logo
03 TEMMUZ 2025

Kurtuluş ve kuruluş zeminini yeniden inşa etmek

01.03.2014 00:00:00
Bugün ülkemizin ve diğer İslam ülkelerinin temel sorunlarından biri, asıl evimiz olan İslam'ın sahih kaynaklarından uzaklaştırılıp, birlik, bütünlük, sahicilik, samimilik, hakikilik mahiyeti yok edilip yıkılarak, yerine köle ruhlu ve vazifeli şeflere bağlılık merkezli, parçalı, dağınık ve karşıtlıklar üzerine inşa edilmiş uyduruk tarikat ve cemaat gecekonduları tarafından işgal edilmesidir. Bugün İslamcı görünümlü birçok cemaat ve tarikat oluşumu, özellikle Avrupa Birliği ve Amerika emperyalizmi tarafından kontrol altında tutulmakta ve kullanılmaktadırlar. Bunların başlıca kullanım alanları şunlardır: 1- Haçlı-Siyonist Batı emperyalizminin İslam ülkelerindeki ekonomik soygun ve talanlarını meşrulaştırmak, en azından sessiz kalarak itiraz edilmesinin önüne geçmek. Bugün batının acentası ve taşeronu olarak gizli faaliyet gösteren hiçbir cemaat ve tarikatın Batının ya da başka ülkelerin bize dönük ekonomik emperyalist politikalarına karşı tavır aldığı görülmemiştir, görülmemektedir. Tam tersine okullarında İngilizce eğitim verdirerek, şefleri sıkışınca Arabistan'a ya da herhangi bir İslam ülkesine kaçacakken gidip Amerika'ya sığınarak, Batıyla her türlü işbirliği yaparak sömüren ve sömürülen organik ilişkisi pekiştirilmektedir. 2- Emperyalizm vesayetçisi tarikat ve cemaatler, siyaseten kendi bağımsız devletlerinin bağımsızlık niteliğini yok ederek Batıya bağımlı hale getirilmesini sağlamak için her türlü çabanın içerisindedirler. Gazete ve televizyonlarında İslamî hassasiyeti de olan bir tane yerli, milliyetçi ve istiklalci Türk aydınına söz hakkı vermezler. Yanlarına bile yanaştırmazlar. Gazete yazıcılarının ve televizyon gevezelerinin neredeyse tamamı Avrupa Birlikçi, Amerikancı, PKK'cı, Sorosçu ve Türk düşmanı azınlıkçıdırlar. Dolayısıyla yayın organlarında Türk'e Türk düşmanlığı propagandasını parayla satarlar. Bu propagandalara ayet gibi inandırırlar, saf Müslüman Türk ahaliyi tecavüzcüsüne âşık olmaya ikna ederler. Bunlar, birlikçi, kapsayıcı ve bütünleştirici olan, Türkiye'de hangi etnik kökenden gelirse gelsin her vatandaşı ortak millî değerlerde birleştirecek ve tek millet yapacak olan "Türk milliyetçiliği"ni ırkçılık ve günah; ama ayrılıkçılık ve bölücülük neticesini verecek olan "Kürt ırkçılığı"nı ve "kavmiyetçiliği"ni de demokrasi diye belletmeye çalışırlar. Anlamı, içeriği, çerçevesi ve hedefleri tamamen emperyalist Batı tarafından belirlenmiş olan, Türk millet birliğini darmadağın etme amacındaki demokrasi, onların yeni dinidir. 3- Dinî çerçevede İslam'ın ırkçılık karşıtlığını, asıl bağlamından koparıp saptırarak millî Türk devletinin millî değer, kurum, sembol, kural ve ilkelerini ortadan kaldırarak ahenkli, şuurlu millet birliğini kozmopolit bir kalabalığa dönüştürmek de öne çıkan çabaları arasındadır. Bu gayr-i millî enternasyonalist tavrı eskiden ümmetçilik kılıfı altında sunarlardı, şimdi onu da bıraktılar. Şimdi yeni ezberleri, ümmet söylemi yerine demokrasi söylemi. Güçlü, kendi siyasi iradesine sahip çıkan, şahsiyetli, bağımsız millî Türk devletine karşı olmaları kendi fikirleri değil, emperyalist Batının ellerine tutuşturdukları bir projedir. Zira Haçlı Siyonist Batı için bağımsız, millî, şahsiyetli, özgüveni yüksek millî devletler, her zaman tehlikelidir. Bu tehlikeyi bertaraf etmek ve kolayca sömürü düzenlerini devam ettirebilmeleri için taşeron olarak kullandıkları bu İslamcı görünümlü, ama sahih İslam'la alakası oldukça zayıflamış bu yapılara bağımsız millî Türk devletini çökertmek, dağıtmak ve yok etmek görevini vermişlerdir. Bütün kurumlarında, yayın organlarında emperyalist devletlerin sömürü ideolojisi olan enternasyonalizm, küreselcilik, evrenselcilik gibi söylemlerle millî ruhu öldürmeye, milliyetçiliği itibarsızlaştırmaya ve Türk milletini sürüleştirmeye çalışırlar.4- Haçlı-Siyonist emperyalizmi tarafından uyduruk cemaat ve tarikatlara Ilımlı İslam, dinlerarası diyalog gibi proje ve söylemlerle Hristiyanlığın İslam dünyasında taban bulmasına ve dolayısıyla her türlü misyonerlik faaliyetlerine zemin hazırlama görevi de verilmiştir. Bugünkü emperyalizmin yedeğindeki cemaat ve tarikatlar, Millî Mücadele döneminde de vardı. Bugün nasıl yerli, millî ve İslamî değerlere bağlı, geniş bir helalî ve istiklalî Müslüman Türk milleti varsa o zaman da vardı. Millî Mücadelede Atatürk, İslam Teali Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti, İngiliz Muhipleri Cemiyeti gibi Haçlı taşeronu haşerata karşı Rıfat Börekçi ve Mehmet Akif gibi gerçek ve samimi Müslüman alimlerin temsil ettiği helalî ve istiklalî Müslüman Türk milleti ile beraberdi.Kuva-yı Milliyenin istiklal cidalindeki muzafferiyetinin temel sırrı bu birliktelikte yatar. Rıfat Börekçi ve Mehmet Akif gibi maneviyat komutanlarının Atatürk gibi siyasî, askerî, maddi komutanlarla el ele vermesi, bağımsız millî Türk devletini doğurdu. O halde bugün de istiklalci millî Türk devletini yeniden ihya ve inşa edeceksek, bu sentezi güçlendirmek zorundayız. Millî olan bütün kişi ve kurumların mutlak surette samimi ve mütedeyyin Müslüman Türk kitleyi, haramî ve haşhaşilerin tasallutundan kurtarma zorunluluğu vardır.Millî Mücadele dönemini anlatan ve gerçekçi bir roman olan Tarık Buğra'nın Küçük Ağa adlı eserinde temel motif, bu sözünü ettiğimiz tasalluttan kurtuluştur. Millî Türk devletinin kuruluşu, bu kurtuluşla olmuştur. O da şudur: İşgalciler ve destekçileri olan İstanbul Hükûmeti tarafından, Kuva-yı Milliyeye yani istiklalci, Milliyetçi Türklere karşı propagandacı olarak Anadolu'ya gönderilen yeni medrese çıkışlı İstanbullu Hoca, zaman içinde düşünerek, dinleyerek, gözlemleyerek, mukayese ve muhakeme ederek Küçük Ağa yani kuvvacı ve milliyetçi olmuştur. Bugün de taşeron cemaat ve tarikatlar tarafından iğdiş edilmiş ve kendi milletine karşı emperyalizmin propagandacısı olan Müslüman Türk evlatları da İstanbullu Hocanın Küçük Ağa kimliğine evrilmesi gibi hayırlı bir dönüşüm ve değişim geçirirlerse kurtuluşumuz ve peşinden yeniden kuruluşumuz başlayacaktır. Millî Mücadelede iki kavram, iki söylem, iki temel ilke birlikte bir bütün halinde idi: 1- "Millî Mücadele batı emperyalizmine karşı bir istiklal cidalidir." 2- "Millî Mücadele, Haçlı saldırısına karşı İslamî bir cihaddır." O sürecin ruhunu okuduğumuzda, şuurunu süzdüğümüzde bunu görüyoruz. Bugün bu iki ilkeden ikincisini, Batı emperyalizminin bir başka uşağı olan ateizmin ve sekülerizmin yerli karartma misyonerleri boşlukta bıraktılar. Yerli, millî ve İslamî değerlere bağlı tam istiklalci Türk aydınları, Millî Mücadelenin bu ayağını tekrar yerine oturtabilirse ikinci kurtuluş ve kuruluş sürecimiz kısa zamanda tamama erecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
İsrail Gazze'de 48 saatte 26 katliam yaptı
300'den fazla Filistinli öldü
Trump-Fed kavgası büyüyor
"Powell derhal istifa etmeli"
Tek motorlu uçak düştü
Arama çalışmaları sürüyor
Türkiye'nin ilk iklim kanunu
Tartışmalı yasa Meclis'ten geçti
İsrailli bakanlar Batı Şeria'nın ilhakını istedi
Mısır'dan İsrail'e kınama
Karikatür provokasyonunda
4 kişi tutuklandı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanık tahliye edildi
Çeşme'de yangın büyüdü
5 uçak, 18 helikopterle müdahale sürüyor
'Kimseyi satmadım'
'Tunç Soyer'i de satmam'
Özgür Özel'e fezleke
Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor
Gemlik'te yine deprem oldu
Çevre kentlerden de hissedildi
Memur ve emekli yarını bekliyor
Gözler TÜİK'e çevrildi
İşte Tunç Soyer'in ilk görüntüsü
Gözaltındakilerin işlemleri sürüyor
Resmen askıda
Pezeşkiyan'dan kritik adım
2 bin 500 kişi yurtlara yerleştirildi
Antakya ormanları küle döndü
İsrail Gazze'de 48 saatte 26 katliam yaptı
300'den fazla Filistinli öldü
Trump-Fed kavgası büyüyor
"Powell derhal istifa etmeli"
Tek motorlu uçak düştü
Arama çalışmaları sürüyor
Türkiye'nin ilk iklim kanunu
Tartışmalı yasa Meclis'ten geçti
İsrailli bakanlar Batı Şeria'nın ilhakını istedi
Mısır'dan İsrail'e kınama
Karikatür provokasyonunda
4 kişi tutuklandı
Yenidoğan Çetesi davasında ara karar
3 sanık tahliye edildi
Çeşme'de yangın büyüdü
5 uçak, 18 helikopterle müdahale sürüyor
'Kimseyi satmadım'
'Tunç Soyer'i de satmam'
Özgür Özel'e fezleke
Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor
Gemlik'te yine deprem oldu
Çevre kentlerden de hissedildi
Memur ve emekli yarını bekliyor
Gözler TÜİK'e çevrildi
İşte Tunç Soyer'in ilk görüntüsü
Gözaltındakilerin işlemleri sürüyor
Resmen askıda
Pezeşkiyan'dan kritik adım
2 bin 500 kişi yurtlara yerleştirildi
Antakya ormanları küle döndü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.