Meriç Köprüsü: Tarihi tanıklık eden bir eser

Meriç Köprüsü, Türkiye'nin güzelliklerinden biri olarak Edirne'de yer almaktadır. Bu köprü, 1833 yılından beri ayakta duran ve II. Mahmud döneminde inşa edilmeye başlanan bir yapıdır.

Sultan Abdülmecid zamanında tamamlanan köprünün yapımı 1847 yılında sona ermiştir. Meriç Köprüsü, özellikle sanatsal figürleriyle dikkat çekmektedir.

Meriç Köprüsü, Edirne ile Karaağaç Mahallesi arasında yer almaktadır. Kesme taş kullanılarak inşa edilen bu köprünün özellikleri oldukça etkileyicidir. 263 metre uzunluğa ve 7 metre genişliğe sahip olan köprü, 13 ayak üzerine oturtulmuş ve toplamda 12 sivri kemerli açıklığa sahiptir.

Üçgen prizma biçiminde tasarlanmış selyaranlar ve köprü ayaklarında bulunan tahliye gözleri de dikkat çekmektedir 12. Ayrıca, köprünün kemerinde 12 Hayvanlı Takvim, 8 Köşeli Yıldız ve Selçuklu mimarisinden esintiler sunan karşılıklı iki ejder figürü bulunmaktadır.

Köprünün en özel bölümü ise taş malzemeden farklı olarak mermerden inşa edilen Seyir Köşkü'dür. Aynalı tonozlu üst örtüye sahip olan Seyir Köşkü, dört adet dikdörtgen ayak üzerine oturtulmuştur. İç kısmında oturmak için mermer seki de bulunmaktadır.

Seyir Köşkü'nde yer alan bezemeler, sanat tarihçilerinin incelikle okumasını gerektiren atıflar barındırmaktadır. Bu bezemeler, Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu durgunluktan silkelenmenin vurgusunu yapar ve devletin gücünü yansıtır. Askeri terimleri içeren figürler, Neo-Klasik dönemin ampir üslubunun önemli öğelerinden biridir ve Fransız mimarisinden de etkilenmiştir.

Köprünün kitabesi, Yunanlıların işgali sırasında ne yazık ki imha edilmiştir. Sonraki dönemlerde köprünün kitabesi talik yazıyla yeniden düzenlenerek mermer üzerine işlenmiş ve 1966 yılında bulunduğu alana yerleştirilmiştir.

Ayrıca, Meriç Köprüsü'nün Karaağaç tarafındaki bölümünde Hacı Adil Bey Çeşmesi ve günümüzde kafeterya olarak hizmet veren eski gümrük muhafaza binası da bulunmaktadır.