logo
19 NİSAN 2024

Kronik böbrek hastalarına öneriler

Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, Covid-19 salgını sürecinde, hipertansiyon veya kronik böbrek rahatsızlıkları olan hastaların dikkat etmesi gereken noktaları değerlendirdi

07.05.2020 23:20:00
Kronik böbrek hastalarına öneriler
Kronik böbrek hastalarına öneriler
Ülkemizde 18 yaş üzeri erişkin bireylerde hipertansif olan hasta oranının yüzde 30, kronik böbrek hastalığı olanların oranının da yüzde 16 olduğunu belirten Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, her iki hastalığın da ileri yaşlarda daha da yaygın olduğunu ifade etti.
50-60 yaş aralığı dikkate alındığında toplumun yaklaşık yüzde 54'ünün hipertansiyon, yüzde 20'sinin ise kronik böbrek hastalığından muzdarip olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sedat Üstündağ, "Covid-19 infeksiyonunda şu ana kadar ortaya konulmuş olan bilimsel veriler hastalığın ileri yaşta olanların yanı sıra kronik hastalığı olan bireylerde daha ağır seyrettiği yönünde. Öyleyse, sayıları hiç de az olmayan, genelde yaşları ileri olan hipertansiyon ve/veya kronik böbrek hastalığı olan vatandaşlarımız açısından hastalığa yakalanmamak toplumun geneline göre çok daha önemli, kişisel koruyucu önlemlerin titizlikle uygulanması da bu anlamda çok daha gerekli.
Bu nedenle Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu önerileri güncellenene kadar evde kalmaya devam etmek, evden çıkmak zorunda kalınırsa çevredeki herkesi bu hastalığın taşıyıcısı olarak kabul edip mutlaka burnumuzu kapsayacak şekilde maske takmak, el hijyenine önem göstermek, kuşkulu her temastan sonra usulüne uygun olarak elleri sabunla yıkamak, gereken durumlarda el dezenfektanları kullanmak vazgeçilemez koruyucu önlemler. Sağlıklı uyku, dengeli beslenme, immün sistemi zaafa uğratacak zararlı alışkanlıkları terk etmek de elbette çok kritik. Kronik hastalığı bulunanlar için bir başka önemli konu; ateş, öksürük, boğaz ağrısı, nefes darlığı, koku/tat alamama gibi bu hastalıkta sık görülen bulgular ortaya çıktığında derhal 184 veya 112 numaralı telefonları arayarak yardım talep etmek. Hastalık ne kadar erken evrede yakalanabilirse tedavi başarısı da o kadar artıyor" dedi.

'Hayati önem taşıyor'

Kronik hastalar için hastalığa yakalanmamak kadar mevcut hastalıklarının kontrol altında olmasının da hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Sedat Üstündağ, "Dünyayı kasıp kavuran bu enfeksiyon şu ana kadar yaklaşık 270 bine yakın can kaybına yol açtı. Evet, bu korkunç bir rakam, kabul edilebilecek bir sayı değil. Ancak unutmayalım ki dünyamız Covid-19 etkisi altında değilken de, dünya genelinde her yıl on milyon insan hipertansiyon ve komplikasyonları, beş milyon insan ise diyabet ve komplikasyonları nedeniyle yaşamını kaybediyordu. İlerlemiş kronik böbrek hastalarındaki yaşam kaybı oranı ise bazı malign hastalıklardan bile daha yüksek" dedi.

Tedavi kurallarına harfiyen uyulmalı

Yaşanılan zorlu süreçte kronik rahatsızlığı olan hastaların kendilerine önerilmiş diyet, yaşam biçimi ve tedavi kurallarına harfiyen uymaları, ölçme imkanları varsa usulüne uygun olarak evde kan basıncı, kan şekeri ölçümlerini yapmaları ve hastalıklarının kontrol altında olup olmadığını değerlendirmelerinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Sedat Üstündağ, "Bu anlamda eğer tuz kaybettiren bir hastalıkları yoksa hipertansiyon ve kronik böbrek hastalarına evde bulundukları bu dönemde de tuz tüketimine mutlak dikkat etmeyi tavsiye ediyorum. Biliyorsunuz böbreklerimiz bir günde en fazla 5 gram sofra tuzunu uzaklaştırabiliyorlar ama ülkemizde günlük diyetimizle bir günde ortalama 15 gram tuz tüketiyoruz. Tuzu aşırı tüketirsek kan basıncımız düzene girmez, kan basıncı kontrol altında değilse bu kez böbrek hastalığımız çok hızlı ilerleyebilir. Bu anlamda bir kez daha hatırlatmayı borç biliyorum. Tuz sadece tuzlukta bulunmaz, ince bir dilim ekmekte 200 mg, bazı peynirlerin 100 gramında 5 gram, parmesan peynirinin 100 gramında yaklaşık 20 gram tuz bulunur" diye konuştu.

'İşlenmemiş gıdaları tercih edin'

"Kronik böbrek hastalığı veya hipertansiyonu olan hastalara önerim; lütfen, evde kaldığınız şu günlerde mümkün olduğunca işlenmemiş gıdaları tercih edin, yemek pişirirken veya sofrada tuz ilavesi yapmayın" diyen Üstündağ, şunları kaydetti: "Tuz kısıtlaması dışında hekiminizin size önermiş olduğu diyet önerilerine bağlı kalın. Hareketsizlik toplumumuzun önemli bir zaafı. Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinin gerçekleştirdiği multidisipliner bir çalışmada erişkin yaştaki bireylerin sadece yaklaşık %15 kadarının yeteri kadar fiziksel aktivite gerçekleştirdiği saptanmıştı. Öyleyse, hastalarımız için bir diğer önerim de hekimleri tarafından yasaklanmışlar dışında ev içi egzersizleri gerçekleştirmeye gayret etmeleri." İHA



Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi

Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza sonucu Oğuz Murat Aci'nın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada anne ile oğlu havalimanına götürdüğü iddia edilen çalışanın tahliyesine karar verildi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürüyor.

Anne ile oğulu havalimanına götüren çalışana tahliye

Soruşturma çerçevesinde baba Bülent Cihantimur'un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan ve olay günü şüpheli Eylem Tok ile suça sürüklenen çocuk T.C.'yi havalimanına götürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Ayşe Ceren S., İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tahliye edildi.

Olayın geçmişi

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de iddiaya göre yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralanmıştı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırmış, ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edilmişti.

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, kırmızı bülten çıkarılması da talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde daha sonra şüphelilerin ABD'ye kaçtıkları ortaya çıkmıştı ve iade talebinde bulunulduğu da öğrenilmişti. Ayrıca baba Bülent Cihantimur'a 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.

Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor.
18.04.2024 22:39:00 / Güncelleme: 18.04.2024 22:43:07
İhlas Haber Ajansı
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve işyerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.



Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.