Merkez Bankası, son dönemde yapılan ücret ayarlamalarının enflasyonun yüzde 10'dan yüzde 4'e inmesi önünde bir engel olduğunu iddia etti Merkez Bankası, "Kamu harcamalarına ilişkin belirsizliklerin devam etmesi, toplam talep ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir risk unsuru oluşturmaktadır" uyarısında bulundu.Para Politikası Kurulu'nun 16 Ocak tarihli toplantısının özeti açıklandı. Merkez Bankası'nın, gerek gelirler politikasındaki gelişmelerin gerekse faiz dışı kamu harcamalarındaki artışların makroekonomik etkilerini yakından takip ettiği kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:Kamu harcamaları belirsiz"Son dönemdeki ücret ayarlamaları hizmet fiyatlarına dair riskleri artırmıştır. Bu çerçevede, enflasyonun oldukça kısa bir süre içinde yüzde 10 düzeylerinden yüzde 4 düzeyine indirilmesinin hedeflendiği de göz önüne alındığında, Kurul hizmet sektörü fiyatlarının orta vadede yüksek artışını sürdürme olasılığını önemli bir risk unsuru olarak değerlendirmektedir. Böyle bir riskin gerçekleşmesi, para politikasının sıkı duruşunun uzun bir süre korunmasını gerektirebilecektir. Ayrıca kamu harcamalarına ilişkin belirsizliklerin devam etmesi, toplam talep ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir risk unsuru oluşturmaktadır."Enflasyonun yılı yüzde 9.65 oranı ile kapattığı anımsatılan açıklamada, aralık enflasyon etkilerine işaret edilerek, işlenmemiş gıda fiyatlarına ilişkin belirsizliklerin devam ettiği kaydedildi. Olumsuz hava koşullarının sürmesi ve son dönemde tarım sektöründe ve özellikle hububat üretiminde gözlenen gerilemenin, gıda fiyatlarını önümüzdeki dönemde olumsuz yönde etkileyebileceği anlatılan açıklamada, "Kurul, gıda fiyatlarının enflasyon üzerinde bir risk unsuru olmaya devam ettiğini düşünmektedir" denildi.Kira artışları riskPetrol fiyatlarındaki gerilemenin enflasyon görünümünü olumlu etkilediği ancak orta vadede ciddi etki oluşturacak boyuta ulaşmadığı belirtilen açıklamada, 2006 yılında hizmet fiyatlarının yıllık enflasyonunun, bir önceki yıla göre oldukça sınırlı bir gerileme gösterdiği ifade edildi. Bu gelişmenin özellikle kira ve konaklama hizmetleri fiyat artışlarının yüksek seyretmesinde etkili olduğu vurgulanan açıklamada, "Kira ve konaklama kalemlerindeki yüksek fiyat artışlarının önümüzdeki dönemde de devam etme olasılığı, enflasyondaki düşüş süreci konusunda bir risk unsuru oluşturmaktadır" değerlendirmesi yapıldı.Kredide bayram-yılbaşı etkisiSon dönemde kredilerdeki artışın büyük ölçüde konut ve taşıt dışında kalan kalemlerden kaynaklandığı kaydedilen açıklamada, "Bu gözlem, yeni yıl tatili ve kurban bayramının aynı döneme denk gelmesi ile tüketicilerin artan harcamalarını daha çok ihtiyaç kredileri ve kredi kartları borçlanmalarından karşıladıklarını düşündürmektedir" denilerek, tüketici kredilerindeki artışın dönemsel olduğu vurgulandı.2006 yılının son çeyreğinde ekonomik faaliyette toparlanma eğilimi gözlense de toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüş sürecine verdiği desteğin sürdüğü anlatılan açıklamada, şöyle denildi:Son çeyrek büyümesi düşük çıkacak"Dış talebin göreli olarak güçlü seyretmesine ve kamu harcama kalemlerindeki artışlara rağmen, toplam talepte önceki dönemlere kıyasla bir yavaşlama söz konusudur. 2006 yılının son çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemindeki yüksek bazın da etkisiyle, yıllık büyüme oranının düşük bir düzeyde gerçekleşmesi beklenmektedir. Önümüzdeki dönemde ekonomik faaliyetin aşamalı olarak toparlanmaya devam edeceği düşünülmektedir."Ücret ayarlaması vurgusuSon dönemdeki ücret ayarlamalarının hedeflenen enflasyonun üzerinde olmasının, bekleyişler ve üretim maliyetleri yoluyla enflasyonu olumsuz etkileyebileceği vurgulanan açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu: "Enflasyon beklentilerindeki kısmi iyileşme devam etmektedir. Haziran ve Temmuz aylarında dağınık bir görünüm sergileyen enflasyon beklentilerinin son aylarda giderek daha uzlaşmış bir yapıya kavuştuğu görülmektedir. Önümüzdeki dönemde enflasyonun ana eğiliminin düşüş yönünde olacağına ilişkin beklentilerin korunduğu görülse de orta vadeli enflasyon beklentileri seviye olarak halen hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmektedir."Mevcut koşullarda para politikasının duruşunun sıkı olduğu değerlendirmesini yapmanın mümkün olduğu ifade edilen açıklamada, "Yılın son çeyreğinde enflasyon beklentilerindeki düşüşün devam etmesi, parasal koşulların daha da sıkılaşmasına neden olmuştur. Diğer bir ifadeyle, Merkez Bankası politika faizlerini sabit tutmasına rağmen para politikası sıkılaşmaya devam etmiştir" denildi. Para politikasındaki sıkı duruşun, özel tüketim talebini sınırlamaya devam edeceği ve enflasyonu kademeli olarak aşağı çekeceğinin tahmin edildiği anlatılan açıklamada, şöyle denildi:Enflasyon direnebilir"Buna rağmen, enflasyon görünümüne ilişkin bazı riskler mevcuttur. Orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin temel risk, enflasyonun aşağı inme konusunda beklenenden daha güçlü bir direnç gösterme olasılığıdır. Enflasyon beklentilerindeki ve hizmet enflasyonundaki düşüşün sınırlı olması, bu riski daha da belirginleştirmektedir."Enflasyon görünümüne dair bir diğer riskin, para politikasının toplam talep üzerindeki gecikmeli etkilerine ilişkin belirsizlik olduğu kaydedilen açıklamada, "Ekonomik faaliyette 2006 yılının üçüncü çeyreğinde görülen yavaşlamanın, para politikasındaki sıkılaşmadan ziyade finansal piyasalardaki dalgalanmalar sonrasında tüketici ve üretici güvenindeki azalmadan kaynaklandığı düşünülmektedir" denildi. 2006 yılı haziran ayından bu yana gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın özel kesim talebi üzerindeki etkisi son dönemde görülmeye başlamış olsa da ekonomideki yavaşlamanın ne kadar süreceği ve hangi boyutta gerçekleşeceğinin henüz tam olarak netleşmediği ifade edilen açıklamada, küresel piyasalarda ortaya çıkabilecek ani dalgalanmaların da diğer bir risk olduğu belirtildi.Öte yandan, dış ticaret haddindeki iyileşmenin orta vadeli enflasyon görünümü açısından olumlu sonuçlar doğuracağı anlatılan açıklamada, şöyle denildi:Parasal sıkılaştırmaya gidilebilir"Bu değerlendirmeler ışığında Kurul, orta vadede enflasyon hedefine ulaşılması için temkinli duruşun devam etmesinin gerektiği değerlendirmesini yapmış ve politika faizlerinin değiştirilmemesine karar vermiştir. Orta vadeli enflasyon beklentilerinin henüz hedeflerle uyumlu olmaması ve hizmet fiyat enflasyonuna ilişkin riskler ile küresel ekonomideki belirsizlikler para politikasındaki sıkı duruşu sürdürmeyi gerektirmektedir.Haziran ayından itibaren gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri yakından takip edilmektedir. Bunun yanında yapısal reform sürecindeki gelişmelerin, gelirler politikasındaki ayarlamaların ve kamu kesimi faiz dışı harcamalarının enflasyon ve enflasyon beklentileri üzerindeki olası yansımaları da dikkatle değerlendirilmektedir. Merkez Bankası, orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz yönde etkileyecek gelişmelerin gözlenmesi halinde parasal sıkılaştırmaya gitmekten kaçınmayacaktır."Avrupa Birliği'ne uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ile ekonomik programa ilişkin yapısal reformların planlandığı gibi kesintiye uğramaksızın hayata geçirilmesinin kritik önemini koruduğu vurgulanan açıklamada, "Orta ve uzun dönemde mali disiplinin kalitesini artıracak olan yapısal reformlar konusundaki gelişmeler, gerek makroekonomik istikrar gerekse fiyat istikrarı açısından yakından izlenmektedir. Son yıllarda söz konusu alanlarda atılan kararlı adımların önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla sürdürülmesi, uluslararası konjonktürdeki değişimlerin en az dalgalanmayla atlatılmasına katkıda bulunacaktır" denildi.