Türkiye'nin ev sahipliğinde 4-5 Ekim'de İstanbul'da yapılması öngörülen
"AB-İKÖ Forumu" tehlikeye girdi. Çünkü Rumların tezlerini esas kabul eden AB, KKTC'nin "Kıbrıs Türk Devleti" sıfatıyla toplantıya katılmasına karşı çıktı
AB, KKTC'yi 'yok' sayıyor
24 Nisan'daki referandumda Annan Planı'na 'evet' demesine, Batı dünyasının verdiği tüm vaatlere rağmen, 200 binlik nüfusa sahip KKTC'nin uluslararası temaslardan tecridi sürüyor. "Avrupa Birliği ile İslam Konferansı Örgütü" arasında yapılması planlanan forum, AB'nin KKTC'yı açık seçik dışlaması nedeniyle riske girdi.
Eski tas, eski hamam
Böylece Avrupa Birliği, Ankara'da AKP hükümetinin ve KKTC'de ise Başbakan Mehmet Ali Talat'ın çizdiği tüm pembe tablolara rağmen, 21 yıldır sürdürdüğü KKTC'yi "görmüyorum, duymuyorum ve anlamıyorum" politikasını sürdürüyor. Çok sayıda gözlemci, bir kaç gözboyayıcı düzenlemeden öte bu fotoğrafın değişeceğine inanmıyor.
Numaraya bak, numaraya!
AB Dönem Başkanı Hollanda, zihinleri bulandıracak bir öneri hazırlayarak, KKTC için Rumlarca "Turkish Cypriot Community" (Türk Kıbrıs Toplumu), Türkiye ve KKTC tarafından ise "Turkish Cypriot Country" (Turk Kıbrıs Ülkesi) olarak algılanabilecek "TCC" önerisini ortaya attı. Bereket versin ki, bu 'yüzsüz' öneri Ankara tarafından kabul edilmedi.
AB Dönem Başkanı Hollanda'nın, KKTC için Rumlarca "Turkish Cypriot Community" (Türk Kıbrıs Toplumu), Türkiye ve KKTC tarafından ise "Turkish Cypriot Country" (Turk Kıbrıs Ülkesi) olarak algılanabilecek "TCC" önerisini ortaya attığı, ancak önerinin Ankara tarafından kabul edilmediği belirtiliyor.
Yunanistan'ın desteğindeki Rum Yönetimi'nin, İKÖ'nün Haziran ayında aldığı karar uyarınca KKTC'nin Forum'a "Kıbrıs Türk Devleti" tanımıyla katılmasını önlemek için başlattığı yoğun kampanya, AB nezdinde istenen sonucu verdi.
Brüksel'de toplanan AB Daimi Temsilcileri, Ankara'ya rest çekerek, Türkiye'nin geri adım atmaması halinde toplantının ertelenmesi kararını verdi. Daimi Temsilciler toplantısı öncesi salı akşamı Ankara'da AB Büyükelçileri ile bir araya gelen Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Baki İlkin ise Türkiye'nin geri adım atmayacağını bildirmişti. New York'tan dönem Dışişleri Bakanı Gül de toplantının "siyasi" değil, "kültürel" bir toplantı olduğunu belirterek İKÖ tarafından benimsenen sıfatın KKTC'nin tanınması anlamına gelmediğini vurgulamıştı.
Ertelenme
istenebilir
Üst düzey bir AB diplomatı, Türkiye'nin yaklaşımını değerlendirirken "Sorun, AB'nin farklı bir perspektifinin olmasıdır çünkü Rumlar, Kuzey Kıbrıs'ın toplantıya 'Kıbrıs Türk Devleti' adı altında katılması durumunda, tanıma ile ilgili kırmızı çizginin aşılacağını düşünüyorlar. Bir formül bulunmazsa AB, Türkiye'den toplantıyı ertelemesini isteyecek" diye konuştu.
"TCC" formülü
Bu arada, Hollanda'nın çözüm bulmak amacıyla bazı formüler üzerinde durduğu de belirtiliyor. Bu formüllerden biriyle, KKTC'nin Forum'a "TCC" sıfatıyla katılması öngörülüyor. Rumlar'ın, KKTC'nin toplantıda İKÖ'daki eski tanımı olan "toplum" sıfatıyla yer almasını istedikleri dikkate alınarak, her iki tarafın kabul edilebileceği düşünülen "TCC" formülü geliştirildi.
Böylece, "TCC" sıfatının, Rumlarca "Turkish Cypriot Community" (Türk Kıbrıs Toplumu), Türkiye ve KKTC tarafından ise "Turkish Cypriot Country" (Turk Kıbrıs Ülkesi) olarak algılanabileceği düşünülüyor. Ancak, Türk tarafının bu öneriyi kabul etmediği bildiriliyor.
AB diplomatı, "Toplantıya sadece dört gün var. Bugün (perşembe) kritik bir gün. Çözümün bulunmaması durumunda AB tarafı, toplantıya katılamayacak" diye konuştu.
"AB-İKÖ Forumu" tehlikeye girdi. Çünkü Rumların tezlerini esas kabul eden AB, KKTC'nin "Kıbrıs Türk Devleti" sıfatıyla toplantıya katılmasına karşı çıktı
AB, KKTC'yi 'yok' sayıyor
24 Nisan'daki referandumda Annan Planı'na 'evet' demesine, Batı dünyasının verdiği tüm vaatlere rağmen, 200 binlik nüfusa sahip KKTC'nin uluslararası temaslardan tecridi sürüyor. "Avrupa Birliği ile İslam Konferansı Örgütü" arasında yapılması planlanan forum, AB'nin KKTC'yı açık seçik dışlaması nedeniyle riske girdi.
Eski tas, eski hamam
Böylece Avrupa Birliği, Ankara'da AKP hükümetinin ve KKTC'de ise Başbakan Mehmet Ali Talat'ın çizdiği tüm pembe tablolara rağmen, 21 yıldır sürdürdüğü KKTC'yi "görmüyorum, duymuyorum ve anlamıyorum" politikasını sürdürüyor. Çok sayıda gözlemci, bir kaç gözboyayıcı düzenlemeden öte bu fotoğrafın değişeceğine inanmıyor.
Numaraya bak, numaraya!
AB Dönem Başkanı Hollanda, zihinleri bulandıracak bir öneri hazırlayarak, KKTC için Rumlarca "Turkish Cypriot Community" (Türk Kıbrıs Toplumu), Türkiye ve KKTC tarafından ise "Turkish Cypriot Country" (Turk Kıbrıs Ülkesi) olarak algılanabilecek "TCC" önerisini ortaya attı. Bereket versin ki, bu 'yüzsüz' öneri Ankara tarafından kabul edilmedi.
AB Dönem Başkanı Hollanda'nın, KKTC için Rumlarca "Turkish Cypriot Community" (Türk Kıbrıs Toplumu), Türkiye ve KKTC tarafından ise "Turkish Cypriot Country" (Turk Kıbrıs Ülkesi) olarak algılanabilecek "TCC" önerisini ortaya attığı, ancak önerinin Ankara tarafından kabul edilmediği belirtiliyor.
Yunanistan'ın desteğindeki Rum Yönetimi'nin, İKÖ'nün Haziran ayında aldığı karar uyarınca KKTC'nin Forum'a "Kıbrıs Türk Devleti" tanımıyla katılmasını önlemek için başlattığı yoğun kampanya, AB nezdinde istenen sonucu verdi.
Brüksel'de toplanan AB Daimi Temsilcileri, Ankara'ya rest çekerek, Türkiye'nin geri adım atmaması halinde toplantının ertelenmesi kararını verdi. Daimi Temsilciler toplantısı öncesi salı akşamı Ankara'da AB Büyükelçileri ile bir araya gelen Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Baki İlkin ise Türkiye'nin geri adım atmayacağını bildirmişti. New York'tan dönem Dışişleri Bakanı Gül de toplantının "siyasi" değil, "kültürel" bir toplantı olduğunu belirterek İKÖ tarafından benimsenen sıfatın KKTC'nin tanınması anlamına gelmediğini vurgulamıştı.
Ertelenme
istenebilir
Üst düzey bir AB diplomatı, Türkiye'nin yaklaşımını değerlendirirken "Sorun, AB'nin farklı bir perspektifinin olmasıdır çünkü Rumlar, Kuzey Kıbrıs'ın toplantıya 'Kıbrıs Türk Devleti' adı altında katılması durumunda, tanıma ile ilgili kırmızı çizginin aşılacağını düşünüyorlar. Bir formül bulunmazsa AB, Türkiye'den toplantıyı ertelemesini isteyecek" diye konuştu.
"TCC" formülü
Bu arada, Hollanda'nın çözüm bulmak amacıyla bazı formüler üzerinde durduğu de belirtiliyor. Bu formüllerden biriyle, KKTC'nin Forum'a "TCC" sıfatıyla katılması öngörülüyor. Rumlar'ın, KKTC'nin toplantıda İKÖ'daki eski tanımı olan "toplum" sıfatıyla yer almasını istedikleri dikkate alınarak, her iki tarafın kabul edilebileceği düşünülen "TCC" formülü geliştirildi.
Böylece, "TCC" sıfatının, Rumlarca "Turkish Cypriot Community" (Türk Kıbrıs Toplumu), Türkiye ve KKTC tarafından ise "Turkish Cypriot Country" (Turk Kıbrıs Ülkesi) olarak algılanabileceği düşünülüyor. Ancak, Türk tarafının bu öneriyi kabul etmediği bildiriliyor.
AB diplomatı, "Toplantıya sadece dört gün var. Bugün (perşembe) kritik bir gün. Çözümün bulunmaması durumunda AB tarafı, toplantıya katılamayacak" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.