Savaşlar adil olabilir. Fakat adaletle hiç ilgisi olmayarak ta cereyan edebilir. Şu anda, ABD'nin Irak'ı işgallerinde haklılık payı ne kadar var? Güç kullanarak ve savaşı kazanan galibin haklı olduğunu göstermez! Ama her zaman olduğu gibi, er veya geç hak yerini bulacaktır.
Keşke o tarihlerde şimdiki Rumeli'de kalan, Osmanlı toprakları içindeki, vatanımızın diğer parçalarını da kurtarabilseydik. Kısacası bu toprakların ne kadarını kurtardıksa ancak o parçalar vatan sayıldı, Bu çok acayip bir mantık olmuyor mu? Öz be öz vatanının bir parçasını düşman işgal ederse, o topraklardan artık vazgeçmek mi gerekir! Orası bizim vatanımız artık değil, orasıyla ilgimizi tamamen keselim, orada kalan soydaşlarımızı da düşmanın insafına bırakalım mantığı, dünyanın hiçbir yöresinde geçerli bir mantık veya tavır doğru olamaz! zaten de olmamalı! Diğer devletlerin tavır ve hareketleri Düşman Yunanlılar, Anadolu'ya İzmir'den girmişti. O zamanları dizmiş Yunanlıların elindeydi, şayet Allah göstermesin ama, İzmir muvakkaten de olsa, onların elinde kalsaydı, İzmir de Müstemleke olarak Vatan dışında mı kalacaktı? Oraya da vatanımızın işgal edilmiş toprakları mı diyecektik! yoksa Osmanlının Müstemleke toprağı mı olacaktı? Lütfen buna doğru bir şekilde cevap verebilir misiniz? Bence bu tartışmalar bize ve tüm vatanperver insanlarımıza yakışmayan tartışmalardır. Aklıma başka bir durum da gelmektedir. Bu mantığa göre, mesela Osmanlı'nın Rumeli için verdiği bütün savaşlar da mı Müstemleke edinmek için verilmiş bulunmaktadır.
Rumeli toprakları için verilen Sırpsındığı, Kosova, Niğbolu, Varna savaşları da mı öyledir? Öte yandan İstanbul, Rumeli'den yaklaşık olarak, 100-150 yıl sonra 1453 yılında ancak fethedilmiştir? Rumeliye Osmanlının geçişi ise 1299 yılında başlamıştır!
Bununla beraber şu anda 1453 yılından beri bizim olan İstanbul'umuzu Yunanlılar hala kendi öz vatanları olduğunu her fırsatta söylemektedirler! Adına bile devamlı olarak Constantinopole demektedirler! İzmir de öyle değil mi! Oraya da Smirna demiyorlar mı! ya Trabzon'a Trapesunt demiyorlar mı! Lütfen o haritalara bir bakar mısınız!
Keşke o tarihlerde şimdiki Rumeli'de kalan, Osmanlı toprakları içindeki, vatanımızın diğer parçalarını da kurtarabilseydik. Kısacası bu toprakların ne kadarını kurtardıksa ancak o parçalar vatan sayıldı, Bu çok acayip bir mantık olmuyor mu? Öz be öz vatanının bir parçasını düşman işgal ederse, o topraklardan artık vazgeçmek mi gerekir! Orası bizim vatanımız artık değil, orasıyla ilgimizi tamamen keselim, orada kalan soydaşlarımızı da düşmanın insafına bırakalım mantığı, dünyanın hiçbir yöresinde geçerli bir mantık veya tavır doğru olamaz! zaten de olmamalı! Diğer devletlerin tavır ve hareketleri Düşman Yunanlılar, Anadolu'ya İzmir'den girmişti. O zamanları dizmiş Yunanlıların elindeydi, şayet Allah göstermesin ama, İzmir muvakkaten de olsa, onların elinde kalsaydı, İzmir de Müstemleke olarak Vatan dışında mı kalacaktı? Oraya da vatanımızın işgal edilmiş toprakları mı diyecektik! yoksa Osmanlının Müstemleke toprağı mı olacaktı? Lütfen buna doğru bir şekilde cevap verebilir misiniz? Bence bu tartışmalar bize ve tüm vatanperver insanlarımıza yakışmayan tartışmalardır. Aklıma başka bir durum da gelmektedir. Bu mantığa göre, mesela Osmanlı'nın Rumeli için verdiği bütün savaşlar da mı Müstemleke edinmek için verilmiş bulunmaktadır.
Rumeli toprakları için verilen Sırpsındığı, Kosova, Niğbolu, Varna savaşları da mı öyledir? Öte yandan İstanbul, Rumeli'den yaklaşık olarak, 100-150 yıl sonra 1453 yılında ancak fethedilmiştir? Rumeliye Osmanlının geçişi ise 1299 yılında başlamıştır!
Bununla beraber şu anda 1453 yılından beri bizim olan İstanbul'umuzu Yunanlılar hala kendi öz vatanları olduğunu her fırsatta söylemektedirler! Adına bile devamlı olarak Constantinopole demektedirler! İzmir de öyle değil mi! Oraya da Smirna demiyorlar mı! ya Trabzon'a Trapesunt demiyorlar mı! Lütfen o haritalara bir bakar mısınız!
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006