve benzeri firmalar bu geziye katılacaklar. Bunların hepsi gerçekleşti ama, birkaç kişinin seçimlerden önce gelmesi etki yapmak için tertiplendi. Bu işlem tümüyle adeta göstermelik oldu. Göstermelik gelişler de boy gösterme sınırında kaldı. Sonuç ise sıfıra sıfır elde var sıfır oldu!
Kişisel hürriyetlerin bazı
mahsurları da var
Gerek Kıbrıs'ta gerekse Türkiye'de aile yapısına yöneltilen aşırı saldırılar dikkat çekmektedir. Çocukların kişisel hürriyetleri aşırı derecede kadın haklarının ön plana sürülmesi ve aile yapısının değiştirilmesi hususunda bazı TV'lerde ve bazı gazetelerde devamlı olarak salvo şeklinde demeçler ve yazılar dikkat çekmektedir. Yeni çıkan Türk ceza yasasının son dönemlerinde de "zina" tartışması büyük yankılar uyandırdı. Başbakanın aileye dönük savunmasına büyük reaksiyonlar oluşturuldu ve Zina kelimesi adeta yasadan atıldı. Aile yapısı ve çocuk eğitimi hakkında doğru veya yanlış birçok yazılar yayınlanmaktadır. Bunlar birçok yerlerden alınmakta ve bazen tesadüfen, bazen bilgisizce, bazen de öneminin ve etkisinin farkında olmadan bir yerlerden alınmakta ve milletin önüne, sanki mutlak doğruymuş şeklinde lanse edilmektedir. Böylece insanlarımız bir şekilde yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Bu yazıların birçoğu adeta sefil ve kokmuş, dejenere olmuş batı hayatını anlatan dergilerinden ve gazetelerinden kopya edilerek o çürümüş ve kokuşmuş batı aile yapısını ve meşruiyet dışı hayatı adeta bir örnek olarak ortaya koymaktadır.
Bu yazıların bazılarında bulunan tavsiyelere uygun olarak, çocuklara ve kadınlara verilmeye çalışılan aşırı hürriyet onları adeta aile dışına itmekte ve kendi başına buyruk yapmaya teşvik etmektedir. Kısacası Türk geleneksel aile yapısı gittikçe erozyona uğramaktadır. Bağlar gittikçe kopmakta ve Türklük ve Türklükle ilgili yaşama sistemi erimektedir. Gelenekler ve görenekler, büyüklere karşı saygı ve ilgi kaybolmaktadır. Duygular da kişiselleşmektedir. Herkes kendisine dönük düşünmeye itilmektedir. Tecrübesi az olan çocuklar daha reşit olmadan, para kazanmadan, kendi ekonomik durumuna hakim olmadan, ana ve baba parasıyla, ana babalarına karşı hürriyet mücadelesi adı altında, aile sorunlarını oluşturmaktadır. Bu durumlarda birçok ailede kopmalar oluşmakta ve bunlardan da en büyük zararı çocuklar görmektedir. Bazı çocuklar sokaklarda çare aramaktadır. Sokaklarda ise envai çeşit tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadır. Tecrübesiz ve bilgisiz gençler böylece kötü alışkanlıklara ve kötü davranışlara hatta bazen çeteleşmelere de kurban olmaktadır. Böylece gençlerde kötü-iyi mefhumu karışmakta. İnanç azalmakta ve çocuklar egoistleşmektedir. Toplumdan tamamen kopmakta hatta bazıları topluma karşı düşman kesilmektedir. Bu durum Kıbrıs'ta çok daha erken gelişmiş ve şimdiki sonuçlar onun bir mahsulüdür.
Önce onlar yapılan bütün haksızlıklara rağmen ve açık olarak görülen Rum'un esareti altına girme tehlikesini hala görmemekte ve anlamamaktadırlar. İşin tuhaf tarafı da bu durumu, sorunun tek çözümü olarak görmektedir.
Amerikan Şirketler Derneği'nin (American Business Forum İn Turkey) onursal başkanı olan Türkiye'deki ABD büyükelçisi Ankara'dan KKTC'de yapılacak toplantıya uçakla giderek Ercan Havaalanı'na inecektir. Böylece ilk resmi uçak ziyareti ABD tarafından yapılmış olacaktır. Böylece KKTC'nin izolasyonunun dışına çıkacak olan ilk ülke ABD olacaktır, denildi. Barış sadece askeri ve siyasi alanda değil, ekonomik ve ticari alanda da işbirliği yapılması gerekmektedir. (10.02.05)
ABD Şirketler Derneği temsilcileri 17 Şubat'ta KKTC'ye giderek işbirliği çalışmalarına başlayacaklarını bildirdi. Böylece ilk kez bir ABD pasaportuna KKTC damgası vurulacak.
Yaklaşık olarak 10 ABD şirketi bu yolculuğa hazırlanmaktadır. Onlar bir günlük ziyaretle KKTC'deki Ticaret temsilcileri ve yetkililerle görüşecek ve karşılık imkanlar araştırılacaktır.
Bu on kişilik heyet arasında teknoloji-iletişim -enerji-posta-kargo-telekomünikasyon ve benzeri firmalar bu geziye katılacaklar. Bunların hepsi gerçekleşti ama, birkaç kişinin seçimlerden önce gelmesi etki yapmak için tertiplendi. Bu işlem tümüyle adeta göstermelik oldu. Göstermelik gelişler de boy gösterme sınırında kaldı. Sonuç ise sıfıra sıfır elde var sıfır oldu!
Kişisel hürriyetlerin bazı
mahsurları da var
Gerek Kıbrıs'ta gerekse Türkiye'de aile yapısına yöneltilen aşırı saldırılar dikkat çekmektedir. Çocukların kişisel hürriyetleri aşırı derecede kadın haklarının ön plana sürülmesi ve aile yapısının değiştirilmesi hususunda bazı TV'lerde ve bazı gazetelerde devamlı olarak salvo şeklinde demeçler ve yazılar dikkat çekmektedir. Yeni çıkan Türk ceza yasasının son dönemlerinde de "zina" tartışması büyük yankılar uyandırdı. Başbakanın aileye dönük savunmasına büyük reaksiyonlar oluşturuldu ve Zina kelimesi adeta yasadan atıldı. Aile yapısı ve çocuk eğitimi hakkında doğru veya yanlış birçok yazılar yayınlanmaktadır. Bunlar birçok yerlerden alınmakta ve bazen tesadüfen, bazen bilgisizce, bazen de öneminin ve etkisinin farkında olmadan bir yerlerden alınmakta ve milletin önüne, sanki mutlak doğruymuş şeklinde lanse edilmektedir. Böylece insanlarımız bir şekilde yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Bu yazıların birçoğu adeta sefil ve kokmuş, dejenere olmuş batı hayatını anlatan dergilerinden ve gazetelerinden kopya edilerek o çürümüş ve kokuşmuş batı aile yapısını ve meşruiyet dışı hayatı adeta bir örnek olarak ortaya koymaktadır.
Bu yazıların bazılarında bulunan tavsiyelere uygun olarak, çocuklara ve kadınlara verilmeye çalışılan aşırı hürriyet onları adeta aile dışına itmekte ve kendi başına buyruk yapmaya teşvik etmektedir. Kısacası Türk geleneksel aile yapısı gittikçe erozyona uğramaktadır. Bağlar gittikçe kopmakta ve Türklük ve Türklükle ilgili yaşama sistemi erimektedir. Gelenekler ve görenekler, büyüklere karşı saygı ve ilgi kaybolmaktadır. Duygular da kişiselleşmektedir. Herkes kendisine dönük düşünmeye itilmektedir. Tecrübesi az olan çocuklar daha reşit olmadan, para kazanmadan, kendi ekonomik durumuna hakim olmadan, ana ve baba parasıyla, ana babalarına karşı hürriyet mücadelesi adı altında, aile sorunlarını oluşturmaktadır. Bu durumlarda birçok ailede kopmalar oluşmakta ve bunlardan da en büyük zararı çocuklar görmektedir. Bazı çocuklar sokaklarda çare aramaktadır. Sokaklarda ise envai çeşit tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadır. Tecrübesiz ve bilgisiz gençler böylece kötü alışkanlıklara ve kötü davranışlara hatta bazen çeteleşmelere de kurban olmaktadır. Böylece gençlerde kötü-iyi mefhumu karışmakta. İnanç azalmakta ve çocuklar egoistleşmektedir. Toplumdan tamamen kopmakta hatta bazıları topluma karşı düşman kesilmektedir. Bu durum Kıbrıs'ta çok daha erken gelişmiş ve şimdiki sonuçlar onun bir mahsulüdür.
Önce onlar yapılan bütün haksızlıklara rağmen ve açık olarak görülen Rum'un esareti altına girme tehlikesini hala görmemekte ve anlamamaktadırlar. İşin tuhaf tarafı da bu durumu, sorunun tek çözümü olarak görmektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006