I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler, Irak Petrollerini ele geçirmek ve müttefikleri Rusya'ya yardım götürmek maksadıyla Irak'a saldırdı.
Osmanlı Devleti, Irak Cephesi Komutanlığına Alman Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz getirdi. İngiliz ordusu, Selman-ı Pak'ta yenilgiye uğraması üzerine Bağdat'ın güneyinde bulunan Kut Kalesi'ne çekilmek zorunda kaldılar.
Mareşal Goltz'un yerine getirilen Halil Paşa, Kut Kalesi'ni kuşatma altına aldı. Yapılan savaşlarda İngiliz Ordusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi'nde 1.600, 21 Ocak Hannah Muharebesi'nde 2.700 askeri kaybederek geri püskürtüldü. İngilizler, Mart başında tekrar taarruza geçti. 8 Mart 1916'da Sabis mevkiinde Miralay Ali İhsan Bey komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum ettilerse de 3.500 asker kaybederek geri çekildiler. Bu yenilgiden dolayı General Aylmer azledilerek yerine General Gorringe getirildi. Halil (Kut) Paşa, Kut Kalesi'ne sıkışmış İngiliz askerlerinin teslim olmaları için Townshend'e mektup yazdı. Halil (Kut) Paşa görüşmeyi kabul etti. Fakat General Townshend görüşmeye Lawrence'le birlikte geldi.
Cephede kaybettiklerini anlayan İngilizler masada Osmanlı'nın zaferine gölge düşürmek için Halil (Kut) Paşa'ya önce 1.000.000 (bir milyon) sterlin rüşvet teklif ettiler. Halil (Kut) Paşa bu rüşveti kesin bir dille reddetti.
Rakamın az olduğunu düşünme gafletinde bulunan Lawrence ve Townshend rüşveti 2.000.000 (iki milyon) sterline çıkardı. Bu rakam o günkü Osmanlı bütçesinin tam dört katı idi.
Elbette Halil (Kut) Paşa bu teklifi de reddetti. Tüm umutlarını yitiren Townshend, 29 Nisan 1916'da; 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri'ne teslim oldu. Kuşatmada, İngiliz kuvvetleri ve müttefiklerinden 23 bin 000 asker öldürüldü.
Kut'ul Amara, Çanakkale savaşından sonra Osmanlı Devletinin kazandığı en büyük zafer olurken İngilizler ise tarihinin en büyük yenilgilerinden birini almış oldular.
Kut'ul Amara kahramanı Halil Paşa'nın askerlerine hitabı şöyle oldu:
"Orduma!
Arslanlar,
Bugün Türklere şeref-ü şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müşemmes semasında şühedamızın ruhları şadü handan pervaz ederken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi öperek tebrik ediyorum.
Bize iki yüz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenab-ı Allah'a hamdü şükür eylerim. Allah'ın azametine bakınız ki, binbeşyüz senelik İngiliz Devleti'nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden Cihan harbi böyle parlak bir vaka daha göstermemiştir.
Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve on bin neferini şehit vermiştir. Fakat buna mukabil bugün Kut'da 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin 000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir.
Şu iki farka bakınca cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir tablo görülür. Tarih bu vakayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır.
İşte Türk sebatının, İngiliz inadını kırdığı birinci vakayı Çanakkale'de, ikinci vakayı burada görüyoruz.
Yalnız süngü ve göğsümüzle kazandığımız bu zafer yeni tekemmül eden vaziyeti harbiyemiz karşısında muvaffakiyeti atiyemizin parlak bir başlangıcıdır.
Bugüne KUT BAYRAMI namını veriyorum. Ordumun her ferdi her sene bu günü tesit ederken şehitlerimize Yasinler, Tebarekeler, Fatihalar okusunlar. Şühedamız, hayatı ulyatta, semevatta kızıl kanlarla pervaz ederken, gazilerimiz de atideki zaferlerimizle nigehban olsunlar."
Mirliva Halil Altıncı Ordu Komutanı 29 Nisan 1916
Atatürk döneminde;
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
23 Nisan Ulusal egemenlik Çocuk Bayramı
30 Ağustos zafer Bayramı
19 Mayıs Gençlik Spor Bayramı'nın yanısıra
26 Eylül Dil Bayramı
29 Nisan ise Kut Bayramı olarak kutlanmıştır.
1952 yılına kadar devem ettirilen Kut Bayramı Türkiye'nin, NATO üyeliği sürecinde İngilizler tarafından gündem edilmiş ve NATO'ya üyelikte kaldırılma şartı olarak önümüze konulmuştur. NATO'ya üye olduktan sonra İngiliz baskılarının devam etmesi üzerine Menderes hükümeti tarafından Kut Bayramının kutlaması kaldırıldı. Takip eden süreçte Kut Bayramı, müfredattan ve ders kitaplarından çıkartılarak unutturulmaya çalışılmıştır.
Osmanlı Devleti, Irak Cephesi Komutanlığına Alman Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz getirdi. İngiliz ordusu, Selman-ı Pak'ta yenilgiye uğraması üzerine Bağdat'ın güneyinde bulunan Kut Kalesi'ne çekilmek zorunda kaldılar.
Mareşal Goltz'un yerine getirilen Halil Paşa, Kut Kalesi'ni kuşatma altına aldı. Yapılan savaşlarda İngiliz Ordusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi'nde 1.600, 21 Ocak Hannah Muharebesi'nde 2.700 askeri kaybederek geri püskürtüldü. İngilizler, Mart başında tekrar taarruza geçti. 8 Mart 1916'da Sabis mevkiinde Miralay Ali İhsan Bey komutasındaki 13. Kolordu'ya hücum ettilerse de 3.500 asker kaybederek geri çekildiler. Bu yenilgiden dolayı General Aylmer azledilerek yerine General Gorringe getirildi. Halil (Kut) Paşa, Kut Kalesi'ne sıkışmış İngiliz askerlerinin teslim olmaları için Townshend'e mektup yazdı. Halil (Kut) Paşa görüşmeyi kabul etti. Fakat General Townshend görüşmeye Lawrence'le birlikte geldi.
Cephede kaybettiklerini anlayan İngilizler masada Osmanlı'nın zaferine gölge düşürmek için Halil (Kut) Paşa'ya önce 1.000.000 (bir milyon) sterlin rüşvet teklif ettiler. Halil (Kut) Paşa bu rüşveti kesin bir dille reddetti.
Rakamın az olduğunu düşünme gafletinde bulunan Lawrence ve Townshend rüşveti 2.000.000 (iki milyon) sterline çıkardı. Bu rakam o günkü Osmanlı bütçesinin tam dört katı idi.
Elbette Halil (Kut) Paşa bu teklifi de reddetti. Tüm umutlarını yitiren Townshend, 29 Nisan 1916'da; 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri'ne teslim oldu. Kuşatmada, İngiliz kuvvetleri ve müttefiklerinden 23 bin 000 asker öldürüldü.
Kut'ul Amara, Çanakkale savaşından sonra Osmanlı Devletinin kazandığı en büyük zafer olurken İngilizler ise tarihinin en büyük yenilgilerinden birini almış oldular.
Kut'ul Amara kahramanı Halil Paşa'nın askerlerine hitabı şöyle oldu:
"Orduma!
Arslanlar,
Bugün Türklere şeref-ü şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müşemmes semasında şühedamızın ruhları şadü handan pervaz ederken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi öperek tebrik ediyorum.
Bize iki yüz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenab-ı Allah'a hamdü şükür eylerim. Allah'ın azametine bakınız ki, binbeşyüz senelik İngiliz Devleti'nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden Cihan harbi böyle parlak bir vaka daha göstermemiştir.
Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve on bin neferini şehit vermiştir. Fakat buna mukabil bugün Kut'da 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin 000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir.
Şu iki farka bakınca cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir tablo görülür. Tarih bu vakayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır.
İşte Türk sebatının, İngiliz inadını kırdığı birinci vakayı Çanakkale'de, ikinci vakayı burada görüyoruz.
Yalnız süngü ve göğsümüzle kazandığımız bu zafer yeni tekemmül eden vaziyeti harbiyemiz karşısında muvaffakiyeti atiyemizin parlak bir başlangıcıdır.
Bugüne KUT BAYRAMI namını veriyorum. Ordumun her ferdi her sene bu günü tesit ederken şehitlerimize Yasinler, Tebarekeler, Fatihalar okusunlar. Şühedamız, hayatı ulyatta, semevatta kızıl kanlarla pervaz ederken, gazilerimiz de atideki zaferlerimizle nigehban olsunlar."
Mirliva Halil Altıncı Ordu Komutanı 29 Nisan 1916
Atatürk döneminde;
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
23 Nisan Ulusal egemenlik Çocuk Bayramı
30 Ağustos zafer Bayramı
19 Mayıs Gençlik Spor Bayramı'nın yanısıra
26 Eylül Dil Bayramı
29 Nisan ise Kut Bayramı olarak kutlanmıştır.
1952 yılına kadar devem ettirilen Kut Bayramı Türkiye'nin, NATO üyeliği sürecinde İngilizler tarafından gündem edilmiş ve NATO'ya üyelikte kaldırılma şartı olarak önümüze konulmuştur. NATO'ya üye olduktan sonra İngiliz baskılarının devam etmesi üzerine Menderes hükümeti tarafından Kut Bayramının kutlaması kaldırıldı. Takip eden süreçte Kut Bayramı, müfredattan ve ders kitaplarından çıkartılarak unutturulmaya çalışılmıştır.
Tahsin Aydın / diğer yazıları
- Devlet ve Hüseyin Baş / 26.09.2022
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019