Eğer böyle bir durum varsa ve sen de bu kitabın müminleri arasında olduğunu iddia ediyorsan bu hal senin için bir felakettir, bir yıkımdır ve çelişkilerin en büyüklerinden biridir.
Hem Kerim Kitabım, baş tacım, rehberim diyeceksin hem de onun "dur" dediğine sen "geç" diyeceksin, bu durumun ne dünyada ne de ukbada makul bir izahı olamaz.
Kur'an'dan onay alamayan senden onay alıyorsa, seni sen yapan bütün değerlerini toptan alıyor demektir, seni, kökünden koparıp deli rüzgarların önüne bir ot yığını gibi salıyor demektir.
Kamu mallarına bodoslama dalanlar Kur'an ayetlerini karşılarında bulurlar ya seni nasıl bulurlar?
Kur'an ayetlerini alay konusu yapanların, onlarla dalga geçenlerin karşılarına yine o ayetler dikilirler sen de dikilebiliyor musun?
Özellikle o Kerim Kitabın helal dediklerini haram, haram dediklerini helal sayanları yine o kitap yok hükmünde kabul eder, yok sayar, ya onların senin nezdinde durumları nedir, nicedir?
Yalancılığı bir huy haline getirenleri, sözünde durmayanları, hem yaratıcıya hem de insanlara verdikleri sözlerden cayanları, bu gün ak dediğine ertesi gün kara diyenleri Kur'an'ın nasıl adlandırdığını ve nasıl andığını biliyorsun, bu tiplerin senin yanındaki dereceleri ve konumları nasıldır?
Dost hatırı için, arkadaş rızası için Hak rızasına muhalefetin yarın nice felaketlere sebep olacağını Kerim Kitaptan okuduğun halde, o kitabın onaylamadığı tutum ve davranış sahiplerini sen hangi yetki ile ve hangi cesaretle onaylıyorsun?
Söz Kur'an'dan açılmışken önce nefsime sonra da sana bazı ayetleri hatırlatmak isterim:
"Elif, Lam, Mim, Sad.
(Bu,) Bir Kitap'tır. Bununla uyarman için ve mü'minlere bir öğüt olmak üzere sana indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.
Rabbinizden size indirilene uyunuz! O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyiniz! Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.
Kendilerine azabımız geldiğinde: "Şüphesiz biz zalim kimselerdik" demekten başka savunmaları olmadı.
Kendilerine peygamber gönderilmiş olanlara da, peygamber olarak gönderilenlere de soracağız.
(Yapıp ettiklerini) onlara bilgi ile anlatacağız; çünkü biz onlardan habersiz değildik.
O gün tartı haktır. Kimin tartıları ağır basarsa, işte kurtulanlar onlardır.
Kimin tartıları hafif kalırsa, bunlar da ayetlerimize zulmettiklerinden dolayı nefislerini hüsrana uğratanlardır." (A'raf: 1?9).
Hem Kerim Kitabım, baş tacım, rehberim diyeceksin hem de onun "dur" dediğine sen "geç" diyeceksin, bu durumun ne dünyada ne de ukbada makul bir izahı olamaz.
Kur'an'dan onay alamayan senden onay alıyorsa, seni sen yapan bütün değerlerini toptan alıyor demektir, seni, kökünden koparıp deli rüzgarların önüne bir ot yığını gibi salıyor demektir.
Kamu mallarına bodoslama dalanlar Kur'an ayetlerini karşılarında bulurlar ya seni nasıl bulurlar?
Kur'an ayetlerini alay konusu yapanların, onlarla dalga geçenlerin karşılarına yine o ayetler dikilirler sen de dikilebiliyor musun?
Özellikle o Kerim Kitabın helal dediklerini haram, haram dediklerini helal sayanları yine o kitap yok hükmünde kabul eder, yok sayar, ya onların senin nezdinde durumları nedir, nicedir?
Yalancılığı bir huy haline getirenleri, sözünde durmayanları, hem yaratıcıya hem de insanlara verdikleri sözlerden cayanları, bu gün ak dediğine ertesi gün kara diyenleri Kur'an'ın nasıl adlandırdığını ve nasıl andığını biliyorsun, bu tiplerin senin yanındaki dereceleri ve konumları nasıldır?
Dost hatırı için, arkadaş rızası için Hak rızasına muhalefetin yarın nice felaketlere sebep olacağını Kerim Kitaptan okuduğun halde, o kitabın onaylamadığı tutum ve davranış sahiplerini sen hangi yetki ile ve hangi cesaretle onaylıyorsun?
Söz Kur'an'dan açılmışken önce nefsime sonra da sana bazı ayetleri hatırlatmak isterim:
"Elif, Lam, Mim, Sad.
(Bu,) Bir Kitap'tır. Bununla uyarman için ve mü'minlere bir öğüt olmak üzere sana indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın.
Rabbinizden size indirilene uyunuz! O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyiniz! Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi.
Kendilerine azabımız geldiğinde: "Şüphesiz biz zalim kimselerdik" demekten başka savunmaları olmadı.
Kendilerine peygamber gönderilmiş olanlara da, peygamber olarak gönderilenlere de soracağız.
(Yapıp ettiklerini) onlara bilgi ile anlatacağız; çünkü biz onlardan habersiz değildik.
O gün tartı haktır. Kimin tartıları ağır basarsa, işte kurtulanlar onlardır.
Kimin tartıları hafif kalırsa, bunlar da ayetlerimize zulmettiklerinden dolayı nefislerini hüsrana uğratanlardır." (A'raf: 1?9).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025