logo
20 NİSAN 2024

Marifetullah-II

17.07.2018 00:00:00
(dünden devam...)
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in, "Dua ve Zikir" eserinden, marifetullah konusunda bilgiler aktarmaya devam ediyoruz: 
İnsan Rabbini ne nispette tanırsa, O'ndan o nispette korkar. İbn Mes'ûd'dan (r.a.) rivayetle; "O, 'Allah'tan nasıl korkulması gerekirse öyle korkun!' (Âl-i İmrân, 3/102) âyetini şöyle tefsir etmiştir: O'na itaat etmek, asla karşı gelmemek, şükretmek, asla nankörlük etmemek, zikretmek ve asla unutmamak." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de. Heysemî, Mecma' VI, 326).
Tabii ki, korkunun iki veçhesi vardır. Aklı ile insan Allah'ın azabından korkar, kalbi ile rahmetinin, aşkının mahrumiyetinden korkar. Aklı çalıştıran nefsanî duygular olduğu için, o hep kendi menfaatine olan neticeleri düşünerek Allah'tan korkar. Onun neticesi de Cennettir, Cehennemdir. Cehenneme gireceğim diye akıl nefse telkin eder, dolayısıyla ondan korkar. Allah Resûlü (s.a.a.) buyurdu: "Kim korkarsa akşam karanlığında yol alır. Kim gece yol alırsa hedefine erer. Dikkat edin! Allah'ın malı pahalıdır. Dikkat edin! Allah'ın malı Cennettir." (Tirmizî, 983; Seyyâr b. Hâtim an Ca'fer b. Sül. an Sâbit an Enes senedi ile tahrîc etti). Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Allah korkusundan ağlayan kişi, (hayvanın memesinden çıkan) süt memeye dönünceye kadar, Cehennem'e girmez. Allah yolunda tozlanan kulun tozları ile Cehennem dumanı kesinlikle bir araya gelmez." (Tirmizî, no. 1633 ve Nesâî, Cihad 8, VI, 12).
Bu öyle bir sevgi, öyle bir sevdadır ki, bunun tadını anlatmak mümkün değildir. Rahmetten mahrum kalma endişesi, havfullahtır. Asıl Allah korkusu da budur. Ama kalp yoluyla Allah'ı tanıyan insanın korkusu Cehenneme girme korkusu değildir. "Ya Rabb'im, beni rahmetinden, sevdasından, aşkından mahrum ederse?" diye korkar.
Ârifibillah olan şahıslar hep Allah'ı, Allah'ın Zâtını isterler. Korku o tecelliden, o Zât-ı Bâri'nin cemalini müşahadeden, aşkından mahrumiyettir. Asıl korku budur. O sahaya geçmemiş insanlarda aklıyla nefsini kontrol ve murakabe altına aldığı için, onların korkusu da Cehennemdir. Kulluk odur ki, Cennet-Cehennem endişesinden değil, daha öteye geçip Cenâb-ı Hakk'tan mahrum kalmaktan korkmaktır.
Furkan, "bâtılı haktan, hakkı bâtıldan ayıran" demektir. Mü'min taat ve ibâdetle, takva ile bu sıfatı kazanır. "Ey iman edenler! Eğer Allah Teâlâ'dan korkarsanız sizin için bir furkan kılar ve sizin günahlarınızı örter ve sizin için mağfiret buyurur. Ve Allah Teâlâ pek büyük bir lutuf sahibidir." Süslü kelimelerle, debdebeli laflarla insanlara birtakım şeyler anlatılabilir. Allah bize o yapılanların, anlatılanların doğru mu yanlış mı olduğu ölçüsünü takva sahibi olduğumuz zaman veriyor. Bizi furkan sahibi yapıyor. Onun için bir Müslümanın İslam'da da, İslam'ın kademelerinde de terakki etmesi lazım. Takva sahibi olması lazım.
"İnandım" diyen Müslüman, Müslümandır. Ama kendisini de ciddi yanlışlardan, tehlikelerden koruması gerekir. Takva ehli olmak Allah'tan korkmaktır. Allah'ı sevmektir. "O'nun muhabbetini kaybedeceğim" endişesini insanın kendi derûnunda, ruhunda, nefsinde yaşaması demektir. Cenâb-ı Hakk bunuyaşayan kulun kalp gözünü açıyor. Basiretini açıyor. Bu durumda o kul, hakkı bâtıldan ayırt etme ölçülerini tek tek yakalıyor. Böylece yanlışa düşmekten, Cenâb-ı Hak tarafından ihsan edilen ölçü ile
kendini koruyor. Ama sadece "Ben bu işi anlarım, akıl yoluyla kavrarım, hâllederim" demek sûretiyle taat ve ibâdetten uzak olur ise, çok ciddi badirelere düşer. O badirelere düştüğü zaman da aslolan itikadını, imanını kaybeder. Kazanacağım derken bu sefer hüsrana uğrar. Yine Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Kerim'de; "(Resûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak ulu'l-elbâb/kalp ehli bunları hakkıyla düşünür" (Zümer: 39/9) buyuruyor. Bilen doğruyu yapar gerçek üzere gider. Ama bilmeyene sıra gelince, bilmediği için hiçbir şey yapmaz. Veya her şeyin yanlışını yapabilir. Doğru yaptıkları da tesadüfîdir. Doğru yaptıkları bazen Allah'ın lutfu ile tevafuk olur. Yoksa cahilin faydası yoktur, zararı vardır. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Cennet bahçelerine uğradığınız zaman faydalanın!" Dediler ki: "Ey Allah Resûlü! Cennet bahçeleri nedir?" Şöyle buyurdu: "Âlimlerin meclisleri." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîrde, Heysemî, Mecma I, 126).
İbâdet, aslında Allah'ı tanıma, bilme ilmidir. Esasen insanın Allah'ı arayışı aklî değildir. Yani akılla Allah aranmaz. İnsanın Allah'ı aradığı organı kalbidir. İnsan kalp boyutunda Rabbini arar. Akılla belki çok mantıklar kurulur ama akıl Allah'ı anlamaz. Allah'ı anlatamaz. Akıl Allah'ın ne olduğunu değil, ne olmadığını bilir. Bir şeyin ne olduğunu anlayabilmek için onu kuşatması lazımdır. Veya ondan ona yansımalar olması lazımdır. Akıl haddi zâtında bu tecellilerden mahrumdur. Akıl Cenâb-ı Hakk'ın yarattıklarının tecellilerine muhataptır. Oradan geçiş yaparak, kıyas yoluyla, "Bu budur, bu da böyle olmalıdır" der. Aklın mercii, şahidi organlardır. Gözdür, kulaktır, dildir, vesairedir. Bunlar da tam tekemmül ederek şahitliklerini yapmadıkları için de yanılma payları vardır. Kulağın yanılma payı vardır, gözün yanılma payı vardır, tatmanın yanılma payı vardır. Bir madde saniyenin altıda biri zamanda elektromanyetik yayın yaptığı zaman göz bunu görür. Saniyenin üçte biri zamanda bu yayın yapılırsa göz bunu algılayamaz. Mesela gözle rüzgârı algılayamıyoruz. Ama başka bir duyguyla algılıyoruz. Cenâb-ı Hakk'ın yarattığı bazı varlıklar vardır, melekler, cinler gibi... Biz bunları gözle göremesek de bunların varlığı hakikattir.
Bunları gözle göremeyen insan onların varlığını inkâr etme yoluna gidiyor. Kısaca, biz akılla Allah'ı anlayamayız. Allah'ı tanıyacak olan kalptir. Ayine-i İlâhî insanların kalbidir. Allah kulunun kalbine tecelli eder. Tecellinin Türkçe'deki karşılığı yansımaktır. Bir ışık hüzmesini veya herhangi bir maddeyi aynaya tuttuğumuzda ayna bunu gösterir. Aynadaki gölge gibi, kalpte İlâhî tecelli böyle zuhûr eder. İnsan ibâdetle bu tecelliyi yakalar. İbâdetle O'nunla beraber olur. (Prof. Dr. Haydar Baş, Dua ve Zikir).
 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.