Türkiye'nin bugün, "milli birlik ve bütünlüğün" yanısıra en ciddi meselesi, "mandacılık" meselesidir.Siyasetten ticarete, sosyal hayattan dini hayata kadar pek çok alanda farklı kisveler altında sergilenen işlerde tezahür eden "ortak bir karakter" vardır:Mandacılık? Ecnebiye bağımlılık?Üç-aşağı beş yukarı en sağından en soluna tüm mandacıların, söylemleri ortak ve kişilikleri benzer?"Bizden adam olmaz" diyorlar. AB'siz olmaz, AB bizim için örnek tek "muasır medeniyet" diyorlar. "Onurlu AB'cilik" tiyatrosu oynuyorlar. Amerikasız ise hiç ama hiç olmaz diyorlar. Ekonomimiz için IMF şart diyorlar; TL basılırsa enflasyon olur fobisine tutulmuşlar, milletimize bu fobiyi aşılıyorlar. Kimlik bunalımı yaşıyorlar. Yürekleri, Türk'üm demeye varmıyor, Türkiyeli lafını eveleyip-geveliyorlar; halbuki bunların ne Türklük ile, ne İslam ile, ne Türk medeniyeti ile alakaları var. Rengini şühedanın mübarek kanından alan Türk bayrağını görünce, adeta matadorun elindeki kırmızı bezi gören öküze dönüyorlar. Türk milletinin canını ve namusunu "kendi canı"yla muhafaza eden Türk askerine kin ve nefretle köpürüyorlar, Türk askeri ile Türk milletinin tek yürek tek bilek olmasını güya "demokrasi"ye aykırı buluyorlar? Ama söz, İslam dünyasının canına ve namusuna tecavüz eden işgalci Amerikan conilerine gelince onlara rahmet okuyorlar, dua ediyorlar, cevşen okutuyorlar. Gizli "etnik", "masonik" veya "Papalık" kimlikleri fark edilmeden "ecnebi dolapları"nı çevirmek istiyorlar. Tek başımıza bizim medeniyetimizden bir şey çıkmaz; Haçlı medeniyeti ile "medeniyetler ittifakı" yapmamız lazım diyorlar. Vatikan'ın "çağdaş misyonerlik" yöntemimizdir, diye ilan ettiği "Haçlı'nın sömürge projesi" olan dinler arası diyalog uğruna dinlerini-imanlarını veriyorlar.Aynı şekilde, bu yüce millet sivil-asker tek yürek tek bilek olmalı diyen, Türk devleti'nin "kainat devleti" yapacağım diyen, bu idealini projelendirerek Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koyan, bu modelin uygulamasını Milli Devlet-Sosyal Devlet teziyle oluşturan, vatanına-milletine sevdalı BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın da adını duyduklarında hesaplarının bozulduğunu hissediyorlar, içlerindeki kini iftira ve bühtanlarla dışa vuruyorlar.Ülkemizdeki mandacıların, üç aşağı beş yukarı genel "ortak karakterleri" ve "söylemleri" bunlar? Müslüman görünen ve dindar geçinen mandacılar var. Milliyetçi-muhafazakar kisveli mandacılar var. Cumhuriyetçi şapkalı mandacılar var. Atatürkçü ve laik geçinen mandacılar var? Bilumum, AB sevdalısı, IMF bağımlısı, ABD'nin ocağında ve Vatikan'ın kucağında? Oralardan fonlu. Bir de bu mandacıların rüzgarına kapılanlar var; Türk milletine, Türk medeniyetine ve tarihi coğrafyamızda tezgahlanan vahim gelişmelere "öküzün tere baktığı gibi bakanlar"?Müslüman görünen ve dindar geçinenler arasında da "öküzün terene baktığı gibi bakanlar" var, milliyetçi-muhafazakar kisveliler arasında da? Cumhuriyetçi, Atatürkçü veya laik geçinenler arasında da var "öküzün terene baktığı gibi bakanlar... Bunlar da mandacıların şakşakçıları veya günübirlik kullanımlık figüranları.Bugün Türkiye'nin en ciddi problemlerinden biri işte bu mandacı kuşatmasıdırMandacı olmamak için, "ecnebilerin" işbirlikçisi veya oyuncağı olmamak için "çözüm sahibi olmak" lazım. Sadece çözüm sahibi olmak da yetmiyor; milli kimlik sahibi, medeniyet ve aidiyet şuuru sahibi, külhan gibi yürek, sarsılmaz iman ve basiret sahibi olmak lazım? Asgari şartlar bunlar. Bunlardan biri noksan olunca kişi, gedik veriyor, çuvallıyor? Ya mandacı oluyor ya da ecnebilerin "Türkiyeli mandacı"ların değirmenine su taşıyan ve öküzün tere baktığı gibi bakan 3 sınıf bir figüran.Öküz, önünden geçerken bakıp-gördüğü treni, geçtikten 18 saniye sonra fark edermiş? Bu bilimsel bir tespit.Türkiye'de dindar, milliyetçi veya Atatürkçü mesajlar veren farklı mevkutelere kapak atmış kimi mandacı köşe yazarı takımı, Prof. Dr. Baş'a ve BTP'nin "milli model ve milli duruş"una "öküzün trene baktığı gibi" bakıyorlar. Önce dedikodu, iftira ve bühtan ediyorlar; ama sonra da gerçekleri, bazıları 18 saniye sonra, bazıları 18 ay sonra, bazıları da 18 yıl sonra fark ediyorlar.Bunlara kulak asan elbette yok? Türk milleti bunlara kulak asmadığı için "bu sefer BTP" diyor. AKP ve sair partiler çöküş süreci yaşarken Türk milleti "BTP'ye teveccüh" ediyor? Sinek küçük ama mide bulandırıyor ya, işte o kadar; "öküzün trene baktığı gibi" BTP'ye ve milli projelerine bakan kimi köşe yazarı takımının, kimi denenmiş siyaset takımının, kimi marjinal diyalogcu nurcu takımın ve kimi ayak takımının cirimleri bu? İnanın, bunlar da ya 18 saniye veya 18 ay sonra gerçekleri fark edecekler; Prof. Dr. Baş'a, BTP'ye ve Türk milletine özür borçlu olduklarını o zaman anlayacaklar.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019