logo
13 MAYIS 2024

Mecliste olsam Türkiye’yi sallarım

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin Mersin il kongresinde konuştu
24.10.2021 12:12:00
Mecliste olsam Türkiye’yi sallarım
Mecliste olsam Türkiye’yi sallarım
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Mersin'de partisinin il kongresine katıldı.
Ramis Akın'ın yeniden il başkanı seçildiği kongrede konuşan BTP Lideri, Türkiye gündemi üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. 
Açıklamalarına ABD'nin Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarımıza yaptığı askeri yığınağa dikkat çekerek başlayan Hüseyin Baş, "Hangi işgalin arifesindeyiz ben çok merak ediyorum?" sorusunu sordu.
 
"Sanki binlerce yıl öteden geldim..!"
 
Türkiye'deki siyaset ortamını Cem Yılmaz'ın AROG filminin senaryosuna benzeten Hüseyin Baş,  "Bütün siyasi parti liderlerini takip ediyorum. Cem Yılmaz'ın AROG diye bir filmi var. Filmin ana teması şu; bir zaman makinesiyle binlerce yıl geriye gidiyor, ortam fecaat. Ben de sanki binlerce yıl öteden geldim bunlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorum." dedi.
 
Sizin çözümleriniz 30 yıl öncede kaldı
 
"Bir belediyeyi dahi veremeyen hükümet yarın seçim sonuçları açıklandığında acaba iktidarı verebilecek mi? sorusunu soran Baş,  "O iktidarı söke söke alacağız. Siz yeter ki millet olarak bizim arkamızda durun. Siz yeter ki çözümün BTP'de olduğunu bilerek hareket edin. Eğer bunu bilirseniz, desteklerseniz, inanın ki biz bu iktidarı elde ederiz ve Türkiye'yi istenen seviyeye taşırız" ifadelerini kullandı. 
"Sizin oy verdiğiniz partilerin herhangi birinin başına beni geçirseniz sallarım bu ülkeyi, iktidarı tir tir titretirim. Sizin seçtiğiniz insanlar hiçbir şey yapamaz."  diyen Hüseyin Baş şöyle devam etti;  "Bu insanlar kötü mü, maksatlı mı? Hayır. Ama adam 1960 yılında üniversite okumuş, üniversitelilerin sorunlarını çözecek. Kardeşim o üniversite bu üniversite değil ki, değişti, farklılaştı. Sizin sorunlarını çözmeye çalıştığınız ülke 30 sene öncede kaldı. Sizin çözümleriniz de 30 yıl öncede kaldı. Mevcut çözümlerinizle ulaşabildiğiniz hiçbir şey yok."
 
"Biz Atatürk'ü sadece sevdiğimiz için mi anlattık?"
 
Parti olarak Atatürk konusunda gösterdikleri hassasiyete dikkat çeken BTP lideri, "Bakın bas bas Atatürk'ü anlattık. Biz Atatürk'ü sadece sevdiğimiz için mi anlattık? Evet, seviyoruz ve izindeyiz ama Atatürk'ü anlatmamızın altında çok farklı bir incelik var; Eğer biz Atatürk gibi bir gençlik yetiştirebilirsek, eğer ilkokuldan, ortaokuldan, liseden, üniversiteden mezun olan bir genç 'Benim hayalim, idealim Atatürk gibi olmak' diyebilirse işte bu millet kurtulur. Biz bu yüzden Atatürk'ü anlattık." dedi.
 
"Avrupa bizi kıskanıyor diyorlardı…"
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, "Batı bizden ekonomik olarak güçlü, doğru. Ama ahlak olarak güçlü değiller" sözleri de BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın gündemindeydi. 
Baş konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı; "En sonunda kabul ettiler, Avrupa bizi kıskanıyor diyorlardı, şimdi 'Evet, Avrupa'nın ekonomisi bizden iyi ama bizim ahlakımız daha güçlü' diye bir açıklama yaptılar. Şimdi bu açıklamanın doğrusu şu; 'Bizim ahlaki yapımız eskiden Avrupa'dan iyiydi!" 
Televizyon programlarından örnekler de veren BTP lideri, "Kadın programlarında aynı gündem. Ortada bir çocuk var annesi ekrana çıkıyor 'Bu çocuk kocamdan değil' diyor, babası çıkıyor, 'Bu çocuk karımdan değil' diyor. Bunları izledim kanım dondu, 'Toplum bu mu' dedim. Eğer toplum buysa ben bugün siyaseti bırakıyorum, çünkü bu toplum bitmiştir. Ama toplum bu değil ve bunların ahlak anlayışı, bu konuları öne çıkararak sizleri buna alıştırmaya çalışmak ise işte ben bu siyaseti bu yüzden yapıyorum." dedi.
 
"Atanamayan öğretmenlerin durumu kötü de atananların ki iyi mi?"
 
Atanamayan öğretmenlerle ilgili bir soruya da cevap veren Hüseyin Baş; "Sanki atanan öğretmenler çok iyi durumda.  Bakın bu ülke her yıl 110 milyar lira faiz ödeyen bir ülke. Bunların ekonomi anlayışı, 'Gidelim borç alalım' anlayışı. 110 milyar lira ile ben atama bekleyen bütün öğretmenleri atarım, mevcut öğretmenlerin maaşını da 5 katına çıkarırım. Ben öğretmenlerin maaşını niye 5 katına çıkarırım biliyor musunuz? Kendi öğretmenim için. Beni bugünlere getiren toplasan belki 10 tane öğretmenim olmuştur. Sırf onlar için yaparım. Bir insanın öğretmenine, hocasına bir aidiyeti kalmadıysa, kendini onlara borçlu hissetmiyorsa o insandan hiçbir şey olmaz. Hepimizin bildiği bir olay. Atatürk'e geliyorlar 'Milletvekili maaşı ne kadar olsun' diye soruyorlar. Ne diyor? Öğretmenin maaşını geçmeyecek diyor. İşte konu bu, çözüm bu. Bunu çok da tartışmaya gerek yok." ifadelerini kullandı.
 
"Ben o parayı yandaş vakıflara aktarılan paralardan bulurum"
 
Konuşmasında toplumun en değerli insanlarının anneler olduğunu belirten BTP lideri şunları söyledi; "Biz ev hanımı maaşı deyince bize itiraz ettiniz. Evlere gündeliğe giden kadın çalışıyor diye maaş alıyor ama evinde sabah akşam saçını süpürge eden kadının beş kuruş hak edişi yok. Böyle bir saçmalık olur mu? Bu devlet bizim, bu devletin varlıkları bizim.  O zaman bizim olan bu devlet benim anneme, eşime, kızıma sahip çıkmak zorunda değil midir?  Bu kadar basit. Bakın bizim iktidarımız döneminde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak bütün dünyada bir ayrıcalık olacak. Bana bu kadar parayı nereden bulacaksın diyorlar. Ben o parayı bunların zekatından bulurum. Ben o parayı bunların yandaş müteahhitlerinden sildikleri vergilerinden bulurum. Ben bu parayı para akıttıkları vakıflardan bulurum. Ben bu parayı iç ettikleri belediyelerden bulurum. Ben bu parayı yüzlerce, binlerce katı fiyata ihaleye çıkardıkları yollardan, köprülerden, havalimanlarından bulurum. Bu parayı bulmada ne var?"
 
"Tarımı bilinçli olarak yok ettiler"
 
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş Mersin'de tarıma da özel bir yer ayırdı.
Tarımın stratejik bir faaliyet olduğunu ifade eden Baş; "Bugünkü strateji şu; bu milleti nasıl açlığa mahkum ederiz! Bundan yüz yıl önce bir kurtuluş savaşı verdik. Yüzbinlerce şehidimiz oldu. En çok şehit verme sebebimiz açlık ve kıtlık. Yani tarım yapamayan bir ülkenin vatandaşının karnını, askerinin karnını doyuramayan bir ülkenin herhangi bir savaşı kazanması da mümkün değil. Bilinçli olarak bu ülkede tarımı yok ettiler. Tarımın çözümü çok basit. Çiftçinin tek derdi malını üretmek olacak. Bizim çiftçimiz ekonomist oldu, matematikçi oldu, pazarlamacı oldu... Bunun tek derdi malı üretmek olmalı. Bu malın alıcısı devlettir.  Ebedi genel başkanımız bundan 7 yıl önce Mersin'deydi. O konuşmasında çiftçilere, 'Sen malını ürettin, pazara gittin. İnsanların cebinde para var bunlar senin müşterin, para yok senin müşterin değil.' dedi. Şimdi problem burada. Milletin parası yok.
 
"Hayat pahalanmadı senin cebinde para yok"
 
"Bana hayat pahalandı diyorlar. Hayat pahalanmadı senin cebinde para yok." Şeklinde dikkat çekici bir çıkış da yapan BTP lideri Baş; "Türkiye'de asgari ücret 260 Euro, Almanya'da bebek maaşı 250 euro. Bunun süt maaşı var, okuyan çocuğunun maaşı var... Almanya'da bir arkadaşım var. Sapa bir yere dükkan açtı. O'na 'Burada kazanamazsın, kirayı nasıl ödüyorsun' dedim. 'Devlet ödüyor' dedi. 'Bir işçi çalıştırıyorsun maaşı' dedim, 'onu da devlet ödüyor' dedi. 'Nasıl ödüyor' dedim. 'Biz kazanamıyoruz ya devlet ödüyor' dedi. 'Geri alacak mı?' diye sordum,  'Niye alsın ki' dedi. Şimdi bana bu kafadan lazım. Bu millete bu kafadan lazım. Biz de nasıl? Biz uğraşırız, dükkanı açarız sonra da bu devlet bizden ne kadar vergi alacak diye düşünürüz.  Çiftçinin mazotundan ÖTV alıyor ama zenginin pırlantasından, özel uçağından ÖTV almıyor. Şunu bilin, Hüseyin Baş eğer bu ülkeyi yönetirse bu sorunların tamamını çözer. Çünkü benim niyetim sizden bir şey almak değil vermek. Size vereceğim şeyler arasında en değerlisi nedir biliyor musunuz? Eğer ben iktidar olursam bu millete hesap vereceğim. Biz tabanda AKPli, CHPli, MHPli, İYİ Partili kardeşimle birbirimizi yiyoruz, aman sen onu seçtin ben bunu seçtim vs. Niye? Bir avuç azınlık -azınlıktan kastım sayıca az olmalarıdır- zenginliklerini sürdürebilsin diye. Meclis'te ceylan derisi koltuklarda daha rahat oturabilsinler diye. Bu millete ne faydası var bunun. Siz vekil, bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı yapıyorsunuz gidip tek kelime sorabiliyor musunuz. Birine 100 lira borç versen gider her gün başına ekşirsin 'ne yaptın' diye. Sen koca devleti veriyorsun hiçbir şey soramıyorsun. İşte o yüzden zaman geçiyor, bardak taşıyor. Bu milletin daha kaybedecek vakti yok. Gençlerin geleceği için, eğer bu ülke ayakta kalsın diyorsak, eğer o Toroslardaki çadırlarda tekrar duman tütsün diyorsak BTP kadrolarından başka hiçbir çıkar yolumuz yoktur."
Son sözü Erdoğan söyleyecek
Yargıtay'da çifte seçim günü
Blinken'dan İsrail Savunma Bakanına mesaj
'Refah'ta büyük bir saldırıya karşıyız'
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Son sözü Erdoğan söyleyecek
Yargıtay'da çifte seçim günü
Blinken'dan İsrail Savunma Bakanına mesaj
'Refah'ta büyük bir saldırıya karşıyız'
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü

Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek

Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu
12.05.2024 17:49:00
Haber Merkezi
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Sezer, bölgedeki tüm muhtarlara genelge gönderdiklerini, tiny house ya da kaçak yapılara müsaade edilmeyeceğini kesin bir dille anlattıklarını söyledi.

Tiny house yapılarının giderek arttığını ifade eden Sezer, şunları kaydetti: "Her geldiğimde burada mantar gibi türüyorlar. Bu tiny house adı altında 'römork' diyor adam 'plakası var' diyor ama bakıyorsun aracı koyuyor oraya, altyapısını yapıyor önüne bir de havuz yapıyor. Bu hafta 40 tane kaldırdık. Bundan sonra da bunlara müsaade etmeyeceğiz. Çünkü hukuki değil yaptıkları. Burada tarım arazilerimiz çok değerli, burası turizm bölgesi. Buranın sağlıksız bir şekilde yapılaşmasına izin vermememiz lazım. Gelecek nesillere, evlatlarınıza güzel bir Saros Körfezi, güzel bir Keşan, güzel bir Enez bırakalım. Hayır duasıyla yad etsinler. Şimdi herkese müsaade edersek bunun altından kalkamayız. Bununla ilgili hukuki gerekçelerimiz de var."

Trakya'da kuraklık kapıda

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi
12.05.2024 17:44:00
AA
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Güner, iklim değişikliğinin insan hayatını olumsuz etkilemeye devam ettiğini belirtti.

Ortalama sıcaklıkların özellikle son 70 yılda sürekli yükseldiğine dikkati çeken Güner, "Araştırmalar Trakya'da gelecek 40-50 yıl içerisinde sıcaklıklarda 1 derecelik bir artış olacağını ve buna bağlı kuraklık yaşanabileceğini gösteriyor. Trakya Türkiye'nin en güzel topraklarına sahip, sulu tarım yapılabilen bir alanı" dedi.

Güner, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için tüm alanlarda önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi. Suyun insan yaşamı için hayati önemi olduğunu aktaran Güner, şunları kaydetti: "Suyun en çok kullanıldığı yer yüzde 70'lik oranla tarım. Kuraklık durumu da en çok tarımı etkileyecek. Su kıtlığı dendiğinde akıllara hemen evlerde su sıkıntısı yaşanacağı geliyor ancak en çok tarımsal üretim bundan etkilenecek. Tarımdan sonra en çok endüstriyel üretimde su kullanılıyor, kentsel kullanım bu alanda son sırada.

Bu açıdan değerlendirdiğimizde su kıtlığına bağlı olarak tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde değişiklikler göreceğiz. Kuraklık ve su sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşırsa bu durum insanların bu bölgeden uzaklaşmasına yol açacak." Güner, özellikle tarımda modern sulama teknikleriyle ciddi miktarda su tasarrufu yapılabileceğine dikkati çekti. Vahşi sulama yöntemlerinden uzaklaşılması gerektiğini belirten Güner, "Üstü açık kanallardan su akıyor, eski teknikler kullanılıyor. Damla sulama yöntemine geçilmesi gerekli. Tarımda yüzde 5'lik bir su tasarrufu evlerde kullanılan tüm su miktarına bedel durumda" diye konuştu.

Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Kars'ta baraj şantiyesinde çalışan ve gıdadan zehirlendiği iddia edilen 2 işçiden 1'i yaşamını yitirdi.
12.05.2024 16:26:00
Anadolu Ajansı
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Arpaçay Barajı'nın tadilatında çalışan Gürbüz K. (58) ve Orhan D'den haber alamayan yakınları durumu ekiplere bildirdi.

Olay yerine giden ekipler, 2 işçiyi hareketsiz halde buldu.

Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde, Gürbüz K'nin hayatını kaybettiği belirlendi.

Bilinci kapalı olan Orhan D ise sağlık ekiplerince Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezine kaldırıldı.

Gürbüz K'nin cenazesi, otopsi için Kars Harakani Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

İşçilerin, dün akşam balık ve tavuk yediği öğrenildi. 

İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla ortalama yüzde 82,93 olarak ölçüldü

 


12.05.2024 15:05:00 / Güncelleme: 12.05.2024 15:10:08
AA
İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu
İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan ve azami 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahip baraj ve göletlerdeki su miktarı 720 milyon 36 bin metreküp olarak kaydedildi.

Su miktarı Ömerli'de yüzde 93,05, Darlık'ta yüzde 81,61, Elmalı'da yüzde 87,21, Terkos'ta yüzde 91,68, Alibey'de yüzde 59,44, Büyükçekmece'de yüzde 77,53, Sazlıdere'de yüzde 62,53, Istrancalar'da yüzde 55,92, Kazandere'de yüzde 82,62, Papuçdere'de ise yüzde 80,96 olarak ölçüldü.

Melen ve Yeşilçay'dan bu yıl 235,25 milyon metreküp su alındı.

İçme suyu arıtma tesislerinden bu yıl kente verilen su miktarı 393 milyon 29 bin metreküp olarak hesaplanırken, dün İstanbul'a verilen su miktarı ise 3 milyon 3 bin metreküp olarak kayıtlara geçti.

Son 10 yılın doluluk oranları

İSKİ istatistiklerine göre, 12 Mayıs tarihli baraj doluluk oranları
2014'te yüzde 30,26,
2015'te yüzde 94,72,
2016'de yüzde 82,29,
2017'de yüzde 85,54,
2018'de yüzde 88,22,
2019'da yüzde 89,73,
2020'de yüzde 69,15,
2021'de yüzde 77,73,
2022'de yüzde 85,73,
2023'te yüzde 49,42,
bugünkü oran yüzde 82,93 olarak kayıtlara geçti.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.