Canımız yanıyor.
Her zaman terörle burun buruna mücadele eden polisimize hain teröristler bu defa İstanbul'da saldırdı.
Hayatının baharında 36'sı polis, 44 şehidimiz, aralarında ağır durumda olanların da olduğu 150 de yaralımız var.
Şehitlerimize rahmet yaralılara acil şifa diliyorum.
Çoğu yıllarımız gibi 2016 yılı da farklı farklı terör örgütlerinin saldırılarıyla geçti. 2016 yılında son saldırıyla birlikte 25 kanlı saldırıyla sarsıldı ülkemiz.
Terör bir tek Temmuz ayında saldırılarına ara verdi.
Temmuzda nöbeti FETÖ devraldığı için PKK ve IŞİD Ağustosa kadar beklediler. En çok sayıda saldırıyı bu yüzden Ağustosta gerçekleştirdiler.
Ve yılın son ayı Türkiye tarihinin en kanlı saldırılarında biriyle sarsıldık.
Terör örgütünün adı ne olursa olsun sonuç değişmiyor, ölen bizim polisimiz, askerimiz ve vatandaşımız oluyor.
Ardından kınama ve temenniden öteye geçmeyen açıklamalar geliyor.
Sokaklara, köprülere, caddelere şehitlerin ismi veriliyor.
'Bir şeyler yapıyoruz' havasını estirmekte üstüne yok siyasilerin.
Hiçbir şey yapmadıklarını, ya da daha doğru bir ifadeyle her ne yaptılarsa problemin ortadan kaldırılması konusunda hiçbir faydasının olmadığını yeni bir saldırı gerçekleştirildiğinde fark ediyoruz çoğumuz.
Giderek azan terör örgütlerinin eliyle gerçekleşen bu son patlama göstermektedir ki, mevcut politikalarla bu işin hakkından gelinemeyecektir.
Demokrasinin belki de en büyük faydası, sorunlar karşısında aciz kalan bir yönetim ortaya çıktığında millete bu yönetimi değiştirme fırsatı vermesidir.
Demokrasiyi hazmetmiş ülkelerde böyle kanlı saldırılar yaşandığında sorumlular hemen istifa ederek, demokrasinin bu en büyük faydasının daha hızlı ortaya çıkmasına olanak tanırlar. Türkiye dışındaki ülkelerden buna çok sayıda örnek verilebilir.
Hoşunuza gitse de gitmese de, ülkeyi felakete de sürüklese krallık yönetimlerinde ise hiçbir seçme şansınız yok. Tarihte krallık dönemlerinde bir elin parmak sayısını geçmeyecek sayıda 'kral çıplak' diyebilenler çıkmış olsa da çoğu bu haklı çıkışlarının karşılığını kellelerini kaybederek ödemişlerdir.
Ne kadar şanslıyız ki krallıkla yönetilmiyoruz, demokrasiyle yönetiliyoruz?
Ve demokrasilerde kral olmadığı için 'kral çıplak' diyemesek de 'bu hükümet bu işi beceremiyor kardeşim' diyebilirsiniz.
İşte azan terör başta olmak üzere dış politikada yaşadığımız sorunlar, bu sorunların üstesinden gelebilme konusunun hükümetin boyunu çoktan aştığını göstermektedir.
Demokrasinin en önemli mekanizmasının işletilip, problemlerin karşısına yepyeni bir kadroyla çıkmak ülkemiz için artık bir zaruret halini almıştır.
Çünkü vatan evlatları artık 40'ar 40'ar şehit olmaktadır.
Hemen her kanlı terör saldırısından sonra duyduğumuz 'meydanı bu alçaklara bırakmayacağız' sözlerini yine duyuyoruz.
Tamam, meydanı bu alçaklara bırakmasınlar, ama beceremedikleri terörle mücadeleyi, hakkını vererek yapacak olanların göreve gelebilmesi için artık lütfedip şu koltuğu terk etsinler.
Her zaman terörle burun buruna mücadele eden polisimize hain teröristler bu defa İstanbul'da saldırdı.
Hayatının baharında 36'sı polis, 44 şehidimiz, aralarında ağır durumda olanların da olduğu 150 de yaralımız var.
Şehitlerimize rahmet yaralılara acil şifa diliyorum.
Çoğu yıllarımız gibi 2016 yılı da farklı farklı terör örgütlerinin saldırılarıyla geçti. 2016 yılında son saldırıyla birlikte 25 kanlı saldırıyla sarsıldı ülkemiz.
Terör bir tek Temmuz ayında saldırılarına ara verdi.
Temmuzda nöbeti FETÖ devraldığı için PKK ve IŞİD Ağustosa kadar beklediler. En çok sayıda saldırıyı bu yüzden Ağustosta gerçekleştirdiler.
Ve yılın son ayı Türkiye tarihinin en kanlı saldırılarında biriyle sarsıldık.
Terör örgütünün adı ne olursa olsun sonuç değişmiyor, ölen bizim polisimiz, askerimiz ve vatandaşımız oluyor.
Ardından kınama ve temenniden öteye geçmeyen açıklamalar geliyor.
Sokaklara, köprülere, caddelere şehitlerin ismi veriliyor.
'Bir şeyler yapıyoruz' havasını estirmekte üstüne yok siyasilerin.
Hiçbir şey yapmadıklarını, ya da daha doğru bir ifadeyle her ne yaptılarsa problemin ortadan kaldırılması konusunda hiçbir faydasının olmadığını yeni bir saldırı gerçekleştirildiğinde fark ediyoruz çoğumuz.
Giderek azan terör örgütlerinin eliyle gerçekleşen bu son patlama göstermektedir ki, mevcut politikalarla bu işin hakkından gelinemeyecektir.
Demokrasinin belki de en büyük faydası, sorunlar karşısında aciz kalan bir yönetim ortaya çıktığında millete bu yönetimi değiştirme fırsatı vermesidir.
Demokrasiyi hazmetmiş ülkelerde böyle kanlı saldırılar yaşandığında sorumlular hemen istifa ederek, demokrasinin bu en büyük faydasının daha hızlı ortaya çıkmasına olanak tanırlar. Türkiye dışındaki ülkelerden buna çok sayıda örnek verilebilir.
Hoşunuza gitse de gitmese de, ülkeyi felakete de sürüklese krallık yönetimlerinde ise hiçbir seçme şansınız yok. Tarihte krallık dönemlerinde bir elin parmak sayısını geçmeyecek sayıda 'kral çıplak' diyebilenler çıkmış olsa da çoğu bu haklı çıkışlarının karşılığını kellelerini kaybederek ödemişlerdir.
Ne kadar şanslıyız ki krallıkla yönetilmiyoruz, demokrasiyle yönetiliyoruz?
Ve demokrasilerde kral olmadığı için 'kral çıplak' diyemesek de 'bu hükümet bu işi beceremiyor kardeşim' diyebilirsiniz.
İşte azan terör başta olmak üzere dış politikada yaşadığımız sorunlar, bu sorunların üstesinden gelebilme konusunun hükümetin boyunu çoktan aştığını göstermektedir.
Demokrasinin en önemli mekanizmasının işletilip, problemlerin karşısına yepyeni bir kadroyla çıkmak ülkemiz için artık bir zaruret halini almıştır.
Çünkü vatan evlatları artık 40'ar 40'ar şehit olmaktadır.
Hemen her kanlı terör saldırısından sonra duyduğumuz 'meydanı bu alçaklara bırakmayacağız' sözlerini yine duyuyoruz.
Tamam, meydanı bu alçaklara bırakmasınlar, ama beceremedikleri terörle mücadeleyi, hakkını vererek yapacak olanların göreve gelebilmesi için artık lütfedip şu koltuğu terk etsinler.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023