Bilindiği gibi Hicri takvimin ilk ayı Muharremdir.
Bu ayın onuncu gününde Kerbela çölünde vuku bulan Peygamber torunlarına yönelik, Ali evladına yönelik katliam hadisesinden sonra Muharrem tüm Müslümanlar için tartışmasız matem ayıdır.
Her yıl Muharremle başlayan yeni Hicri yıl, ne yazık ki tüm Müslümanların hicran ve hüzün kaynağıdır.
Son Peygamberin öpüp kokladığı, çocukken ağladığı için hutbesini yarıda kesip kucağına alarak hutbesine devam ettiği o nazenin çiçek Hz. Hüseyin'in başının kesilmesi, mübarek vücudunun atlara çiğnetilmesi vahşeti karşısında ürpermeyen, kalbi titremeyen, göz yaşı dökmeyen bir Müslümanın demiyorum, bir insanın olabileceğini düşünemiyorum.
Vahşi hayvanlara rahmet okutacak kadar alçakça işlenen bu vahşet karşısında Bacı Zeynep'ten arşa yükselen feryadı duymayacak, duyup da ürpermeyecek vicdan sahibi bir insan tahayyül edemiyorum.
Bu acı, bu hüzün, bu hicran aslında tüm insanlığın ortak acısı, ortak hüznü ve ortak hicranıdır.
Daha sonraki yüzyıllarda ortaya çıkmış olan ve birçoğu da Müslümanların bölük-pörçük görüntüsüne sebep olan çeşitli ekoller, çeşitli mezhepler dahi bu ortak acıyı azaltamamış ve ortadan kaldıramamıştır.
Hunharca ve alçakça katliama muhatap olan kutlu kafile bizzat son Peygamberin torunlarından, Ali ve Fatma evladından oluştuğu için, tarih boyunca yapılan hiçbir tevil ve hiçbir sözüm ona içtihad, katliamcıları ve katilleri aklamaya yetmemiştir.
Yezit gibi bir herif-i naşerifi Ümmet-i Muhammed'in başına bela eden, böylece Kerbela katliamının taşlarını döşeyen, İslam'ın bağrına zehirli bir hançer saplayan Muaviye'yi aklama çalışmaları zaman zaman olmuş, böyle bir adamı "Siyasi dahi" sayabilecek sözüm ona İslam tarihi profesörleri çıkmış ama, çok haklı olarak sorulan meşru ve makul hiçbir soruya da tatmin edici cevaplar verememişlerdir.
Müslümanların ittifakla seçtiği dördüncü Halife Hz. Ali'ye, bir eyaletin valisi sıfatıyla karşı gelmenin, biat etmek için kafasına göre şartlar koşmanın "siyasi dahi" olmakla ilgisini ve irtibatını kuran olmamıştır bugüne kadar.
Bu bahis ayrı ve uzun bir bahistir elbette.
Her Muharrem hepimiz için her daim matem ayıdır.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024