Önce Akın Aydın'ın "Vatandaşa rağmen vatandaşı savunmak" başlıklı yazısından alıntılar yapalım:
"30-40 TL'ye de zeytin var… 8-10 TL'ye de…
10-15 TL'ye de sucuk var… 60-90 TL'ye de…
Bütün tüketim kalemleri böyle.
Siz hangi fiyat aralığında alışveriş yapıyorsunuz?
Daha önemlisi ise örneğin ikisinin adı da peynir ama biri 10 TL, diğeri 45 TL… 45 TL olanın hakiki peynir olduğunu biliyorsun. Peki, sen hangisini alıyorsun? Tabii ki ucuz olanı…"
Türk Milleti'nin ezici çoğunluğu fukara ne yazık ki…
Fakir-fukara da en ucuz gıdayı, en ucuz giyeceği alıyor haliyle…
Sağlığı da bozuluyor…
Sağlıklı gıda pahalı… 90 liralık sucuğu alamıyor, içinde ne olduğunu bilmediği 15 liralık sucuğu alıyor…
Acı olan ne biliyor musunuz:
Basınımızda, medyada yoksulluğa da, yoksullara da yer yok…
Fakirlik nasıl bir durumdur, fakirler nasıl yaşamaktalar, nasıl ayakta kalmaktalar bütün bunları basınımızda görmek mümkün değil…
"Emekliye zam zam zam!"
"Emekliye üç müjde birden!"
"Memura çifte zam!"
Böyle haberler bolca yer alıyor, bu haberler gerçeği yansıtmasa da…
Oysa en başa fakiri koymak lazım, asgari ücretliyi koymak lazım, iflas etmişi, icralığı; evine beş kuruş para girmeyeni koymak lazım… Milletimizin bu kesimini yazmak lazım, çaresiyle beraber tabii…
Yeni Mesaj gazetesi fakir yurttaşlarımızın, gariplerimizin sesi durumunda, her zaman fukaraların yanında…
Sevgili Yazarımız Yusuf Karaca'nın yazı başlıkları bu yoksulluk günlerimizin tarihe düşülmüş birer acı notları gibi…
Birkaçını buraya alayım:
"Biz çalışırız küresel beyler yer" (06.07.2019).
"Açlığa karşı hangi silahınız var!" (24.07.2019).
"Çift haneli zamlara tek haneli enflasyon" (05.10.2019).
Yoksulluğu hiçbirimiz hak etmiyoruz; hiçbir yurttaşımız hak etmiyor…
Sattılar da, sattılar… Babalar gibi, babaların babası gibi sattılar…
Devletimizin de, milletimizin de malı elinden gitti…
Geldiğimiz en acı halimiz de şu soruda: "Bir milletin, bir devletin malı elinden alınırsa sıra neye, nelere gelir?"
Ulu ve dualı Türk Milleti'ne silkiniş yakışır, milli seferberlik ruhu ile şaha kalkmak yakışır.
Gazeteler yazdı, özelleştirmelerden sadece 7 sanayi kuruluşumuz kalmış. Hiç değilse bunlara dokunmasalar bari.
Rahata, huzura, refaha eremez miyiz?
Elbette ereriz.
Devletimizin ve milletimizin elinde ne kalmışsa; eldeki mevcutlarla ve milli bir seferberlikle iktisadi darlıktan kurtuluruz…
Milli Ekonomi Modeli nedir, nasıldır, azıcık merak da yeter…
Varsa tabii meraklısı…
Meraklısına duyurulur.
- IMF'nin kapısı / 11.06.2018
- Kendi derdine düşen Türkiye! / 08.06.2018