Lider de mükemmel, kadrosu da

Bağımsız Türkiye Partisi'nin 550 milletvekili adayı geçtiğimiz pazar günü İstanbul'da düzenlenen muhteşem bir organizasyonla görücüye çıktı. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın da katıldığı programda, kürsüye çıkıp konuşma yapan adayların açıklamaları, BTP kadrosunun ne kadar dolu ve işin ehli olduğunu gösterdi.Program sabah 09:00'da başladı ve 14:00'a kadar devam etti. Programda coşku, heyecan had safhadaydı.Yakın geleceğin milletvekillerinin konuşmalarını, özellikle de Başbakanımız olmaya en layık isim olan Sayın Baş'ın konuşmasını dinlerken, bütün Türkiye'nin, Laz'ıyla, Kürt'üyle, Türk'üyle, Çerkez'iyle, Acem'iyle, kuzeyiyle, güneyiyle, doğusuyla, batısıyla, devletiyle, milletiyle, askeriyle, siviliyle tek bilek tek yürek olduğunu, kenetlendiğini hissettim.Konuşan bütün adaylar ve de Prof. Dr. Haydar Baş, aziz Türk milletinin duygularına, düşüncelerine tercüman oluyordu.Salondakiler ve ekranı başında takip edenler, "İşte bu, aradığımız lider bu, sorunlarımızın çözümü bu. Bu bizden, içimizden, bize yabancı değil, anlattıkları ve sunduğu çözümler bize uygun, bizim kültürümüze, örfümüze, inancımıza, ahlakımıza uygun" diyorlardı.Prof. Dr. Haydar Baş, çalışan, ter döken, ama yetiştirdiği ürününün karşılığını alamayıp borçlarını ödeyemeyen, hacizlik duruma düşen, tarlasını, bağını, bahçesini satma noktasına gelen çiftçimizin tercümanı olmuştur.Sayın Baş, büyük emeklerle, özveriyle yetiştirmeye çalıştığı evladının karnını doyuramayan, sağlığına dikkat edemeyen, ona iyi bir eğitim veremeyen annelerimizin tercümanı olmuştur.Sayın Baş, yıllarca bu ülke için çalışmasına ve sigorta primlerini düzenli olarak ödemesine rağmen, emekli olunca hakkıyla karnını doyuramayan, banka kuyruklarında hayatı heder olup giden emeklilerimizin tercümanı olmuştur. Sayın Baş, açlık sınırının yarısı kadar olan asgari ücrete mahkum edilerek yıllarca çalışan, kirasını ödeyemeyen, kirasını ödediğinde ise karnını doyuramayan, çocuğuna bir şey götüremeyen işçilerin tercümanı olmuştur.Sayın Baş, bir dönem yalın ayakla çobanlık yapan bir insan olarak, hayvancılıkla uğraşan, ama verdikleri emeğin karşılığını alamayan vatandaşlarımızın derdine tercüman olmuştur.Sayın Baş, yıllara varan eğitimcilik tecrübesiyle, üniversite kapılarında heder olup giden gençliğimizin sıkıntılarına tercüman olmuştur.Sayın Baş, terörle mücadelede büyük bir emek sarfeden askerimizin; siyasilerimizin ihmalleri yüzünden tekrar azan terör karşısında canını vatan uğruna feda eden şehitlerimizin tercümanı olmuştur. Kısaca Sayın Baş, milletin kendisidir ve yaptığı coşkulu konuşmada milletin bütün dertlerine tercüman olmuştur.Bugüne kadar sadece yabancıların ve azınlıkların işlerini gören, hizmetlerini yapan, vatanına ve milletine yabancı olan siyasilerden farklı olarak Sayın Baş, kendisini ve her şeyini bu vatana adamış bir liderdir.Sayın Baş sadece milletinin tercümanı olmakla kalmamış, sunduğu dünyaca ünlü, dünyanın meşhur akademisyenlerini hayran bırakan Milli Ekonomi Modeli projesiyle de nelerin yapılacağını, yapılması gerektiğini de bilimsel olarak ortaya koymuştur.Bütün bu gerçekleri değerlendirdiğimizde Sayın Baş, modeli ve kadrosu, aziz Türk milletinin milli bir refleksidir, çözümün tek adresidir.