Mallar sınıflandırılmadan ve gelirin talep üzerindeki etkisi dikkate alınmadan bütün malları kapsayan bir enflasyon hesaplaması genellikle ekonomi hakkında çok yanlış tahlillere bizi götürebilir.
Gelelim fiyatın talep edilen miktar üzerindeki etkisine... Bu bilinen bir olaydır. Eğer fiyat artarsa talep edilen miktar düşer. Bunun aksi olan mallar da olabilir ama onlar genellemeyi bozmazlar. Fiyatın miktar üzerindeki etkisi gelir düzeyinden ve malın cinsinden bağımsız değildir. Eğer gelir düzeyi çok düşük ise, fiyatlarda meydana gelen düşüş, talepte hiçbir değişiklik yapmaz; eğer gelir düzeyi kısmen belli bir seviyede ise o zaman da fiyatlardaki düşüş kısmen talep miktarında artış sağlar. Yani gelir düzeyinde düşüş belli seviyenin altına inerse fiyatlar genel seviyesi ne kadar düşerse düşsün talep edilen mal miktarı eski seviyesini yakalayamaz. Bu sebeple klasik anlayışın ifade ettiği gibi fiyatların elastik olmasından dolayı piyasa dengesinin kurulabileceği iddiası doğru değildir. Gelir düzeyi ve fiyatların talep üzerindeki etkisi aynı anda ele alındığında ve gelir ile fiyatları belirleyen değişkenlerin farklı farklı olduğu dikkate alındığında; piyasaların kendi kendine dengeye geleceğini iddia etmek hayaldir. Talep üzerindeki bu çift yönlü baskı -değer konusunda değineceğiz- fiyatların esnekliğini engellemektedir.Yarın: Bireyler gelir düzeylerine göre farklı tepkiler verirler.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Doç. Dr. Rauf Mehmedov Azerbaycan Bilimler Akademisi
MEM yeni bir dönemin başlangıcıBu devirde bir çok bilim dalının klasik teorileri de artık kendi önemini yitirmekte. Ve çok ilginçtir ki bizim dogma gibi kabul ettiğimiz birçok anlayışlar ve kategoriler kendi önemini artık yitirmekte. Bu dogmatikmadan kurtulmak için tabiî ki yeni bilimsel teorilere büyük ihtiyaç vardır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli eseri bu noktada çok mühimdir. Prof. Dr. Baş"ın sadece Milli Ekonomi Modeli bugün bizim bu bakışları şekillendirmemize yardım edecektir. Prof. Dr. Haydar Baş kendi eserinde sosyalizmin ve kapitalizmin içinden çıkamadığı paradoksların çözümlerini ilmi bir teori şekline getirerek, bilimsel bir üslupla ortaya koymuştur. Bugün klasik ekonomik teorilerin pek çoğu, Adam Smith, Malthus, Freadman, Keynes teorilerinin bir çoğu çağdaş ekonomik sorunları halledemiyorlar. Bunun kökenindeki gelir sorunu, adalet ve devamlı gelişme, işsizlik sorunu, dünyada her geçen gün artmakta. Prof. Dr Haydar Baş'ın ortaya koyduğu işte bu teori, tam yeni bir dönemin, yeni bir medeniyetin ve yeni bir münasebetlerin oluşmasının başlangıcıdır. Bunu alkışlamak lazımdır.
Gelelim fiyatın talep edilen miktar üzerindeki etkisine... Bu bilinen bir olaydır. Eğer fiyat artarsa talep edilen miktar düşer. Bunun aksi olan mallar da olabilir ama onlar genellemeyi bozmazlar. Fiyatın miktar üzerindeki etkisi gelir düzeyinden ve malın cinsinden bağımsız değildir. Eğer gelir düzeyi çok düşük ise, fiyatlarda meydana gelen düşüş, talepte hiçbir değişiklik yapmaz; eğer gelir düzeyi kısmen belli bir seviyede ise o zaman da fiyatlardaki düşüş kısmen talep miktarında artış sağlar. Yani gelir düzeyinde düşüş belli seviyenin altına inerse fiyatlar genel seviyesi ne kadar düşerse düşsün talep edilen mal miktarı eski seviyesini yakalayamaz. Bu sebeple klasik anlayışın ifade ettiği gibi fiyatların elastik olmasından dolayı piyasa dengesinin kurulabileceği iddiası doğru değildir. Gelir düzeyi ve fiyatların talep üzerindeki etkisi aynı anda ele alındığında ve gelir ile fiyatları belirleyen değişkenlerin farklı farklı olduğu dikkate alındığında; piyasaların kendi kendine dengeye geleceğini iddia etmek hayaldir. Talep üzerindeki bu çift yönlü baskı -değer konusunda değineceğiz- fiyatların esnekliğini engellemektedir.Yarın: Bireyler gelir düzeylerine göre farklı tepkiler verirler.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Doç. Dr. Rauf Mehmedov Azerbaycan Bilimler Akademisi
MEM yeni bir dönemin başlangıcıBu devirde bir çok bilim dalının klasik teorileri de artık kendi önemini yitirmekte. Ve çok ilginçtir ki bizim dogma gibi kabul ettiğimiz birçok anlayışlar ve kategoriler kendi önemini artık yitirmekte. Bu dogmatikmadan kurtulmak için tabiî ki yeni bilimsel teorilere büyük ihtiyaç vardır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli eseri bu noktada çok mühimdir. Prof. Dr. Baş"ın sadece Milli Ekonomi Modeli bugün bizim bu bakışları şekillendirmemize yardım edecektir. Prof. Dr. Haydar Baş kendi eserinde sosyalizmin ve kapitalizmin içinden çıkamadığı paradoksların çözümlerini ilmi bir teori şekline getirerek, bilimsel bir üslupla ortaya koymuştur. Bugün klasik ekonomik teorilerin pek çoğu, Adam Smith, Malthus, Freadman, Keynes teorilerinin bir çoğu çağdaş ekonomik sorunları halledemiyorlar. Bunun kökenindeki gelir sorunu, adalet ve devamlı gelişme, işsizlik sorunu, dünyada her geçen gün artmakta. Prof. Dr Haydar Baş'ın ortaya koyduğu işte bu teori, tam yeni bir dönemin, yeni bir medeniyetin ve yeni bir münasebetlerin oluşmasının başlangıcıdır. Bunu alkışlamak lazımdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.