Bu işin lamı cimi yok, sözü evirip-çevirmenin de bir anlamı yok, on beş seneden beri bu ülkeyi tek başına yöneten mevcut iktidar kadrosu izlediği teslimiyetçi politikalar yüzünden milleti can derdine düşürmüştür, insanımızı can evinden vurmuştur ve can güvenliğini sıfırlamıştır.
Kendi makam ve mevkileri için, kendi ikballeri ve heybelerini doldurmak için "kutlu yürüyüşe devam" diyebilirler ama şu bir hakikattir ki; bu yürüyüş ta başından beri ülkemiz ve milletimiz için asla kutlu yürüyüş olmamıştır.
Mevcut iktidar kadrosunun iktidara doğru yürüyüşleri başlayalıberi, Türk milleti ve vatanı üzerinde yüz yıllardır hesap yapan cümle hainlerin de "fırsat bu fırsat" diyerek yürüyüşleri başlamıştır.
Sormalıyız neden, bu kadronun iktidarı ile birlikte haçlı-siyonist işgalciler birden bire ayaklanmış ve İslam coğrafyasına doğru hücuma geçmişlerdir?
Neden, bölgemiz ve ülkemiz üzerindeki yüzlerce yıllık planlarını, haritalarını bunların iktidar olması ile birlikte derhal sumen altından çıkarmış ve uygulamaya sokmuşlardır?
Dini kavramları sonuna kadar istismar eden bu kadronun iktidarı ile birlikte neden, hem İslam coğrafyası hem de Anadolu coğrafyası küresel terör örgütleri tarafından hedef tahtasına oturtulmuş ve sinsi planlar hayata geçirilmiştir?
Neden, bu kadronun iktidar olmasının hemen ardından mesela Irak işgali hayata geçirilmiş, binlerce yıllık tarih, kültür ve kütüphaneler talan edilmiş, ülkenin her türlü hazineleri yağmalanmış?
Tarihin en vahşi, en utanç verici, en kahredici bu haçlı işgaline direkt ve dolaylı desteklerini esirgemeyen bu İslamcı kadro bu güne kadar cinayet çapındaki bu desteğini hiç kimseye izah edememiştir ve asla edemeyecektir.
İslam medeniyetinin çok önemli merkezlerinden olan Bağdat ve çevresi yakılıp yıkılırken, her çeşit talandan geçirilirken, iki milyon Iraklı en modern silahlarla yok edilirken, ırz ve namuslar kirletilirken bu İslamcı kadronun iktidarı bütün bu cinayetleri sadece seyretmemiş, işgalcilere her türlü lojistik desteği de sağlamıştır.
Bugün, teslimiyetçi, basiretsiz, körü körüne uyguladıkları politikalar yüzünden Anadolu coğrafyasının kan gölüne çevrilmesine zemin hazırlayan bu kadro, milleti can derdine düşürmüşlerken, hiç utanmadan bir birlerine makam ve koltuk ikramı ile meşguldürler.
Bu ekibin iş başı yapmasının ardından demek ki, top yekun İslam alemi de ne yazık ki can derdine düşmüş, düşürülmüştür.
"Arap Baharı" adlı fesat senaryosunun da bunların iktidarına rastlaması acaba bir rastlantı mıdır?
Bu nasıl bir kutlu yürüyüştür ki; sizin iktidara yürüyüşünüzle birlikte milyonlar yerinden yurdundan yürümüştür, milyonlar dünyadan ahirete yürümüştür, vatan toprakları sahiplerinin ellerinden çıkmış da haçlı-siyonist sermayeye doğru yürümüştür, devletin-milletin kurum ve kuruluşları devletin elinden çıkmış da küresel sermayenin kasasına doğru yürümüştür?
Sizin yürüyüşünüz evet, "kutlu bir yürüyüştür" ama kimler için?
Vatanımız ve milletimiz üzerinde gözü ve hesabı olan milletler için.
Cennet vatanımızı öteden beri bölmek isteyen dahili ve harici ihanet şebekeleri ve onların tetikçisi terör örgütleri için.
Kenedi ülkelerinde üretim yapıp da bedava pzar arayan üretici ülkeler için.
Milleti can derdine düşürenler bilmem ki hangi yüzle ve hangi "kutlu yürüyüşten" söz edebiliyorlar?
Kendi makam ve mevkileri için, kendi ikballeri ve heybelerini doldurmak için "kutlu yürüyüşe devam" diyebilirler ama şu bir hakikattir ki; bu yürüyüş ta başından beri ülkemiz ve milletimiz için asla kutlu yürüyüş olmamıştır.
Mevcut iktidar kadrosunun iktidara doğru yürüyüşleri başlayalıberi, Türk milleti ve vatanı üzerinde yüz yıllardır hesap yapan cümle hainlerin de "fırsat bu fırsat" diyerek yürüyüşleri başlamıştır.
Sormalıyız neden, bu kadronun iktidarı ile birlikte haçlı-siyonist işgalciler birden bire ayaklanmış ve İslam coğrafyasına doğru hücuma geçmişlerdir?
Neden, bölgemiz ve ülkemiz üzerindeki yüzlerce yıllık planlarını, haritalarını bunların iktidar olması ile birlikte derhal sumen altından çıkarmış ve uygulamaya sokmuşlardır?
Dini kavramları sonuna kadar istismar eden bu kadronun iktidarı ile birlikte neden, hem İslam coğrafyası hem de Anadolu coğrafyası küresel terör örgütleri tarafından hedef tahtasına oturtulmuş ve sinsi planlar hayata geçirilmiştir?
Neden, bu kadronun iktidar olmasının hemen ardından mesela Irak işgali hayata geçirilmiş, binlerce yıllık tarih, kültür ve kütüphaneler talan edilmiş, ülkenin her türlü hazineleri yağmalanmış?
Tarihin en vahşi, en utanç verici, en kahredici bu haçlı işgaline direkt ve dolaylı desteklerini esirgemeyen bu İslamcı kadro bu güne kadar cinayet çapındaki bu desteğini hiç kimseye izah edememiştir ve asla edemeyecektir.
İslam medeniyetinin çok önemli merkezlerinden olan Bağdat ve çevresi yakılıp yıkılırken, her çeşit talandan geçirilirken, iki milyon Iraklı en modern silahlarla yok edilirken, ırz ve namuslar kirletilirken bu İslamcı kadronun iktidarı bütün bu cinayetleri sadece seyretmemiş, işgalcilere her türlü lojistik desteği de sağlamıştır.
Bugün, teslimiyetçi, basiretsiz, körü körüne uyguladıkları politikalar yüzünden Anadolu coğrafyasının kan gölüne çevrilmesine zemin hazırlayan bu kadro, milleti can derdine düşürmüşlerken, hiç utanmadan bir birlerine makam ve koltuk ikramı ile meşguldürler.
Bu ekibin iş başı yapmasının ardından demek ki, top yekun İslam alemi de ne yazık ki can derdine düşmüş, düşürülmüştür.
"Arap Baharı" adlı fesat senaryosunun da bunların iktidarına rastlaması acaba bir rastlantı mıdır?
Bu nasıl bir kutlu yürüyüştür ki; sizin iktidara yürüyüşünüzle birlikte milyonlar yerinden yurdundan yürümüştür, milyonlar dünyadan ahirete yürümüştür, vatan toprakları sahiplerinin ellerinden çıkmış da haçlı-siyonist sermayeye doğru yürümüştür, devletin-milletin kurum ve kuruluşları devletin elinden çıkmış da küresel sermayenin kasasına doğru yürümüştür?
Sizin yürüyüşünüz evet, "kutlu bir yürüyüştür" ama kimler için?
Vatanımız ve milletimiz üzerinde gözü ve hesabı olan milletler için.
Cennet vatanımızı öteden beri bölmek isteyen dahili ve harici ihanet şebekeleri ve onların tetikçisi terör örgütleri için.
Kenedi ülkelerinde üretim yapıp da bedava pzar arayan üretici ülkeler için.
Milleti can derdine düşürenler bilmem ki hangi yüzle ve hangi "kutlu yürüyüşten" söz edebiliyorlar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dört tanesi yüz… Dört tanesi yüz… / 24.07.2025
- Bu vahşet sekiz milyar insanın ortak vebalidir / 23.07.2025
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Bu vahşet sekiz milyar insanın ortak vebalidir / 23.07.2025
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025