logo
20 NİSAN 2024

Kuvayı Milliye Doğu'da

10.07.2001 00:00:00
Geçtigimiz hafta Gaziantep ve Kilis'i ayağa kaldıran Kuvayı Milliye ekibinin Doğu turu sürüyor. Çoğunluğunu gazetemizin yazarlarının oluşturduğu ekibin bu haftaki durağı Malatya ve Elazığ'dı

Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel vs. krizini yaşıyor. Osmanlının son dönemlerinde kendini gösteren Düyun-u Umumiye şartlarının aynen tezahür ettiği bir ortamda ülkemizin geleceğine ipotek üstüne ipotek konuluyor. Vatan topraklarının yabancı devletlere diplomatik satışının altına bile imza atılmış durumda. Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran iradenin vazgeçilmez, devredilmez egemenlik hakkı devredilmek isteniyor. "...gaflet, dalalet ve hatta ihanet içinde bulunabilirler..." sözü sanki bugün için söylenmiş gibi. Türkiye, 20. Yüzyılın başındaki İstiklal Harbi şartları ile karşı karşıya. Kısacası tarih yeniden tekerrür ediyor.

KUVAY-I MİLLİYE KADROSU GÜNEYDO?U'DA

Tarih yeniden tekerrür ederken diğer taraftan da bir tarih yazılıyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu durumun farkında olan gazetemiz etrafında kümelenen ilim, fikir, gönül adamları, yazarlar, eğitimciler, sanayici-işadamları, ülkeyi karış karış dolaşıyorlar. Mevcut vahim tablo konusunda insanımızı bilgilendirmeye, ayıktırmaya; istiklal ve istikbaline sahip çıkmasını sağlamaya çalışıyorlar.

Bu çerçevede, Gaziantep ve Kilis'ten sonra, geçtiğimiz hafta sonu Malatya ve Elazığ'da da bir dizi faaliyet gerçekleştirildi. Gazetemiz yazarlarından Ali Gedik, Ali Değirmenci, Baki Bektaş, Ahmet Erimhan, Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Dr. Nuri Kaplan, Mehmet Öztürk, Yazıişleri Müdürümüz İbrahim Berk, imtiyaz sahibi Bilal Karamus, Yüksek Mühendis Yusuf Karaca, Enerji ve bilişim uzmanları Fuat Şengül, Cemal Baba, savunma sanayii uzmanı Abdullah Ağar, Avukat Zühdü Kazancı, yönetici Engin Çamurdan ve değişik üniversitelerden birçok akademisyenden oluşan 40 kişilik bir ekip; bölgenin ileri gelen ilim, fikir, bilim, sanayici, işadamları; esnafları, işçileri, çiftçileri, serbest meslek sahipleri ile bir araya geldiler. Toplantılar yaptılar. Güneydoğu insanının yoğun ilgi ve dikkatini çeken bu toplantı ve görüşmelerde, ülkenin içinde bulunduğu tablonun vahameti hakkında bilgi verdiler. Görüş alış verişinde bulundular.

TÜRKİYE'Yİ TARİHİ GÜNLER BEKLİYOR

Ülkemizin siyasi, ekonomik, sosyal alanda tahminin de ötesinde çok ciddi sıkıntıda olduğunu söyleyen Ali Gedik, dün Osmanlıyı parçalayanların bugün Türkiye'yi de parçalama konusunda kararlı ve kendilerinden icazet alan yerliler dolayısıyla da bayağı ümitli olduklarını belirterek, "Ama bu milletin, icazet alanlarla yola çıkmayacağını bilmiyorlar. Bu millet artık kendi kararını verdi. Türkiye'yi ümitlerin yeşerdiği tarihi günler bekliyor" dedi.

Ali Değirmenci, Türkiye gibi bir ülkeyi yönetenlerin, ülkenin içinde bulunduğu durumu haber vererek kuvay-ı milliye ruhunu ateşlemek, topyekün birlik ve beraberliği, kardeşliği temin edecek bir konsensüs ortaya koymak, canlı cenaze haline gelmiş ekonomiyi yeniden canlandırmak gibi çok önemli görevlerin beklediğini, bu üç görevi yapacak insanın karizmatik kişiliği, dirayeti ve hepsinden önemlisi bir tezi olması gerektiğini belirtti. Ümitsizlik içinde kıvranan insanımızın, bu evsaftaki ismi Trabzon, İstanbul ve Ankara'da düzenlenen Ermeni Soykırım İddialarını Red ve Ulusal Bağımsızlık mitinglerinde gördüğünü dile getirerek, Prof. Dr. Haydar Baş olduğu müjdesini verdi.

Baki Bektaş, Türkiye'nin 1918 Mondros ve 1920 Sevr şartları ile 80 yıl sonra yine karşı karşıya geldiğine işaret ederek, kuvay-ı milliye ruhunun yeniden harekete geçirildiğini söyledi. Bunun, "Vatan, millet, bağımsızlık, bayrak tehlikeye düşmüştür. Onun için bugün bir kuvay-ı milliye ruhuna ihtiyaç vardır" diyen Prof. Dr. Haydar Baş tarafından gerçekleştirildiğini belirten Bektaş, Prof. Dr. Baş'ın, tabandan gelen sese kulak vererek yıllardan beri uzak durduğu siyasi çalışmaya "evet" dediği haberini verdi.

İbrahim Berk, Türkiye'nin sadece ekonomik değil her alanda bir kuşatma altına alındığına dikkat çekerek, bu kuşatma faaliyetlerinde misyonerlik ve Dinlerarası diyalog çalışmalarının yerini anlattı. Sadece ekonomik kriz değil Türkiye'nin toprak bütünlüğünü parçalamaya yönelik bu faaliyetler karşısında da milli bir duruşa ve oluşa her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Berk, "Artık bu gövde, bu başları taşıyamaz hale geldi. Geldiğini de Trabzon, Ankara ve İstanbul'daki mitinglerde gösterdi" dedi.

Enerji Uzmanı Fuat Şengül, 11 yıl bürokrat olarak görev yaptığı şirketlerde gösterdiği başarının sırrını anlattı. Şengül, yıllık ancak 100 milyar lira ciro yapabilen, personelinin maaşını bile ödeyemeyen devasa kurumlardan birinde yıllık 500 milyon dolar ciroya nasıl ulaşıldığını anlattı. Bu başarıyı, çok yakından tanıdığı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu tezleri, şirkette uygulamaya borçlu olduğunu söyleyen Şengül, bugün 10 milyar dolar için avuç açan Türkiye'nin, bütçe açıklarının, bu insanın tezleri dikkate alındığında, sadece enerji projeleri ile bile kapatmanın mümkün olduğunu ifade etti.

Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Türkiye'nin içine düştüğü şartların birden bire ortaya çıkmadığını söyledi. Ülkenin yanlış politikalarla bugünkü konuma sürüklendiğini söyleyen Dr. Kepekçi, tarihin, gidişatı daha önceden gören ve ilgilileri uyaran Prof. Dr. Haydar Baş'ı hep haklı çıkardığını belirtti. Kepekçi şöyle dedi: "AB ve Körfez savaşı konusunda hocamız ne dedi ise haklı çıktı. Bu proğramla enflasyonun düşmeyeceğini söyledi. Sosyal patlamanın eşiğine gelindi. 20 yıldır anlattığı birlik ve beraberlik tezine olan ihtiyaç ortada. Bütün bunlar, kendisi hakkında anketleri gündeme getirdi. O, 'meseleleri siyasilerimiz halletsin' demesine rağmen, anketlerde, milletimiz, % 36 gibi bir oranla, 'millete sahip çıksın' diyor. En son internet ortamında milyonlarca insanın katıldığı bir ankette, Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, bu ülkenin meselelerini çözecek tek lider olarak gösteriliyor."

ÜLKENİN PROBLEMLERİNİ ÇÖZECEK İNSAN: PROF. DR. HAYDAR BAŞ

Gazetemiz Yeni Mesaj ve Meltem TV muhabirlerinin de izlediği bu toplantılara yoğun ilgi gösteren Güneydoğulu insanlar, Türkiye'nin, ekonomide iflas, sosyal alanda patlama, ulusal bağımsızlığını kaybetme noktasına tesadüfen değil, bilinçli tercihlerle getirildiğini öğrendiler. Bel büken problemlerin çözüm projelerinin varlığından haberdar oldular. Ülkenin meselelerine vakıf ve de sahip bir kadroyu karşılarında görünce bedbinlikten, ümitsizlikten sıyrıldılar, ayağa kalktılar, adeta yeniden hayata döndüler. Bu kadronun, tüm insanımızı kuşatacak nitelikte bir siyasi parti kurmada son aşamaya geldiği müjdesi, diğer bölgelerimizde olduğu kadar Doğu ve Güneydoğu bölgemizdeki iş adamlarımız, esnafımız, akademisyenlerimiz ve halkımız tarafından da coşkuyla karşılandı.

Milletin kalbini adeta fetheden, gittikleri her yerde umut aşılayan bu kadronun mimarının Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu öğrenen topluluklar, müthiş bir duygu seline kapıldılar. Birçoklarının daha önceleri konferanslarından, kitaplarından, makalelerinden, televizyon konuşmalarından, ilmi ve sinai çalışmalarından tanıdığı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, memleketin içine düştüğü tehlikeli konuma artık bir "dur" demesini istediler. Ülkenin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik, sosyal krizlere ancak bu insan ve kadrosunun çözüm bulabileceğini yüksek sesle dile getirdiler. Geçtiğimiz hafta Gaziantep ve Kilis, bu hafta sonu ise Malatya ve Elazığ'ın seçkin sanayicileri, işadamları Kuvayı Milliye hareketine bir nefer olmaya ve bu ruh etrafında kurulacak siyasi partiyle vatana ve millete hizmet etmeye söz verdiler. Prof. Dr. Haydar Baş'ın meseleye sahip çıkmasıyla bu oluşumun tüm Türkiye'yi ayağa kaldıracağına olan inanç ve güvenlerini dile getirdiler.
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.