Koronada ilk aşımızı olduk
Ülke olarak küresel çapta devam eden koronavirüs aşı çalışmalarına 16 Eylül itibarıyla fiilen katıldık. Bir Çin firması tarafından geliştirilen korona aşısı, dün ilk olarak Ankara, İstanbul, İzmir, Kayseri, Gaziantep ve Malatya’da yaklaşık 1300 sağlık çalışanına yapıldı
16.09.2020 19:03:00
Küresel çapta devam eden koronavirüs aşı denemelerine Türkiye de 16 Eylül itibarıyla fiilen katıldı. Çin merkezli Sinovac Biotech tarafından geliştirilen koronavirüs aşısı, dün ilk olarak yaklaşık 1300 sağlık çalışanına uygulandı. 14 gün sonra aynı kişilere bir kez daha uygulanacak aşının ilk deneme sonuçları Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile de paylaşılacak. Bu ilk aşamanın ardından gönüllülük esasına göre ağırlıkla kronik hastalığı bulunan 13 bin kişiye bu aşının yapılması planlanıyor. Türkiye'de uygulanmaya başlanan koronavirüs aşısı daha önce Çin ile birlikte Endonezya, Brezilya, Bangladeş'in de arasında bulunduğu çok sayıda ülkede 10 bin kişiye uygulanmıştı. Yapılan açıklamalara göre Çin üretimi aşı Ankara'da Hacettepe, Ankara Hastanesi ve Şehir Hastanesi'nde uygulanacak. İstanbul'da Marmara, İstanbul Üniversitesi Tıp fakülteleri ile birlikte bazı özel hastanelerin yanı sıra İzmir, Kayseri, Gaziantep, Malatya'nın da arasında bulunduğu seçilmiş illerde uygulandı.
Virüs hızla bulaşıyor
Aşı çalışmalarına konusunda bu gelişme yaşanırken, koronavirüs salgının kontrol altına alınmış olması için 1'in altında olması gereken R0 değeri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yükselişte. Konu Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Matematiksel Modelleme Araştırma Grubu'nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) koronavirüs salgınının "R0" değerinin (bulaştırıcılık katsayısı) 2.06 olduğunu açıklaması üzerine yeniden gündeme geldi. Temel bulaştırma sayısı olarak bilinen "R0" değeri, virüsü taşıyan bir kişinin kaç kişiye bulaştırabileceğini gösteriyor. DESAM Enstitüsü Matematiksel Modelleme Araştırma Grubu lideri Prof. Dr. Evren Hıncal, Covid-19 salgınının bulaşıcılığını gösteren R0 değerinin 1'in üzerinde olmasının, toplum içerisindeki vaka sayısında belli bir hızda arttığını gösterdiğini söyledi. Salgının kontrol altında olduğunu söyleyebilmek için R0 sayısının 1'den küçük olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Hıncal, yapılan hesaplamalarda 15 Eylül 2020 tarihinde KKTC'ye ait R0 değerinin 2.06 olarak belirlendiğini ve bu değerin şu anda bir kişinin virüsü iki kişiye bulaştırdığını gösterdiğini kaydetti.
Peki Türkiye'de R0 değeri ne durumda?
Türkiye'de bulaştırıcılık katsayısıyla ilgili son yapılan açıklama Sağlık bakanı Fahrettin Koca tarafından 24 Haziran'da yapılmıştı. "R0 değerinin şu anda 1 olduğunu söyleyebilirim" ifadeleri kullanan Koca, 20 Mayıs'ta düzenlediği basın toplantısında ise bir kişinin virüsü bulaştıracağı kişi sayısını gösteren R değerinin 0.72'ye gerilediğini belirtmişti. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel ise Ağustos ayı başında yaptığı bir açıklamada, "Son artışlar ile R değeri 1'in üzerine çıktı. 'R değerinin 1'in üzerine çıkması' demek yayılımın artışını gösteren bir durum" şeklinde konuşmuştu. Salgın yaklaşık 2.5 aydır Türkiye'de etkisini artırarak devam ediyor. R0 değeriyle ilgili daha güncel resmi bir açıklama yok, ancak vaka ve can kayıplarındaki artış bulaştırma katsayısı olan R0 değerinin Türkiye'de çok yüksek bir noktaya geldiğini de ortaya koyuyor. Bu durum koronavirüs salgınının birinci dalgasında ikinci pik dönemini yaşayan ülkemizde salgının kontrol altına alınması noktasından çok uzakta olduğumuzu gösteriyor.
Salgında başlangıç evresindeyiz
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Özel Temsilcisi Dr. David Nabarro, dünyanın koronavirüs salgınının henüz başlangıç aşamasında olduğunu söyledi. Durumu 'ürkütücü' kelimesiyle nitelendiren Dr. Nabarro, İngiltere Dış İşleri Komitesi'ndeki bir oturumda İngiliz milletvekillerine hitaben şunları söyledi: "Pandemilerle ilgili bilim-kurgu eserlerde ortaya koyulan tablodan çok çok daha kötü bir durumla karşı karşıyayız. Gerçekten durum çok ciddi ve henüz salgının ortasında bile değiliz. Tam olarak ifade etmek gerekirse, başlangıç aşamasındayız! Salgının dünyaya nasıl zarar verdiğini görmeye başladık. Avrupa'da salgının geri dönüşünün acılarına tanıklık ediyoruz. Durum gerçekten kasvetli, ürkütücü ve aynı zamanda şaşırtıcı. Korkunç bir durum bu... Bir sağlık sorunu kontrolden çıkarak dünyaya diz çöktürdü. Salgının getirdiği ekonomik durgunluk ve daralma fakirlerin, yetersiz beslenenlerin sayısını ikiye katlayacak. Dünya genelinde yüz milyonlarca küçük işletme iflasa sürüklenecek."