logo
13 MAYIS 2025

Maddi-manevi hicret

Genel manada hicret bir insanın kendine vatan araması, vatan bulmasıdır. Niçin kendinize vatan ararsınız? Düşündüklerinizi, inandıklarınızı yaşamak, o bölgeyi kendinize vatan etmek için

23.09.2024 19:50:00
Haber Merkezi
Maddi-manevi hicret
Maddi-manevi hicret
Genel manada hicret bir insanın kendine vatan araması, vatan bulmasıdır. Niçin kendinize vatan ararsınız? Düşündüklerinizi, inandıklarınızı yaşamak, o bölgeyi kendinize vatan etmek için.

Kendi yaşadığın bölgede eğer sen hakikaten inancını yaşayamıyorsan daha doğrusu bunun hâkimiyetini kuramıyorsan, hâkimiyetini kurabileceğin bir bölgeye bir yere göçmenin adına hicret denir.

Yani, alelade bir yerden bir yere gitmeye hicret denmez. Bir gaye uğruna daha doğrusu dini uğruna bir yerden bir yere gidip orada, kendi düşüncesini, kendi inancını hayata geçirebilmenin gayretidir. İlk adımıdır hicret.

Şimdi hicret aslında sadece bu kısımdan da ibaret değildir. İnsanın, kendi nefsi âleminden de hicreti vardır. Onu deniliğe iten yönü hakka, doğruya gitmesine mani olan şeytanla işbirliği yaparak önünü kesmek ister.

İşte o musibetlerden, o zemimeden, ahlâk-ı zemimeden kurtulup ahlâk-ı hamideye doğru yürümenin adı da bir noktada batıldan hakka hicret denir.

Emmâreden itminan derecesine yükselmek denir ve günümüzde aslolan hicrette kanaati şahsiyem burada gizlidir. Herkes bunu yapabilir ama herkes kendine bir vatan bulamayabilir.

Ama herkesin kendi iç tabiatında, iç dünyasında o ahlâk-ı zemime cihetini terk edip hamide tarafına hicret edebilir. Oraya gidebilir. Kalbi mutmain olabilir…


Nasuh tevbesinin kısa olarak manası yaptığınız günahlara bir daha dönmemek ama insanın öyle bir tabiatı var ki, nasuh tevbesi de yapsa yani dönmemeye kesin karar da vermiş olsa nefis çok enteresan bir şey, cıva gibi çok kaygandır.

Bulunduğu zemine göre hemen vaziyet belirler. Şimdi nefis bulunduğu ortama göre bir tarafa kayabilir. Onun haramı yoktur ve ne hikmetse de hep o haram tarafını tercih eder. Onun için oradan kurtulmanın ilk adımı dediğiniz gibi tevbedir.

Günahınıza dönmeyecek şekilde tevbe ediniz. Tevbe ettiğiniz zaman da şuna çok iyi inanmanız lazım. Yani benim burada tevbem kabul edildi, edilmedi bu tereddüt içinde kul olmayacak.

Allah'ın rahmeti sonsuz olduğu için gazabını basar. Ağır gelir. Gazabından ağır gelir. Onun için ben, kul olarak yanlış yaptım doğrudur.

Ama o Hâkim-i Mutlak'ın önünde eğiliyorum özür diliyorum. Bir daha ona dönmecem, diye söz veriyorum. Hemen o anda Cenâb-ı Hak seni affeder.

Burada yalnız bir özellik; eğer, işlediğiniz günah kul hakkıyla ilgili bir günahsa mesela; birinin parasını, birinin servetini, malını, şusunu busunu tarafınıza geçirdiniz. Bu benimdir dedinizse, tabi buradaki tevbenin de öyle kabul olması da mümkün değil.

Niye? O seninle o kul arasında olan münasebet bir defa onun rızasını alman lazım. Hakkını iade etmen lazım. Helallik aldıktan sonra da Cenâb-ı Hakk'a dönüp ya Rabbi üzerime düşeni yaptım, bu nefsim beni kandırmıştı. Şimdi bundan kurtuldum senin kapına geldim. Demen lazım. Yoksa adamın serveti senin cebinde, banka hesaplarında.

Eee? "Ben işte çaldım ama tevbe ediyorum" böyle tevbe olmaz. Bu tevbe geçersiz. Yani tevbenin şartlarından biri kul hakkının iade edilmesi, kimi incittiyse onun gönlünü alarak helallik dilemesidir.

Bir de insanı incitmek var, insanları. Yani, o insana ait hakka Allah karışmıyor. Bazı hadislerde; ruz-i mahşerde kul öyle yücelecek öyle nadim olacak noktaya gelecek ki, dünyada bunun imkânını bulamadı işte o yakınlığı münasebetiyle orda Allah devre yapacak. Ama bu çok uzak bir hal niye biz de böyle kul olmaz ki zaten öyle bir kul olsa biz kimsenin hakkına hukukuna tecavüz etmeyiz.

Bu doruk noktada bir insan vakit bulamamış efendime söyleyeyim, ne bileyim durum müsait olmamış ama tam da o yola dönmüş Allah yolunda gidiyor. Bir de baktı emr-i Hak vaki oldu, gözler yumuldu, öteki âleme geçti.

Ha! Bunlar için şimdi bizde öyle bir insan varsa zaten kullar ona ister istemez hakkını helal eder. Der "yahu bu zamanında böyle değildi, Allah ona rahmet eylesin ne kadar iyi oldu." Bilmem anlatabiliyor muyum? Ha! Bunlar böyle müstesna. Onun dışında Allah'la kendi aramızdaki hukukta her an tevbe edip, ondan özrünü dilemen lazım ve Mevlana'nın dediği gibi bin defa tevbeni bozmuş olsan da yine onun kapısına döneceksin.

"Gel yine gel bin defa tevbeni bozmuş olsan da gel."

Tevbe ne kadar bozulursa bozulsun, ısrarla işlememeye niyet edip, o konuda işlememeye niyet etmek nasuh tevbesidir. Yanlış anlamayın! Bir defa yapılmaz o. Ama nefis o kadar kaygan dediğim gibi bir an gelir, öyle bir teslim alır o nefsi bir daha da onun tarafına dönmez. Allah da bu kullardan etsin.

Bir Müslümana düşen vazife Allah'ı seveni sevmek Allah'a buğzedene de buğzetmektir. 

Hz. Musa'ya Cenâb-ı Hak, "benim için hangi ameli yaptın?"

"Namaz kıldım."

"Hayır, o senin nefsin için" diyor.

"Zekât verdim."

"Nefsin için."

"Oruç tuttum."

"Nefsin için."

Ve sonunda Hz. Musa'ya Cenâb-ı Hak, "Ya Musa benim için beni seven bir kulumu sevdin mi? Bana buğzeden bir kuluma sen de buğzettin mi?"

"Anladım ki" diyor. "Allah için en üstün yüce ibadette Allah'ı seveni sevmek, sevmeyene de buğzetmektir." 

Hayatımızın merkezinde bu gaye olursa o zaman insanlar da etkileşimle belli bir noktaya kadar gelebilir. E, şimdi biz menfaatimize uygun insanları seviyoruz. Allah için kimseyi sevmiyoruz. Bu sefer de toplumda Allah için var olan kullar kalmıyor.

Etrafında veya var olanı haberimiz olmuyor. Benim sende senin bende çıkarın var. Onun için birbirimizi seviyoruz. Bu çıkarlar kaybolduğu zaman da o zaman namlular birbirine dönüyor. Suriye'yle Türkiye gibi haçlı dünyası gibi namluları birbirine döndü niye çıkarlar bitti. Öyle olmaması lazım.

Allah için birini sevmek Allah için birine buğzetmek bu bizim aleyhimize de olsa onu sevmeye devam edeceğiz. O zaman göreceğiz ki, hayatın gayesi çok daha farklı ve insanın sürüklendiği hayat şartları ne kadar zor olursa olsun hayat meğer çok fevkalade Allah nimetiymiş dersin.

"Lutfun da hoş kahrın da hoş.
Hoştur bana senden gelen,
Ya hilatu yahut kefen,
Lutfun da hoş kahrın da hoş."

Bunu dersin. Ama şimdi bunu diyemezsin niye? Çünkü her şey çıkardan ibaret.

E, şimdi topluma ilerde sorarsak belki diyeceksin çıkarı dışında kimse bir şey yaptığı yok onun içinde çıkarı dışında bir şey yapılmadığı yerde düzen de olmaz, nizam da olmaz. Güzellik olmaz, birlik olmaz rahatlık olmaz.

Gasp olur, hırsızlık olur, yolsuzluk olur. Can emniyetiniz, mal emniyetiniz, namus emniyetiniz, din ve vicdan emniyetiniz tehdit altında olur. Niye? Sen her şeyi menfaatine göre.

Adam senin hayatına kastetmenin kendi menfaatine uygun olduğunu kabul eder. Bir kiralık katille seni yok eder. Niye? Allah için sevmek Allah için buğzetme ölçüsü kalktı. Kendim için, kârım için, benim için devreye girdi.

O sen; ben, ben, ben, ben! Düşün milyonlarca insan. Böyle bir toplumda bereket olur mu? Huzur olur mu? Kardeşlik olur mu? Ha! İşin merkezine Allah için esprisini korsak o zaman bu işin tadından da yenmez diyoruz efendim." (Prof. Dr. Haydar Baş Ramazan Sohbetlerinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Erdoğan fesih kararını değerlendirdi
'Hedefimize emin adımlarla yürüyoruz'
'Suriye konusunda Erdoğan ile çalışma yapıyoruz'
Trump: Suriye'den yaptırımları kaldırabiliriz
'Tepelerine binmeye devam edeceğiz'
'Devletin alameti farikası adalettir'
Bahçeli'den PKK açıklaması
'Çok mühim ve münhasır sonuçları olacak'
Fidan: Tarihi ve önemli bir karar
'Bu kararın samimi şekilde uygulanması...'
Amasya'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,4
Yeni Papa Türkiye'ye gelecek mi?
'Halefim mutlaka İznik'e gitsin'
Gümrük vergileri düşürülecek
ABD ile Çin anlaştı
'Kuruluş süreci..!'
Uçum'dan fesih ve yeni anayasa mesajı
AKP Sözcüsü Ömer Çelik
'Silah bırakma kararı önemli bir adım'
Bölücü terör örgütü fesih kararını açıkladı
PKK silahları bıraktığını duyurdu
Adana'da patates hasadı başladı
Tarlada fiyatı buysa vay vatandaşın haline
İsrail yine okul ve camiyi hedef aldı
En az 16 Müslüman hayatını kaybetti
Çin Başbakan Yardımcısı, ABD ile görüşmeleri değerlendirdi
"Samimi, derin ve yapıcı"
Hamas, ABD-İsrail vatandaşı esir askeri bırakacak
ABD Başkanı Trump açıkladı
Erdoğan fesih kararını değerlendirdi
'Hedefimize emin adımlarla yürüyoruz'
'Suriye konusunda Erdoğan ile çalışma yapıyoruz'
Trump: Suriye'den yaptırımları kaldırabiliriz
'Tepelerine binmeye devam edeceğiz'
'Devletin alameti farikası adalettir'
Bahçeli'den PKK açıklaması
'Çok mühim ve münhasır sonuçları olacak'
Fidan: Tarihi ve önemli bir karar
'Bu kararın samimi şekilde uygulanması...'
Amasya'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,4
Yeni Papa Türkiye'ye gelecek mi?
'Halefim mutlaka İznik'e gitsin'
Gümrük vergileri düşürülecek
ABD ile Çin anlaştı
'Kuruluş süreci..!'
Uçum'dan fesih ve yeni anayasa mesajı
AKP Sözcüsü Ömer Çelik
'Silah bırakma kararı önemli bir adım'
Bölücü terör örgütü fesih kararını açıkladı
PKK silahları bıraktığını duyurdu
Adana'da patates hasadı başladı
Tarlada fiyatı buysa vay vatandaşın haline
İsrail yine okul ve camiyi hedef aldı
En az 16 Müslüman hayatını kaybetti
Çin Başbakan Yardımcısı, ABD ile görüşmeleri değerlendirdi
"Samimi, derin ve yapıcı"
Hamas, ABD-İsrail vatandaşı esir askeri bırakacak
ABD Başkanı Trump açıkladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.