Milli irade; siyasilerin ağzından düşürmediği, her türlü icraatlarına dayanak teşkil ettikleri yeni nesil demokrasi terimi.
Acaba nedir bu milli irade?
Milli iradeyi en kestirme şekilde "halkın tercihi" şeklinde tarif edebiliriz.
Halkın önüne sandığı korsun ve çoğunluk kime "evet" derse koltuğa o oturur, halktan aldığı icazetle ülkeyi yönetir, iç ve dış politikaya yön verir.
***
Bu noktada ikinci bir soru sormak gerek.
Halkın çoğunluğunun oyunu alan iktidar ülkeyi istediği gibi yönetebilir mi?
Mesela ülkeyi maceradan maceraya sürükleyebilir mi, ülkeyi küresel güçlerin taşeronu haline getirebilir mi, ülkenin tüm varlıklarını özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekebilir mi?
Acaba halktan aldığı oy ona bu hakkı verir mi?
Son haftalarda bu tartışma yapılıyor, bu soruya cevap aranıyor.
Bir kesim "demokrasi sadece seçim demek değildir" derken bir kesim de "siyasi iktidar sadece seçimden seçime hesap verir, onun dışında dilediği her türlü adımı atmakta özgürdür" diyor.
***
İkinci görüşe göre seçimi kazanan bir parti diğer seçime kadar sorgusuz, hesapsız istediği adımı atma hakkına sahip oluyor.
Bu demokrasi anlayışına taban tabana zıt bir durum.
Bu uygulama dediğim dedik, çaldığım düdük mantığının bir yansıması.
Yani bir anlamda demokratik yollarla kral seçilmesi demek, diktatör seçilmesi demek.
Milli iradeden kastın bu olmadığı çok açık bir şekilde ortada.
***
Bana göre milli irade kavramını en iyi açıklayan ifade bugün TBMM'de asılı olan ve unutulmaya yüz tutmuş olan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ifadesi.
Evet... Milli irade tam da bu demek.
Bu ilkenin gerçek anlamda uygulandığı ülkelerde hiç kimse "beni halk seçti ister asarım, ister keserim" diyemez.
Kayıtsız ve şartsız egemenliği elinde bulunduran millet, iradesine uygun gitmeyen durumlara iktidar sahiplerine hukuk kuralları içinde hesap sorabilir.
Böylece milletin vekili olan iktidarın asıl olan millete afta tafra yapmalarının da önüne geçilir.
Acaba nedir bu milli irade?
Milli iradeyi en kestirme şekilde "halkın tercihi" şeklinde tarif edebiliriz.
Halkın önüne sandığı korsun ve çoğunluk kime "evet" derse koltuğa o oturur, halktan aldığı icazetle ülkeyi yönetir, iç ve dış politikaya yön verir.
***
Bu noktada ikinci bir soru sormak gerek.
Halkın çoğunluğunun oyunu alan iktidar ülkeyi istediği gibi yönetebilir mi?
Mesela ülkeyi maceradan maceraya sürükleyebilir mi, ülkeyi küresel güçlerin taşeronu haline getirebilir mi, ülkenin tüm varlıklarını özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekebilir mi?
Acaba halktan aldığı oy ona bu hakkı verir mi?
Son haftalarda bu tartışma yapılıyor, bu soruya cevap aranıyor.
Bir kesim "demokrasi sadece seçim demek değildir" derken bir kesim de "siyasi iktidar sadece seçimden seçime hesap verir, onun dışında dilediği her türlü adımı atmakta özgürdür" diyor.
***
İkinci görüşe göre seçimi kazanan bir parti diğer seçime kadar sorgusuz, hesapsız istediği adımı atma hakkına sahip oluyor.
Bu demokrasi anlayışına taban tabana zıt bir durum.
Bu uygulama dediğim dedik, çaldığım düdük mantığının bir yansıması.
Yani bir anlamda demokratik yollarla kral seçilmesi demek, diktatör seçilmesi demek.
Milli iradeden kastın bu olmadığı çok açık bir şekilde ortada.
***
Bana göre milli irade kavramını en iyi açıklayan ifade bugün TBMM'de asılı olan ve unutulmaya yüz tutmuş olan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ifadesi.
Evet... Milli irade tam da bu demek.
Bu ilkenin gerçek anlamda uygulandığı ülkelerde hiç kimse "beni halk seçti ister asarım, ister keserim" diyemez.
Kayıtsız ve şartsız egemenliği elinde bulunduran millet, iradesine uygun gitmeyen durumlara iktidar sahiplerine hukuk kuralları içinde hesap sorabilir.
Böylece milletin vekili olan iktidarın asıl olan millete afta tafra yapmalarının da önüne geçilir.
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021