Hükümet, cemaatin arkasından çok konuştu.Cemaat ise hükümete sarsıcı darbeler indirdi.Ama ne hükümet ne de cemaat birbirlerine karşı elinden gelenin tamamını kullanmadı. Ve seçimler geride kaldı.Herkes şimdi ne olacak sorusuna cevap arıyor.İddialar muhtelif.Cemaatin parti kuracağı ve hükümetin cemaate yönelik bir operasyonun düğmesine basacağı haberleri hala birer iddiadan ibaret.Bir başka iddia var ki yaban atılır gibi değil.Cemaat ile hükümet arasında ateşkes sağlandığı yönünde iddialar var. 30 Mart yerel seçimlerinde cemaatin son anda AKP'yi desteklemeye karar verdiği görüşü öne çıkıyor. Seçim sonuçları da bu görüşü destekliyor. Öte yandan hala hükümet paralel yapının inine girmiş değil. Bunu ateşkes olarak yorumlayanlar pek de haksız değiller. Ne de olsa 12 yıldır her konuda beraber yürümüş iki paralel yapının birbirinin kirli çamaşırlarını daha fazla ortalığa dökmesi beklenemezdi. Kavga başlayana dek kardeş gibi yürüyen bu iki ortak, bundan sonra mecburi iki ortak gibi mi yürüyecekler, bekleyip göreceğiz.Yani böyle bir durumda Türkiye görünüşte tek parti, ama aslında bir koalisyon olan cemaat-hükümet ittifakı ile yoluna devam edecek?Hükümet ve cemaatin oluşturduğu bu iki paralel yapı kavgayı sürdürmek istese bile ortak efendileri buna izin vermezdi.Vermedi de?17 Aralık'tan bu yana cemaate ve başındaki isme en ağır sözleri söyleyen ve hatta casuslukla suçlayan Başbakan Erdoğan'ın 'inlerine girmeyi' seçimlerden sonraya bırakması bu ateşkesin sağlanacağının işaretiydi.Bu ateşkese hükümeti mecbur eden en önemli sebep, cemaatin işlediği suçların tespit edilmesiyle hükümetin bu konuda suç ortağı olduğunun anlaşılması korkusudur.Tıpkı birbirlerinin açıklarını bilen politikacıların dayanışması gibi hükümet ile cemaat en azından şimdilik benzeri bir dayanışmanın içerisine girmiş görünüyor. Böyle bir dayanışma var, çünkü aynı cürmü işlediler ve yaptıkları her şeyi ortak yaptılar?İkinci bahar da diyebileceğimiz cemaat ile hükümetin bu zoraki ortaklığı asla eskisi gibi olmayacak. Çünkü hükümette evlat acısı, cemaatte ise kuyruk acısı var.Bu acılar ilişkilerin eskisi olmasına da, ortaklığın uzun soluklu olmasına da engeldir.Yani dün gönüllü ortak, bugün zoraki ortak cemaat ile hükümetin yolları eninde sonunda ayrılacak.Peki, rüşvet ve yolsuzluk ne olacak?Ya casusluk yapan paralel yapı, Haşhaşiler ne olacak?Ses kayıtları ve bileklerdeki 700 bin liralık saatler ne olacak?Korkarım örtbas edilip, unutulup gidecek?
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023