Koçspor Bahçe

Adını çok duymuştuk fakat kendisini hiç bu kadar yakından görmemiştik...

Bay special one diyorlardı.

Efsane hoca, dünya markası "özel kişi...", 12 milyon Euro maaşı, başkanın otelinde kral dairesi, yediği içtiği...

Allah bereket versin, bir eli yağda bir eli balda...

Ülke, tarihinde böyle hoca görmedi, göremezde...

O ne yaptı 8 ayda?

Ne saygı gösterdi rakiplerine, ne de bir teknik direktör gibi davrandı.

En büyük rakibinin hocasına önce hakaretler etti, sonra da fiili saldırıda bulundu.

Herkesin gözü önünde...

Ne zaman basın açıklamasında bulunsa, kibirli ve yüksekten uçan yapısı, kaba saba tutumları ile Fenerbahçeliler tarafından da sevilmedi.

Fenerbahçe, Türk sporunun ve futbolunun 118 yaşındaki güzide köklü takımı...

11 yıldır şampiyon olamıyorlar.

Aziz Yıldırım başkanlığında 4 yıl şampiyonluk gelmeyince kulübün taraftarı ve kongre üyeleri rekor bir oy ile 21000'e yakın üyesinin 17000 küsür oyu ile Ali Koç'u başkan seçtiler.

Güya zengin ya, parası var ya, "Sen yaparsın" dediler, verdiler kulübün anahtarını, sanki 100 küsur yıllık futbol takımı ortada kaldı da, "Al sen yönet, sen ne yaparsan kabulümüz" dediler.

Takımın forması Koç Holding firmalarının reklamları ile dolu.

Başkanın aile firmalarından başka sponsor yokmuş gibi...

7 yıldır şampiyonluk yok, başarı yok, dünyanın parasını harcadıkları güya dünya starlarını topladılar.

Yine hüsran, yine mevsim hazin sonbahar.

Başarı ve şampiyonluklar gelmedikçe de rakiplerini tu kaka etmekten geri durmadılar.

TV muhabirliğinden gelen, her şeyi çok bilen, halı sahada bile kendi kazanana kadar maçı bitirmeyen, mızıkçı bir asbaşkan eline bırakılan Fenerbahçe maalesef kaybetmeye mahkum oldu.

150 milyon dolar borç ile aldıkları yönetimi, gelinen 7 yıllık süreçte 600 milyon dolar borçlu seviyesine getirdiler.

Ayrıca ceplerinden verdiklerini söyledikleri 100 milyon doları da eklerseniz, durumun ne kadar vahim olduğunu tüm çıplaklığı ile görürsünüz.

Yaş ortalaması 29 olan bir takım yaratıldı.

Bonservis ve maaş ödemeleri ile sırf şampiyon olabilmek için milyonlarca dolar para sokağa atıldı.

Gençlere yatırım, harcanan paranın yüzde 1'i bile değil.

"Ali Koç başkan Fenerbahçe şampiyon" diyen tirübünlerden, "Ali Koç istifa" diyen insanlara gelindi bu gün.

Demek ki ne imiş, para her şeyi satın almıyormuş.

Yalı çocuğu, sokak çocuğuna yenildi.

Pahalı elbiseleri, fiyakalı ayakkabıları maçı kazanmaya yine yetmedi.

Temennim odur ki, devletin ve kamunun bütün imkanları ile seçimlere girenler, halktan koptukları için, seçmenin derdini duymadıkları için, artık doydukları için kaybedecekler...

Kazanan yine emekçiler olacak.

Spor nasıl yönetiliyor ise siyaset kurumu da öyle tekdüze yönetiliyor.

Galatasaray Spor Kulübü'nün 5. yıldızı almaya çok yakın olması ve başarılar elde etmesinin temelinde demokratik bir yönetim yapısına sahip olması var.

İki sezon üst üste başarı gelmezse gözünün yaşına bakılmadan, kim olursa olsun başkan ve yönetim değiştiriliyor.

Çözüm basit...

Kötü yönetiliyorsan, değiştir.