Ölümcül koronavirüs salgınının 210 ülkeyi etkisi altına aldığını düşündüğümüzde en kötü durumdaki 10 ülkeden biri olduğumuzu görüyoruz.
Şu anda 27 bini aşan vaka sayısıyla dünya sıralamasında dokuzuncu sıradaki ülkemiz, hayatını kaybeden kişi sayısında ise 574 ile on ikinci sırada yer alıyor.
Koronavirüs salgınıyla mücadele konusunda tüm dünya ülkeleri sağlık ve ekonomik olarak tedbirler alırken, Türkiye de bazı tedbirleri hayata geçirmiş durumda.
Şimdi diğer ülkelerin ayırdıkları astronomik bütçelerin yanında Türkiye'nin açıkladığı bütçenin çok cılız kaldığının ayrıntılarına girmeyeceğim, zira günlerdir hemen her yerde bu konuşuluyor.
Ben bugün sağlık cephesinde henüz tepe noktaya gelmediği halde süper güç diye bilinen dünya ekonomilerini yerin dibine batıran koronavirüs salgınının ekonomik etkilerine dikkat çekmek istiyorum.
12 Aralık'ta Çin'de ilk vaka ortaya çıktıktan bugüne kadar geçen 124 günde oluşan ekonomik kriz büyük sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz, çok daha büyüğü geliyor.
Geçen hafta açıklamalarda bulunan Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, koronavirüs salgınının tüm dünyada 2008 küresel mali krizinden çok daha kötü ve benzeri görülmemiş" ekonomik krize yol açtığını söyledi.
Georgieva'nın da ifade ettiği 2008'deki küresel ekonomik krizi daha yolun başında geride bırakmış olan koronavirüsün bundan sonra ülkelere yaşatacakları, 1878'deki ekonomik krizi, 1929'daki büyük buhranı,
1997'deki Asya krizini ve ülkemizin 2001'de yaşadığı krizleri de gölgede bırakacak.
Rusya'dan son gelen açıklamada da bu gerçeğe dikkat çekiliyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, koronavirüs pandemisinin tetiklemesiyle ileride dünya çapında çok büyük bir ekonomik kriz baş göstereceğine dikkat çekti.
Yani bugün yaşadıklarımız karşısında sendeleyen devletlerin, gelecektekiler karşısında ayakta kalması mümkün olmayacak.
Devletler ne kadar kendi kendilerine yetebiliyorlarsa bu gelen ekonomik fırtınadan o kadar az hasarla kurtulabilecekler.
Çin ve Rusya 'kendi kendilerine yetebilme' formülünü Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde buldukları için bugün ABD'den de Avrupa'daki ülkelerin tamamından da çok daha iyi durumdalar. Ve bu koronavirüs etkisi geçtikten sonra kurulacak yeni dengelerde bu iki ülke bugün olduğundan çok daha fazla ve etkili söz sahibi olacakları kesin.
O zaman Türkiye, sadece 'evde kal' denilen vatandaşlarımız için değil devletin geleceği için de bu ülkeler gibi Milli Ekonomi Modeli'nin formüllerini hayata geçirmek zorundadır.
Çünkü hiçbir devletin olmadığı gibi Türkiye'nin de fazla zamanı yok. Arkadan gelen koronavirüs tsunamisi, önce ekonomiyi sonra da tüm dengelerimizi alt üst etmeden Türkiye'nin çok gecikmiş bu adımı atması şart ve zaruridir.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023