Memurların gözü üç kuruş zamda

Yaklaşık 2 milyon 300 bin memur ile 2 milyonu bulan memur emeklisinin gözü, toplu görüşmelerden çıkacak sonuçta. Memur-Sen, 2016'da toplam yüzde 16, 2017 yılında ise toplam yüzde 14 zam istiyor.Türkiye Kamu-Sen de 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme nedeniyle memurların 2 bin lira kayıp yaşadığından yola çıkarak, bu zararın karşılanması için telafi zammı talep ediyor.KESK, en düşük memur maaşının 2 bin 900 liraya yükseltilmesini istiyor bu da yaklaşık yüzde 25'lik artışa denk geliyor.* * *Geçtiğimiz seçim döneminde Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'de en çok konuşulan lider olmuştu. Sayın Baş, asgari ücreti 5 bin TL'ye çıkaracağını söylemişti. Kendini çok akıllı sanan bazıları da bir yandan kahvede içeceği çay parasını bulamazken diğer yandan "Haydar Baş bu parayı nereden verecek" diyordu. Oysa Sayın Haydar Baş, 5 bin lira asgari ücreti ve daha fazlasını nasıl vereceğini son derece anlaşılır bir biçimde anlatmıştı. Bu işin matematiğini ortaya koymuştu.Eee, Matematik bu! Matematik bir ispat işidir. Onu çürütmek için ortaya başka bir matematik koymak lazım ama Haydar Hoca'nın matematiğini çürütecek dünyada bir Allah'ın kulu çıkmadı. Matematikten anlayan, hesap, kitap bilen dünyadaki önemli bilim adamları Haydar Hoca'nın karşısında şapka çıkardı. Ülkelerinin ekonomisini O'nun Milli Ekonomi Modeli ile şekillendirdi. Türkiye'de ise koca bir millet, belli başlı partilerin yalanlarına kapılıp gitti. Haydar Hoca'nın matematiğini oluşturan en önemli kaynaklardan biri; toplam değeri en az 3 katrilyon dolar olan Türkiye'nin yer altı madenleriydi. Sadece altın madeninde Türkiye'nin dünya sıralamasında ikinci olduğunu defalarca söyledi Sayın Baş. Madenlerin yerlerini adres adres bildirdi, bu madenleri kimlerin çıkardığını isim isim, tek tek açıkladı. Ama Sayın Baş'tan başka hiçbir parti lideri bu servetimizi ağızlarına bile almadı.* * *Hâlbuki Türkiye'nin altında büyük bir servet yatıyor. Milletimiz de bu servetin üzerinde oturan dilencilere benziyor. Ülkemizde altın madenciliğinin başladığı 2001 yılından bugüne kadar üretilen altın miktarı yaklaşık 100 tona ulaştı. Çıkarılan altın miktarı her yıl artıyor. Şu an yıllık 30 ton civarında altın üretimi gerçekleştiriliyor ve üretilen altın olduğu gibi yurt dışına çıkarılıyor. İzmir-Bergama, Uşak-Eşme, İzmir-Menderes, Balıkesir-Kaz Dağları, Niğde-Ulukışla, Artvin-Cerattepe, Erzincan-Çöpler, Balıkesir-Havran, Gümüşhane-Mastra? Türkiye'deki altın madenlerinden sadece birkaçı? Ayrıca ülkemizde çıkarılan altın madenlerinin tamamı yabancı şirketlere ait ve yüzde 90'ından fazlası halen yeraltında bulunuyor.Nasıl bir hazinenin üzerinde yaşadığımızı biraz daha detaylandırayım isterseniz:Tokat-Giresun arasında Sayaca, Akoluk mevkii. Tokat-Sivas arasında Evliyatepe bölgesi. Erzincan, Elazığ, Sivas arasında Bakırtepe ve Nazarusağı ile Kars-Kağızman. Kayseri'de Mahmatlar ve Kırşehir'de Savcılıbeyit, Terziali bölgeleri. Adana'da Bolkarda, Antakya'da Kisecik ve Akıllıçay mevkii. Bilecik-Söğüt, Bursa-Balıkesir arasında Sülüklüköy-Beyköy bölgeleri. Afyon-Kütahya arasında Dağardı, Karaağaç ile İzmir-Aydın arasında Emirli, Bozdağ, Arapdağı bölgeleri. Çanakkale'de, Kartaldağ, Şahinli, Madendağ, Pirentepe ve Altınoluk bölgeleri. Trakya'da İğneada altın rezervinin bulunduğu diğer bölgeler? Bunlar hep altın madenleri? Fakat bu madenler yabancılar tarafından çıkarılıyor ve yurt dışına gönderiliyor. * * *Ben sadece altın konusuna değindim. Unutmayın ki ülkemizde her gün yeni yeni yataklar bulunuyor! Ne garip tecelli değil mi, Haydar Hoca'ya, "nereden bulup vereceksin" diyenler şimdi üç kuruş zam için pazarlık masasına oturuyor. Milyonlarca kişi çıkacak sonuca kilitleniyor.Haydar Hoca bu madenleri devlet-millet ortaklığı ile çıkaracak, vatandaşıyla paylaşacaktı. Şimdiyse yabancılar bizim üzerimizden servetlerine servet katıyor. Asıl soruyu şimdi biz soralım: Bütçesi açık veren bir hükümet, memur ve emeklinin istediği parayı nereden bulup verecek, verse bile bu üç kuruş zam kaç gün yetecek?