Mevlana hazretlerini anlamak

“İslam ve Mevlana” adlı güzel eserinde Prof. Dr. Haydar Baş Bey şu satırlara yer verir: “Şu gerçeği ifade edelim ki, Mevlana sathi ve mücerret fikirlerle anlaşılamaz. Derin tefekkür melekesinin yanında aşk gerekir, teslimiyet gerekir. Hakkı arama ve O’nun varlığında huzur bulma iştiyakı gerekir. Ve Mevlana’yı anlamak için ‘tevhid’ gerçeğini, İslam’ın ve Tasavvuf’un literatürünü bilmek gerekir. Bu bilginin bile mücerreti kafi değildir. Bu hakikatleri yaşamak ve hal edinmek de esastır. Bu hikmetten dolayıdır ki; Mevlana, kendisine ‘Aşk nedir?’ diye sorulunca, ‘Ben ol da anla!’ cevabını vermiştir.”
Evet, bu güzel açıklama üzerine ne söylenebilir?
Kimi zaman insanlara kendimizi, düşüncemizi, gayemizi anlatmakta ne kadar zorlanırız. Çünkü muhatabımızla frekanslarımız uyuşmamaktadır. Yaşadıklarımızdan öğrendik ki; “Anlaşılamamak” bazı insanların ortak sorunudur. Bir gerçeği anlatabilmek için bazen kelimeler yeterli olmaz. Karşı tarafın anlayış, kavrayış kabiliyeti, zekası ve görüşündeki keskinlik önem taşır.
“Anlaşılamamış insan” olmak tabii ki, o insanın suçu, günahı değildir. Burada suçlu aramak yanlıştır belki de… Herkes anlayışlı, zeki, kavrayışlı olmak zorunda değildir. Ancak bunlara çabalamak o insanın iyiliği, daha iyi bir düşünce ve hayal dünyası kurmak açısından önemli olabilir. Cennetteki “illiyin” makamının sadece zeki insanlara mahsus olduğunu kaynaklardan okuyoruz. Öte yandan zikrullahın yani Allah Teala’yı çok anmanın zekayı ve aklı geliştirdiğini de biliyoruz.
Yine Üstad’ın “İslamda Zikir” adlı güzel eserinin 62. sahifesinde şunları belirtir; “Gaye, Allah’ı bilmek ve tanımak olunca, aklın tefekkürü aklın zikridir. Kalbin basiretiyle gerçekleri idrak etmesi de kalbin zikridir… Allah’ı zikredenler kalplerine olan tecelli ve ilham yoluyla da gerçeklere vâkıf olmaktadırlar. Zikir ehlinin zeki ve anlayışlı olması bu tecelli ve nur sebebiyledir.”
“Allah’tan korkun ve Allah size bildirsin.” (Bakara, 282).
“Allah’tan korkun, takva üzere bulunun ve işitin.” (Maide, 108).
Bizlere söyleyecek söz kalmadı, Allah’a emanet olunuz.