Dün de tabir ettiğim gibi İmam Ali, Hz. Muhammed'in adeta gölgesi gibiydi. Ondan hiç ayrılmadı. İslam tarihinin dönüm noktalarında hep O vardı Allah Resulünün yanında.
Mesela Hicret gecesi? İmam Ali gözünü kırpmadan Peygamberimizin yatağına yattı. Ne demek bu? Müşrikler yaptıkları planla, Hz. Peygamberi öldürmek için gece evine baskın yapacaklar ve yatağında yatan Hz. Peygamberi öldürecekler. Ama o yatakta Hz. Muhammed değil İmam Ali olacaktı. Evet, görünen tablo bu şekildeydi.
İnen ayette bu tabloyu Allah-u Teâlâ ayette şöyle anlatıyor; "İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını arayıp kazanmak amacıyla nefsini satın alır (Kendini Allah'a feda eder, nefsini O'nun rızası karşısında Allah'a satar). Allah, kullarına karşı şefkatli olandır." (Bakara 207)
Yüce Allah (c.c) o gece (hicret gecesi) iki büyük meleği olan Cebrail ve Mikail'e hitap etti; "Ben, ikinizden birine ölümü, diğerine ise hayatı vermeyi kararlaştırsam hanginiz yaşam hakkını diğerine verip, ölüme razı olur?"
Her iki melek de ölüme razı olup, böyle bir fedakârlıkta bulunmadı. Bunun üzerine Yüce Allah bu iki meleğe hitap etti; "Yeryüzüne inin ve görün ki, Ali nasıl ölümü satın almış, kendisini Peygambere feda etmiş. O zaman Ali'yi düşmanının şerrinden mahfuz kılın." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri Sh:211)
Aynı kahramanlık, fedakârlık ve teslimiyeti hayatı boyunca hep tekrarladı İmam Ali. Mesela Hendek Savaşı!
"Amir, diğer ismi Abdülvut (Arap yarımadasının en güçlü kişisi olarak bilinen biri) çelik zırhını giymişti. Savaş meydanında şöyle bağırıyordu; Cennet iddiacıları neredeler? İçinizden beni Cehennem'e göndermeyi veya kendisi Cennet'e gitmeyi isteyen yok mu?
Onun bu meydan okuması herkesin kalbine bir korku düşürmüştü. Sanki kulaklar kapanmış, diller tutulmuştu?
Resûlullah (sav); "Bunun karşısına çıkacak biri yok mu?" buyurdu. Hz. Ali; "Ben çıkayım Ya Resûlullah" dedi. Resûlullah onu oturttu.
Amir ikinci ve üçüncü kez savaşacak er talep etti. Hz. Ali'den başka kimse ona cevap vermedi. Resûlullah (sav) her defasında onu oturtuyor ve şöyle diyordu; "Ya Ali! Bu Amir'dir."
Resûlullah (sav) "Bu Amir'dir" dediğinde Hz. Ali şöyle cevap verdi; "Olsun, Ben de Ali'yim."
Sonunda Hz. Peygamber Hz. Ali'nin başına kendi sarığını sardı. Kendi kılıcını kuşandırdı. Kendi zırhını giydirdi ve Amirin karşısına çıkmasına izin verdi. Ardından ellerini kaldırarak şöyle dua etti:
"Allah'ım! Ubeyde'yi Bedir günü, Hamza'yı Uhud günü aldın. Bu da kardeşim, amcamın oğlu Ali'dir. Beni yalnız bırakma. Sen mirasçıların en hayırlısısın."
Hz. Ali savaş alanına çıktı. Resûlullah şöyle buyurdu; "İmanın tamamı, küfrün tamamının karşısına çıktı." ?
Hz. Ali, Amir'e "atından in, vuruşalım" dedi. Amir attan indi ve geri dönmeyeceğinin bir işareti olarak atını öldürdü. Ve Hz. Ali'ye yöneldi. Kılıcını Onun başına indirdi. Hz. Ali bu darbeyi kalkanla geri çevirdi. Ancak kalkan ikiye ayrıldı. İmam Ali'nin miğferi kırıldı ve yaralandı.
Karşı hamlede bulunan Hz. Ali, kılıcını Amirin başına indirdi. Amir yere yıkıldı. Hz. Ali tekbir getirdi? Hz. Ali'nin tekbir esleri duyulduğunda herkes anladı ki, Hz. Ali Arap kahramanı Amir'i öldürdü." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri Sh:248)
Bu tablodan alınacak onlarca ders, bir o kadar çıkarılacak sonuç vardır.
İkisini yazayım: Hz. Peygamber'in önünde İslam'a meydan okuyan bu kişiye karşı Ali'den başka hiç kimse çıkmadı. Oysa herkes 'anam-babam, canım, malım, mülküm sana feda olsun Ya Resûlullah' diyordu.
Resûlullah, İmam Ali'nin bu duruşunu 'imanın tamamı' olarak tariflendirmiş ve neticesini de; gelmiş ve gelecek halife, Allah dostu, mümin, mümine bütün Müslümanların yaptık ve yapacakları bütün amellerden üstün olduğunu haber vermiştir.
Rabbim! Bizlere Ehl-i Beyt'i hakkıyla anlayıp, sevmeyi ve anlatmayı nasip eylesin?
Mesela Hicret gecesi? İmam Ali gözünü kırpmadan Peygamberimizin yatağına yattı. Ne demek bu? Müşrikler yaptıkları planla, Hz. Peygamberi öldürmek için gece evine baskın yapacaklar ve yatağında yatan Hz. Peygamberi öldürecekler. Ama o yatakta Hz. Muhammed değil İmam Ali olacaktı. Evet, görünen tablo bu şekildeydi.
İnen ayette bu tabloyu Allah-u Teâlâ ayette şöyle anlatıyor; "İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını arayıp kazanmak amacıyla nefsini satın alır (Kendini Allah'a feda eder, nefsini O'nun rızası karşısında Allah'a satar). Allah, kullarına karşı şefkatli olandır." (Bakara 207)
Yüce Allah (c.c) o gece (hicret gecesi) iki büyük meleği olan Cebrail ve Mikail'e hitap etti; "Ben, ikinizden birine ölümü, diğerine ise hayatı vermeyi kararlaştırsam hanginiz yaşam hakkını diğerine verip, ölüme razı olur?"
Her iki melek de ölüme razı olup, böyle bir fedakârlıkta bulunmadı. Bunun üzerine Yüce Allah bu iki meleğe hitap etti; "Yeryüzüne inin ve görün ki, Ali nasıl ölümü satın almış, kendisini Peygambere feda etmiş. O zaman Ali'yi düşmanının şerrinden mahfuz kılın." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri Sh:211)
Aynı kahramanlık, fedakârlık ve teslimiyeti hayatı boyunca hep tekrarladı İmam Ali. Mesela Hendek Savaşı!
"Amir, diğer ismi Abdülvut (Arap yarımadasının en güçlü kişisi olarak bilinen biri) çelik zırhını giymişti. Savaş meydanında şöyle bağırıyordu; Cennet iddiacıları neredeler? İçinizden beni Cehennem'e göndermeyi veya kendisi Cennet'e gitmeyi isteyen yok mu?
Onun bu meydan okuması herkesin kalbine bir korku düşürmüştü. Sanki kulaklar kapanmış, diller tutulmuştu?
Resûlullah (sav); "Bunun karşısına çıkacak biri yok mu?" buyurdu. Hz. Ali; "Ben çıkayım Ya Resûlullah" dedi. Resûlullah onu oturttu.
Amir ikinci ve üçüncü kez savaşacak er talep etti. Hz. Ali'den başka kimse ona cevap vermedi. Resûlullah (sav) her defasında onu oturtuyor ve şöyle diyordu; "Ya Ali! Bu Amir'dir."
Resûlullah (sav) "Bu Amir'dir" dediğinde Hz. Ali şöyle cevap verdi; "Olsun, Ben de Ali'yim."
Sonunda Hz. Peygamber Hz. Ali'nin başına kendi sarığını sardı. Kendi kılıcını kuşandırdı. Kendi zırhını giydirdi ve Amirin karşısına çıkmasına izin verdi. Ardından ellerini kaldırarak şöyle dua etti:
"Allah'ım! Ubeyde'yi Bedir günü, Hamza'yı Uhud günü aldın. Bu da kardeşim, amcamın oğlu Ali'dir. Beni yalnız bırakma. Sen mirasçıların en hayırlısısın."
Hz. Ali savaş alanına çıktı. Resûlullah şöyle buyurdu; "İmanın tamamı, küfrün tamamının karşısına çıktı." ?
Hz. Ali, Amir'e "atından in, vuruşalım" dedi. Amir attan indi ve geri dönmeyeceğinin bir işareti olarak atını öldürdü. Ve Hz. Ali'ye yöneldi. Kılıcını Onun başına indirdi. Hz. Ali bu darbeyi kalkanla geri çevirdi. Ancak kalkan ikiye ayrıldı. İmam Ali'nin miğferi kırıldı ve yaralandı.
Karşı hamlede bulunan Hz. Ali, kılıcını Amirin başına indirdi. Amir yere yıkıldı. Hz. Ali tekbir getirdi? Hz. Ali'nin tekbir esleri duyulduğunda herkes anladı ki, Hz. Ali Arap kahramanı Amir'i öldürdü." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri Sh:248)
Bu tablodan alınacak onlarca ders, bir o kadar çıkarılacak sonuç vardır.
İkisini yazayım: Hz. Peygamber'in önünde İslam'a meydan okuyan bu kişiye karşı Ali'den başka hiç kimse çıkmadı. Oysa herkes 'anam-babam, canım, malım, mülküm sana feda olsun Ya Resûlullah' diyordu.
Resûlullah, İmam Ali'nin bu duruşunu 'imanın tamamı' olarak tariflendirmiş ve neticesini de; gelmiş ve gelecek halife, Allah dostu, mümin, mümine bütün Müslümanların yaptık ve yapacakları bütün amellerden üstün olduğunu haber vermiştir.
Rabbim! Bizlere Ehl-i Beyt'i hakkıyla anlayıp, sevmeyi ve anlatmayı nasip eylesin?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025