8 yıllık AKP iktidarında dış politikamızın ne noktaya geldiğini görmek için Kıbrıs'taki gelişmelere bakmak yeterlidir.Kıbrıs Rum kesimi lideri Hristofyas, siyasilerimizden aldığı cesaretle saydı döktü.Hristofyas, "50 bin Türk yerleşik kalsın, diğerlerine para verelim, Türkiye'ye dönsünler" dedi.Tabi cüretkarlığı bununla sınırlı kalmadı, 100 binin üzerinde Rum'un Kuzey Kıbrıs'a yerleşmesini ve bunların Kıbrıslı Türklerin sahip olduğu bütün medenî ve siyasi haklara sahip olmalarını istedi.Dahası var. Hristofyas Türkiye'ye, KKTC'nin yönetiminde, yerleşime kapalı olan Maraş'ın Rumlara verilmesine karşılık, Türkiye'nin AB müzakere başlıklarından bazılarının açılmasına izin verebilecekleri önerisinde bulundu.Kısaca ne demek istiyor Hristofyas, "Alın parayı boşaltın Ada'yı", "100 bin Rum'u promosyon olarak Kuzey'e alın" ve "Boşaltın Maraş'ı açalım başlığı" demek istiyor.Kağıda ve boş bir hayale karşılık vatan toprağını istiyor Rum lider.Elbette ki gerek Kıbrıslı gerekse Türkiyeli siyasiler buna evet demeyecekler, buna şüphem yok ama benim asıl üzerinde durmak istediğim konu nüfusu 800 bin olan Rum kesiminin böyle küstahça bir teklifte nasıl bulunabildiği?Demek ki Türkiye'nin dış politikada zerre kadar caydırıcılığı kalmamış.Demek ki "dış politikada şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz" diyenler sadece atıp tutuyorlarmış, milleti kandırıyorlarmış. 8 yıllık AKP döneminde Kıbrıs politikası diye bir politika kalmadı. Hep geri gidildi. Rumlar eskisinden çok daha güçlü bir konum elde ettiler.KKTC'ye izolasyonları kaldıracağız diye yola çıkanlar, KKTC'yi topun ucuna koydular, yalnızlaştırdılar. KKTC'nin arkasından Türkiye desteği çekilirken, Rum kesiminin arkasına Avrupa Birliği yerleşti. KKTC'nin eli zayıfladı. Rum kesiminki güçlendi.Bir de Kıbrıs'ta güvenliğin garantörü olan Türk askeri ve yerleşikler de KKTC'den ayrılırsa, o zaman siz görün Kıbrıslı Rumların gerçek yüzünü?1974 sonrası şöyle dursun öncesini bile mumla ararız.Sadece Kıbrıs politikasında mı? Elbette ki hayır? Ermenistan politikasında da çuvalla(n)dık, Barzani ile ilişkilerimizde de çuvalla(n)dık, bütün dış ilişkilerimizde de çuvalla(n)dık.Dış politikada başımıza geçirilen çuvalları yırtıp atmanın tek çıkar yolu da bağımsız ve milli politikalar hayata geçirmektir.Bir ülkenin dış politikası nasıl olmalıdır sorusunun en iyi cevabını Prof. Dr. Haydar Baş'ın Sosyal Devlet Milli Devlet eserinde bulabilirsiniz.Diğer ülkelerle olan ilişkilerde en önde tutulması gereken husus milli çıkarlardır.Kıbrıs örneğinden yola çıkarsak, "Ben hem Avrupa Birliği sürecine devam edeceğim, hem de Kıbrıs'ta milli çıkarlarımı koruyacağım" diyemezsiniz. Çünkü ikisi zıt şeylerdir.AB yolunda devam edeceksen, Kıbrıs'ı feda etmek zorundasın. Peki, Kıbrıs'ı feda etsen seni AB'ye alırlar mı? Elbette ki hayır.Dolayısıyla bir tercih yapılacaksa bu AB değil, Kıbrıs olmalıdır. Milli çıkarlarımız bunu gerektirmektedir.Bu kararı verdiğiniz zaman Rum liderin artık küstahlık yapamayacağını göreceksiniz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Gazze’nin tahliyesi yakın! / 08.05.2024
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024