Bir padişahın da hazır bulunduğu cennet sahrası gibi bir yerde deliler toplanmışlar; perişan, dağınık ve laubali bir şekilde dolaşıyorlar ve etrafa bakınarak saçma sapan laflar ediyorlardı. O anda padişahın gözü bir deliye takılır. Hacibler gönderip deliyi yanına çağırtır:
-Gönlün ne ister, diye sorar. Deli:
-Gönlüm bir pişmiş koyun kuyruğu ister, der.
Heybetli padişah, deliyi imtihan etmeyi düşünür ve bu maksatla emreder. Bir pişmiş şalgam getirirler. Deli, şeker helvası gibi tam bir iştahla o pişmiş şalgamdan yemeğe başlar.
Fakire her ne yese gülşeker reçelidir. Şifa verici bal; zengine dert ve zahmet.
Derviş, acı ot köklerini yer de tatlı canından korkmaz.
Aça piyaz kokusu, gönül kuvveti; toka ayva, elma şerbetidir...
Nihayet padişah, dönüp seslenir:
-Nicedir divane! Kuyruk, istediğin gibi mi? Ve arzu ettiğin şekilde pişmiş mi?
Divane cevap verir:
-Evet, güzel pişmiş; amma sen bu vilayete şah ve bu ülkeye padişah olalı, kuyruğun bile tadı tuzu kalmamış.
-Gönlün ne ister, diye sorar. Deli:
-Gönlüm bir pişmiş koyun kuyruğu ister, der.
Heybetli padişah, deliyi imtihan etmeyi düşünür ve bu maksatla emreder. Bir pişmiş şalgam getirirler. Deli, şeker helvası gibi tam bir iştahla o pişmiş şalgamdan yemeğe başlar.
Fakire her ne yese gülşeker reçelidir. Şifa verici bal; zengine dert ve zahmet.
Derviş, acı ot köklerini yer de tatlı canından korkmaz.
Aça piyaz kokusu, gönül kuvveti; toka ayva, elma şerbetidir...
Nihayet padişah, dönüp seslenir:
-Nicedir divane! Kuyruk, istediğin gibi mi? Ve arzu ettiğin şekilde pişmiş mi?
Divane cevap verir:
-Evet, güzel pişmiş; amma sen bu vilayete şah ve bu ülkeye padişah olalı, kuyruğun bile tadı tuzu kalmamış.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.