Milli takımımız Letonya karşısında arzu etmediğimiz bir sonuç alarak hepimizi üzdü.
Doğrusunu söylemek gerekirse sonucun böyle olması özellikle 3-1'den sonra oyunda anlamsız bir şekilde kontrolü kaybetmemizden kaynaklandı.
Yapmamız gereken her zaman övündüğümüz Türk duvarını örmekti.
Bunu bir türlü yapamadık. Üstelik 3-1'den sonra rakibimizin sinirleri bozulmaya başlamıştı.
Kolaylıkla geriden çıkıp 4. veya 5. golleri bulmamız işten bile değildi.
Yediğimiz ilk golden önce Ozan Kabak önce hava topunu kaybediyor sonra depar atan rakibini kaçırıyor.
Letonya'nın ikinci golünden önce Caner ofsaytı bozuyor.
Yediğimiz üçüncü golden önce ise top Mert Müldür'ün bacak arasından geçiyor. Bu derece basit hatalar yapmamızı aklım almıyor.
Genel olarak maça iyi başladık. Forvet hattımız olması gerektiği gibi hareketliydi.
Gerçi bu durum geçen maçlarda oluşan Hakan Çalhanoğlu, Yusuf Yazıcı uyumunu zaman zaman sekteye uğrattı.
Hareketlilik vardı ama baskı da yapamadık. Çağlar sanki orta saha oyuncusu gibi oyunu forse etti.
Mert Müldür, hücum gücü yüksek ama savunma yönü zayıf bir oyuncu.
Letonya bu zafiyeti değerlendirmeye çalıştı ve başarılı da oldu. Mert'in penaltı aldırdığı pozisyon öncesi hareketleri de çok şıktı.
Maalesef Şenol Güneş'in yaptığı değişiklikler de fayda sağlamadı.
Ozan Tufan ve Okay Yokuşlu'nun oyunları topun bizde kalmasına yetmedi.
Sonradan oyuna giren Taylan da bu açıdan faydalı olamadı.
Şimdi istemediğimiz bu sonucun çok üstünde durmadan eksiklerimizi düzeltip Avrupa şampiyonasına hazırlanalım.