Mektuplarında ve konuşmalarında Allah’ı anan lider
13 Ağustos 1919’da Sivas Kongresi’ne davet için, Nurşinli büyük şeyhlerden Şeyh Ziyaeddin Efendi Hazretlerine
19.10.2025 00:20:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





13 Ağustos 1919'da Sivas Kongresi'ne davet için, Nurşinli büyük şeyhlerden Şeyh Ziyaeddin Efendi Hazretlerine;
"… Birkaç güne kadar Batı Anadolu ve Rumeli'nin bütün vilayetlerinden gelmekte olan delegelerle de genel bir kongre Sivas'ta toplanacaktır.
Cenab-ı Hakk'ın yardım ve inayeti ve Peygamber-i Zişan'ımızın feyiz ve şefaati ile bütün milletimizin bir noktada birlik olduğunu ve haklarını muhafaza ve müdafaaya kadir bulunduğunu cihana göstereceğiz."
12 Nisan 1921, Efgan Heyeti Reisi Sultan Ahmet Han'a;
"… Cenab-ı Hak'tan tazarru ve niyaz ederim ki, yüksek heyetimizin memleketimize ayak basması ve iki dost ve kardeş memleketi yekdiğerine bağlamaya vasıta olması, memleketlerimizin geleceği için daimi bir hayır ve saadet sebebi olsun."
20 Eylül 1921, neferlere;
"… Cenab-ı Hak, giriştiğimiz kurtuluş mücadelesinde şerefli silah arkadaşlarımıza, kendilerini seçkin hale getiren asaletin, civanmertliğin, kahramanlığın hakkı olan kati kurtuluşu da nasip etsin…"
8 Aralık 1919 Urfa Müftüsü Faziletlu Hasan Efendi Hazretlerine;
" … Vatanımızı haksız yere işgal etmiş olan Fransızların vaziyetleri geçici olup, davamızın hak olması yönünden Cenab-ı Hafız-ı Hakiki'nin inayet-i Rabbanisiyle oraların tamamen tahliye olunacağına kuvvetli itimadımız vardır…"
10 Aralık 1919, Adana Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesi'ne;
"Vatanın kurtulmasına, milletin selamet ve kurtuluşuna yönelik faydalı mesailerinde muvaffakiyete nail olmaları, Yüce Allah'ın lutfundan niyaz edilir."
23 Mayıs 1920'de, Hazro'da Mehmet Bey'e;
"… Yabancıların vatanımızı içinden yıkmak için ümit besleyen alçaklardan yakında memleketimizin tamamen temizlenmesine muvaffakiyet husulü Allah'ın lutfundan beklenmektedir."
11 Haziran 1920, Umum Kumandan Demirci Mehmet Efe kardeşime;
"… Aydın'ın bu doğru özlü ve fedakâr evlatları, Bolu ve Düzce havalisinde memleketimizi gavurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri, pek kahramancasına ve fedakârane tedip ettiler (bastırdılar), vatanımıza büyük hizmetler yaptılar. Allah iki cihanda aziz etsin."
2 Temmuz 1920, Büyük Millet Meclisi İcra Vekilleri Heyeti Beyannamesi:
"… Milletimiz Anadolu gibi geniş ve verimli bir faaliyet muhiti içinde yalnız münafık Yunan kuvvetleriyle istila ve imha edilemez. Bütün ahalimizde münafıklara ve Yunanlılara karşı sönmez bir azim ve kin uyanmalı, Yunan ordusunun ilerisinde, gerisinde nerede kalırsa kalsın her Müslümanın vazifesi Yunan neferlerine hücum olmalıdır. Cenab-ı Hak, Yunan hayal binasının mahvını bize nasip edecektir…"
19 Mart 1920, Sivas Anadolu Kadınları Cemiyeti'ne;
"… 4- Başta İngilizler olmak üzere, İtilaf Devletleri'nin bütün mukaddes medeniyet ve insaniyet esaslarını yıkan, vaki olan harekâtından dolayı çok geçmeden pişmanlık göstereceklerine şüphe edilmemelidir. Tevfik Allah'tandır."
12 Nisan 1920, Tamim:
"… Millî bağımsızlık uğrunda kati mücahedemizde her zaman olduğu gibi bundan sonra da tevfikât-ı Subhaniyeye (Allah'ın yardımlarına) mazhar olacağımızdan eminiz. Cenab-ı Hak bizimle beraberdir."
Kasım 1921-Nisan 1922 19 numaralı not defteri:
"Giriş: Bugün ikinci toplantı senemizi tamalayarak üçüncü millî seneye giriyoruz. Bu mazhariyetinden dolayı Cenab-ı Hakka hamd ü sena eder ve bu geçen sene zarfında yüce Meclis'çe, milletçe ve orduca harcanan fedakârane mesaiyi tebcil ederim."
Yine aynı not defterinde 2. İnönü Zaferi öncesinde cephede bulunan Mustafa Kemal Paşa cephe günlüğünde şunları not eder:
9 Mart 1922 Perşembe: "… ondan sonra hafıza Kur'an okuttuk…"
10 Mart 1922 Cuma: "… bazı telgraflar gelmişti gördüm, hafıza Kur'an okuttum…"
17 Mart 1922 Cuma: "… Mustafa Abdülhalik Bey geldi, hafıza okuttuk…"
20 Mart 1922 Pazartesi: "… Fahreddin Paşa ve erkân-ı harbini yemeğe davet etmiştim. Hafız Kur'an okudu…"
23 Mayıs 1919, Sadaret'e telgraf:
"… Cenab-ı Hak bu zor anlarda her türlü vatanseverlik gayreti ile dopdolu olarak milletin başında bulunan lutufkâr zatlarınızı, devlet ve milletin mutlu bir sona kavuşması ve kurtuluşa ermesi ile zafere ulaştırsın…"
28 Eylül 1919, Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesine;
"Mukaddes millî cereyanın kati azmi karşısında, hain Ferit Paşa kabinesinin er geç düşmesi muhakkaktır. Millet böyle yekvücut oldukça meşru emellerinin elde edilmesinde Cenab-ı Allah'ın inayetine mazhar olacağı şüphesizdir…"
7 Ekim 1919, Beyanname:
"… Lakin bugün Cenab-ı Hakka ve kendi hakkına dayanan büyük miletimizin gösterdiği mutlak iman karşısında engeller devrilip nihayet aynı kurtuluş gayesi etrafından devletimizin de genel birliği tamam oldu…"
16 Mart 1920, protesto:
"… Davamızın meşruiyet ve kutsiyeti, bu müşkül zamanlarda Cenab-ı Hak'tan sonra en büyük yardımcımızdır."
İzmit konuşmalarından;
"Kılıçzade Hakkı Bey: Paşa hazretleri, yeni hükûmetin dini olacak mı?
Gazi Mustafa Kemal: Vardır efendim. İslam dinidir. İslam dini fikir hürriyetine sahiptir.
Hakkı Bey: Yani hükûmet bir dine bağlı olacak mı?
Gazi Mustafa Kemal: Olacak mı olmayacak mı bilmem! Bugün mevcut olan kanunlarda aksine bir şey yoktur. Millet dinsiz değildir. Dinine bağlıdır ve dini İslam dinidir. Yani komünistlik gibi dini reddedecek ortada bir meslek yoktur." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)
"… Birkaç güne kadar Batı Anadolu ve Rumeli'nin bütün vilayetlerinden gelmekte olan delegelerle de genel bir kongre Sivas'ta toplanacaktır.
Cenab-ı Hakk'ın yardım ve inayeti ve Peygamber-i Zişan'ımızın feyiz ve şefaati ile bütün milletimizin bir noktada birlik olduğunu ve haklarını muhafaza ve müdafaaya kadir bulunduğunu cihana göstereceğiz."
12 Nisan 1921, Efgan Heyeti Reisi Sultan Ahmet Han'a;
"… Cenab-ı Hak'tan tazarru ve niyaz ederim ki, yüksek heyetimizin memleketimize ayak basması ve iki dost ve kardeş memleketi yekdiğerine bağlamaya vasıta olması, memleketlerimizin geleceği için daimi bir hayır ve saadet sebebi olsun."
20 Eylül 1921, neferlere;
"… Cenab-ı Hak, giriştiğimiz kurtuluş mücadelesinde şerefli silah arkadaşlarımıza, kendilerini seçkin hale getiren asaletin, civanmertliğin, kahramanlığın hakkı olan kati kurtuluşu da nasip etsin…"
8 Aralık 1919 Urfa Müftüsü Faziletlu Hasan Efendi Hazretlerine;
" … Vatanımızı haksız yere işgal etmiş olan Fransızların vaziyetleri geçici olup, davamızın hak olması yönünden Cenab-ı Hafız-ı Hakiki'nin inayet-i Rabbanisiyle oraların tamamen tahliye olunacağına kuvvetli itimadımız vardır…"
10 Aralık 1919, Adana Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesi'ne;
"Vatanın kurtulmasına, milletin selamet ve kurtuluşuna yönelik faydalı mesailerinde muvaffakiyete nail olmaları, Yüce Allah'ın lutfundan niyaz edilir."
23 Mayıs 1920'de, Hazro'da Mehmet Bey'e;
"… Yabancıların vatanımızı içinden yıkmak için ümit besleyen alçaklardan yakında memleketimizin tamamen temizlenmesine muvaffakiyet husulü Allah'ın lutfundan beklenmektedir."
11 Haziran 1920, Umum Kumandan Demirci Mehmet Efe kardeşime;
"… Aydın'ın bu doğru özlü ve fedakâr evlatları, Bolu ve Düzce havalisinde memleketimizi gavurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri, pek kahramancasına ve fedakârane tedip ettiler (bastırdılar), vatanımıza büyük hizmetler yaptılar. Allah iki cihanda aziz etsin."
2 Temmuz 1920, Büyük Millet Meclisi İcra Vekilleri Heyeti Beyannamesi:
"… Milletimiz Anadolu gibi geniş ve verimli bir faaliyet muhiti içinde yalnız münafık Yunan kuvvetleriyle istila ve imha edilemez. Bütün ahalimizde münafıklara ve Yunanlılara karşı sönmez bir azim ve kin uyanmalı, Yunan ordusunun ilerisinde, gerisinde nerede kalırsa kalsın her Müslümanın vazifesi Yunan neferlerine hücum olmalıdır. Cenab-ı Hak, Yunan hayal binasının mahvını bize nasip edecektir…"
19 Mart 1920, Sivas Anadolu Kadınları Cemiyeti'ne;
"… 4- Başta İngilizler olmak üzere, İtilaf Devletleri'nin bütün mukaddes medeniyet ve insaniyet esaslarını yıkan, vaki olan harekâtından dolayı çok geçmeden pişmanlık göstereceklerine şüphe edilmemelidir. Tevfik Allah'tandır."
12 Nisan 1920, Tamim:
"… Millî bağımsızlık uğrunda kati mücahedemizde her zaman olduğu gibi bundan sonra da tevfikât-ı Subhaniyeye (Allah'ın yardımlarına) mazhar olacağımızdan eminiz. Cenab-ı Hak bizimle beraberdir."
Kasım 1921-Nisan 1922 19 numaralı not defteri:
"Giriş: Bugün ikinci toplantı senemizi tamalayarak üçüncü millî seneye giriyoruz. Bu mazhariyetinden dolayı Cenab-ı Hakka hamd ü sena eder ve bu geçen sene zarfında yüce Meclis'çe, milletçe ve orduca harcanan fedakârane mesaiyi tebcil ederim."
Yine aynı not defterinde 2. İnönü Zaferi öncesinde cephede bulunan Mustafa Kemal Paşa cephe günlüğünde şunları not eder:
9 Mart 1922 Perşembe: "… ondan sonra hafıza Kur'an okuttuk…"
10 Mart 1922 Cuma: "… bazı telgraflar gelmişti gördüm, hafıza Kur'an okuttum…"
17 Mart 1922 Cuma: "… Mustafa Abdülhalik Bey geldi, hafıza okuttuk…"
20 Mart 1922 Pazartesi: "… Fahreddin Paşa ve erkân-ı harbini yemeğe davet etmiştim. Hafız Kur'an okudu…"
23 Mayıs 1919, Sadaret'e telgraf:
"… Cenab-ı Hak bu zor anlarda her türlü vatanseverlik gayreti ile dopdolu olarak milletin başında bulunan lutufkâr zatlarınızı, devlet ve milletin mutlu bir sona kavuşması ve kurtuluşa ermesi ile zafere ulaştırsın…"
28 Eylül 1919, Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesine;
"Mukaddes millî cereyanın kati azmi karşısında, hain Ferit Paşa kabinesinin er geç düşmesi muhakkaktır. Millet böyle yekvücut oldukça meşru emellerinin elde edilmesinde Cenab-ı Allah'ın inayetine mazhar olacağı şüphesizdir…"
7 Ekim 1919, Beyanname:
"… Lakin bugün Cenab-ı Hakka ve kendi hakkına dayanan büyük miletimizin gösterdiği mutlak iman karşısında engeller devrilip nihayet aynı kurtuluş gayesi etrafından devletimizin de genel birliği tamam oldu…"
16 Mart 1920, protesto:
"… Davamızın meşruiyet ve kutsiyeti, bu müşkül zamanlarda Cenab-ı Hak'tan sonra en büyük yardımcımızdır."
İzmit konuşmalarından;
"Kılıçzade Hakkı Bey: Paşa hazretleri, yeni hükûmetin dini olacak mı?
Gazi Mustafa Kemal: Vardır efendim. İslam dinidir. İslam dini fikir hürriyetine sahiptir.
Hakkı Bey: Yani hükûmet bir dine bağlı olacak mı?
Gazi Mustafa Kemal: Olacak mı olmayacak mı bilmem! Bugün mevcut olan kanunlarda aksine bir şey yoktur. Millet dinsiz değildir. Dinine bağlıdır ve dini İslam dinidir. Yani komünistlik gibi dini reddedecek ortada bir meslek yoktur." (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.