logo
23 NİSAN 2024

'Kopyacı değil tez sahibiyiz'

15.03.2011 00:00:00
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş; IMF, ABD ya da AB kopyacısı olmadıklarının altını çizerek, "Onun için bizim partimiz hiç bir zaman bir CHP'ye benzemez, MHP'ye benzemez, AKP'ye zaten hiç benzemez" dedi.

EYÜP KABİL - İSTANBUL

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin uzun yıllardan beri çok ciddi bir 'sarmal'la hayatını devam ettirdiğine işaret ederek, "Bu sarmallar nedir diye sorulduğunda aklımıza Avrupa Birliği sarmalı, ABD sarmalı, IMF sarmalı gelmektedir" dedi. Meltem TV'de dün akşam yayınlanan 'Siyaset Özel' programında Türk medyasının tanınan isimlerindem Gülgün Feyman, Behiç Kılıç, Muharrem Bayraktar ve İlhan Gültekin'in sorularını cevaplandıran Prof. Dr. Baş, iç ve dış politikalarımızda bulunan etkenlerin hepsini siyasi ve devlet hayatımızda da gördüğümüzü dile getirdi.

Türk siyaseti nasıl etki altına alınıyor?BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Avrupa Birliği durup dururken sizin içinize sirayet etmiyor. Yani iç politikamız, dahiliye politikamız Avrupa Birliği görüşleri istikametinde gündeme gelirken; Avrupalı gelip de başbakan olarak, içişleri bakanı olarak, bakanlar kurulu olarak bunu yapmıyor. Ne ile yapıyor bunu? Türkiye'deki siyaset ile birlikte bunu yapıyor. İşte bu AKP'dir, CHP'dir, MHP'dir, SP'dir vesaire... Daha... Mesala bizim hariciye politikamıza bakıyoruz, noktası virgülüne ABD'nin talimatlarıyla dolu olan bir hariciye politikası görüyoruz. ABD'den faraza bir hariciye vekili gelip de, bunu siz böyle yapacaksınız demiyor ama uygulamada baktığımız zaman sanki Türkiye hariciye konularında ABD'nin bir kopyası. Ne ile bunu icra ediyor? Türkiye'de, bizim partilerimizle beraber. Dikkat ederseniz belli zamanlarda belli aralıklarda hemen hemen bütün partilerin başkanları ekipleriyle beraber bu dediğim ülkelere giderler, seyahat ederler, gelir millete de hiç bir şey anlatmazlar ve bunları hayatlarına geçirirler."

Gidişatın sonu yoklukTürkiye'nin çoktan bağımlı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Siz kendi başınıza bir ekonomik politika yürütebiliyor musunuz?Yürütemiyorsunuz, niye? Çünkü IMF'nin talimatlarıyla ekonomisini tanzim eden Türkiye var önümüzde. Türkiye gerek tarımda, gerekse de hayvancılıkta, madencilikte, ticarette, sanayide, iç işlerimizde, hariciye politikamızda, milli eğitimimizde tamamen kuşatıldı. Onun için 'Türkiye'nin yepyeni bir anlayışa ve siyasete ihtiyacı var' dedik. Bağımsız bir politikaya, bağımsız bir siyasete, bağımsız bir olguya ihtiyacı var. Biz yola çıkmadan önce de çok samimi konuşuyorum, merhum Ecevit başta olmak üzere şuan da merhum olan bazı siyasi büyüklerin de bulunduğu topluluklara hazırladığımız dosyalarımızı, raporlarımızı getirdik. Ülkenin bu gidişle on yıl sonrası, yirmi yıl sonrası karanlıktır. Niye biz kendi insanımızı yetiştirmiyoruz, kendi hariciyemizi devreye koymuyoruz, kendi dahiliye politikalarımızı ortaya koymuyoruz? Binanaleyh bu gidişatın sonu milletin ve devletin yokluğu manasına gelir. Bizi dinlediler, raporlarımıza baktılar doğrudur dediler ama aradan zaman geçti, baktık ki eski tas eski hamam. 'Bize iyi dediler' ancak yine eskisi gibi devam ettiler. Bunun üzerine bir siyasi kadro olarak ortaya çıkma durumunda kaldık. Biliyorsunuz biz 1980 sonrasından ta günümüze kadar bir kültür hareketiyiz. Hakikaten yetişmiş mümtaz arkadaşlarımız var, çok sayıda öğretim görevlisi kardeşimiz var, öğretmenlerimiz var, mühendislerimiz var, hukuk sahasında hakikaten söz sahibi arkadaşlarımız var. Hangi sahada olursa olsun bunlar bir düşüncenin, milli bir oluşun, bir çilenin mahsulü olan insanlardır. Dediler ki: Bu böyle olmaz. Türk milletinin çıkarları ne, o zaman bunu hayata geçirmek için bir politika vaaz etmemiz lazım, milletimize bunu deklare ederi,z anlatırız, milletimizde bunu beğenirse evet der yola çıkarız. Bağımsız Türkiye Partisi'nin ortaya çıkış tarzı bu."

Kopyacı değil, tez sahibiyizBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş; IMF, ABD, AB kopyacısı olmadıklarının altını çizerek, şöyle devam etti: "Bunlara karşı olduğumuz sadece duygu, düşünce, fikir olarak değil; 'sen karşısın ama Avrupa Birliği'nin ekonomisine karşılık senin ne alternatifin var, ABD'nin ekonomisine karşılık senin ne alternatifin var?' sorularından yola çıkarak biz tezlerimizi hazırladık. Bunun üzerine Milli Ekonomi Modeli dediğimiz modeli işte biz o günlerde vaaz ettik, kitap haline getirdik, tez haline getirdik. Bizi dinleyen insanlar, 'bunlar bizi diğerleri gibi aldatıyor, yanıltıyor' demesinler diye de uluslurarası kongrelerde gündem ettik. Yedi tane uluslararası kongre yaptık. Niye yaptık? Şu Milli Ekonomi Modeli tezine. 400'e yakın bilim adamı görüşlerini ortaya koydular. Ekonomi tarihinde olmayan görüşü biz buraya getirdik. Biliyorsunuz bütün ekonomiler, üretime endekslenmiş modellerdir. Oysa bizim modelimiz tüketim endeksli modeldir. Yani nereden yola çıktık biz; fakirden, fukaradan, hamaldan, çöpçüden, işçiden, memurdan, emekliden, tarım kesiminden, orman kesiminden, hayvancısından bunlardan yola çıktık. Tüketen insanın tüketebilme kabiliyeti nasıl olabilirliliğini düşünerek biz bunu vaaz ettik. Hakikaten çok da ilgi gördü. Her konu aslında başlı başına orijinaldir. Onun için bizim partimiz hiç bir zaman bir CHP'ye benzemez, MHP'ye benzemez, AKP'ye zaten hiç benzemez. Başlı başına bir tezdir, başlı başına bu milletin verileriyle, olgularıyla oluşmuş bir mantalitenin, bir görüşün, bir tezin adıdır. O tezide hayata aktarabilmek için bir kadro kurulmuştur o da Bağımsız Türkiye Partisi'dir."
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'

Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, 'Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım' dedi.
23.04.2024 11:50:00
İhlas Haber Ajansı
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu.

Osmanoğlu; 'Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir' dedi.

'Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin'

Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, 'Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir' diye konuştu.

'Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir'

Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor' dedi.

Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, 'Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor' diye konuştu.

Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl sıcaklıkların geçtiğimiz yıllara oranla 4 ila 6 derece arttığını belirterek hava sıcaklıklarındaki artışlarla birlikte Akdeniz ikliminin karasal iklime doğru ilerlediğini söyledi.
23.04.2024 11:06:00
İhlas Haber Ajansı
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Doğu Akdeniz ve Hatay'da ilkbahar mevsimine girmesiyle sıcaklıklar artmaya başladı. Depremin vurduğu Hatay'da, gündüz saatleri adeta yaz mevsimini aratan sıcaklık varken gece saatlerinde kış mevsimini hissettiren hava durumu yaşanıyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, yaşanan hava değişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında sıcaklık artışının olduğuna dikkat çekerek Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal iklime doğru ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca iklim değişikliğinin zaman geçtikçe daha da artacağını ifade eden Sakallı, hava kirliliğinin artması ve doğa tahribatına devam edilmesi iklim değişikliğini arttırdığını söyledi.

'Yağış miktarında değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var'

Yağış miktarının değişmemesine rağmen yağış periyodunun değiştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'Özellikle son 30 yılda sıcaklık artışı, diğer aylara göre ortalamanın bayağı üzerinde seyrediyor. Bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında bir sıcaklık artışı gördük. Bu durum Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal çölleşen bir iklime doğru ilerliyor. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız yağış aralıklarının değişmesi ve yağış rejiminin değişmesidir. Bir yılda buraya düşen yağış miktarında, çok fazla değişiklik yok. Son 30 yılı incelediğimizde global su bütçesini modellediğimiz yayınımıza göre özellikle, İskenderun ve Akdeniz bölgesinde düşen yıllık yağış toplamında herhangi bir değişiklik yok. Bu değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var. Yağış periyotlarındaki değişim beraberinde güçlü kurak periyotları doğurmaktadır' dedi.

'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor'

İklim değişikliğinin çeşitli etmenlere göre artığını belirten Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor. İskenderun ilçesindeki; hava kirliliği , doğanın tahribatı, taş ocaklarının faaliyet göstermesi ve buna benzer etmenlerle iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırarak karşımıza çıkaracaktır' ifadelerini kullandı.

Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi

Başkentte kırmızı beyaza bürünen binaların oluşturduğu görsel şölen havadan görüntülendi.
23.04.2024 09:03:00 / Güncelleme: 23.04.2024 09:06:54
İhlas Haber Ajansı
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başkent Ankara'nın bir çok bölgesi dev Türk bayraklarıyla donatıldı.

Çankaya, Keçiören ve Altındağ'a asılan dev ay yıldızlı bayraklar dron ile havadan görüntülendi.



Öte yandan I. ve II. TBMM Binası ışıklandırılırken restorasyonu tamamlanan EGO Genel Müdürlüğünün yeni binasında ise dev Türk bayrağı sarkıtıldı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gün boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.
23.04.2024 08:21:00 / Güncelleme: 23.04.2024 08:32:04
Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinde yanında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Arapça sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu. Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde ise iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat'ta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, TİKA tarafından restore edilen Abdulkadir Geylani Külliyesi ve İmam-ı Azam Külliyesi'ni ziyaret etti.

Bağdat'ta bulunan Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Abdulkadir Geylani gibi Kürt şahsiyetlerin İslam'a hizmetleri hakkındaki sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu.



Ali Erbaş'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesindeki özgeçmişinde "İyi derecede Arapça ve Fransızca bilmektedir" ifadeleri yer alıyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.