AKP hafta sonu biri Ankara'da diğeri İstanbul'da olmak üzere milli iradeye saygı adı altında iki miting düzenledi.
Şaka gibi, hem de ne şaka!
3 haftadan bu yana halkın sesine kulak vermeyen dahası onları çapulcu ilan eden Sayın Erdoğan milli iradeye saygı istiyor.
Belli bir taleple sokağa çıkan vatandaşa demediğini bırakmadı.
Neler söylemedi ki...
Çapulcular, alçaklar...
* * *
Milli irade lafını ağzından düşürmeyen ama bir o kadar da milli iradeyi umursamayan bir hükümetimiz var.
Ne yazık ki sayın başbakanımıza göre milli irade onun söylediklerini, kararlarını onaylamaktan ibaret.
Yani bir anlamda milli irade olarak kendisini görüyor.
Aksi düşüncelerin milli irade kavramı içinde yeri yok.
Hemen her konuşmasında tansiyonu daha da yükseltecek açıklamalar yapıyor.
Milletin sesine kulak vermesi gereken Erdoğan hem kendine hem de ülkenin birliğine, beraberliğine zarar veriyor.
Üstelik bu dönemde Erdoğan stratejik ortakları tarafından çizildiğinin de farkında değil.
ABD, AB ve diğerleri ardı ardına Erdoğan'ı yerden yere vuran açıklamalar yapıyor.
Erdoğan'ı eleştiren aynı çevreler Arınç ve Gül'e ise övgüler diziyor.
* * *
Burada ince bir nokta var.
Erdoğan'ı eleştirenler AKP'ye toz kondurmuyorlar.
Anlaşılan BOP'un Türkiye ayağında bir makas değişikliği ihtiyacı hâsıl oldu.
11 yıldır hükümetin koalisyon ortağı gibi hareket eden Pensilvanyalı hocaefendinin açıklamalarına ve medyasına bakarsanız durumu daha net olarak görebilirsiniz.
Neden böyle bir ihtiyaç hâsıl olduğu da ayrı bir yazı konusu.
Dilerseniz biz de böyle yapalım!
Zira Erdoğan 11 yıldır ABD ne istedi ise yerine getirdi, onları hiç üzmedi.
Mesela BOP eş başkanı oldu, Irak operasyonuna destek verdi, Libya operasyonuna destek verdi, Suriye politikası zaten ortada. AB istedi aynen yerine getirdi.
Daha neler neler...
Liste yaz yaz bitmez.
Uzun lafın kısası Sayın Erdoğan bunca zamandır ABD'nin en sadık müttefiki oldu.
Bir zamanlar Saddam da, Kaddafi de öyle değil miydi?
Sonra başlarına ne geldiğini biliyoruz.
* * *
Sayın Erdoğan adım adım sona yaklaşıyor.
Bakın son 1 ay içinde neler oldu.
Dünya lideri (!) Erdoğan elinde Suriye dosyalarıyla geçtiğimiz ay ABD'ye gitti, Başkan Obama'nın huzuruna(!) çıktı.
Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturalım dedi, tampon bölge dedi, kara operasyonu dedi, kimyasal silah dedi.
Dedi de dedi!
Rusya engeline takılan Obama dinledi, dinledi ve "sen bunları boş ver de benim söylediklerimi yap" mesajı verdi.
* * *
Ortadoğu'nun lideri (!) Erdoğan Kuzey Afrika'ya gitti.
Fas Kralı görüşme talebini kabul etmedi üstelik Fas sokaklarında da protesto edildi.
Neyse olur böyle vakalar deyip Tunus'a geçtiler.
Ülkenin en büyük muhalif gücü olan Halk Cephesi lideri Hamma Hammami'yi yemeğe davet ettiler.
Aldıkları cevapla şoke oldular.
Hammami "biz despot ve komplocuların ziyafetine katılmayız" dedi.
Üstelik Tunus sokaklarında da tıpkı Fas'ta olduğu gibi Erdoğan protestosu vardı.
Yandaş medyanın da katkılarıyla bu iki fiyasko Türk kamuoyundan saklandı
* * *
Türkiye'nin lideri Erdoğan 4 günlük K. Afrika gezisinin ardından İstanbul'a geldi.
Ama durum burada da değişmiş.Her yerden hükümet istifa sesleri yükseliyor, vatandaş tencere tavayla meydana inmiş.
Ankara, İzmir, Bursa, Adana...
Her yer direniş her yer Taksim.
* * *
Şimdi son bir ay içinde ortaya çıkan bu 3 manzaradan çıkan sonuç şu:
1- Batı şuana kadar isminin altını çizdiği Erdoğan'ın bu sefer üstünü çiziyor.
2- Türk halkı artık iş istiyor, aş istiyor.
* * *
Anlaşılan Sayın Erdoğan için "O eski halimden eser yok şimdi/Tutun kollarımdan düşerim şimdi..." şarkısını söylemenin vakti.
Şaka gibi, hem de ne şaka!
3 haftadan bu yana halkın sesine kulak vermeyen dahası onları çapulcu ilan eden Sayın Erdoğan milli iradeye saygı istiyor.
Belli bir taleple sokağa çıkan vatandaşa demediğini bırakmadı.
Neler söylemedi ki...
Çapulcular, alçaklar...
* * *
Milli irade lafını ağzından düşürmeyen ama bir o kadar da milli iradeyi umursamayan bir hükümetimiz var.
Ne yazık ki sayın başbakanımıza göre milli irade onun söylediklerini, kararlarını onaylamaktan ibaret.
Yani bir anlamda milli irade olarak kendisini görüyor.
Aksi düşüncelerin milli irade kavramı içinde yeri yok.
Hemen her konuşmasında tansiyonu daha da yükseltecek açıklamalar yapıyor.
Milletin sesine kulak vermesi gereken Erdoğan hem kendine hem de ülkenin birliğine, beraberliğine zarar veriyor.
Üstelik bu dönemde Erdoğan stratejik ortakları tarafından çizildiğinin de farkında değil.
ABD, AB ve diğerleri ardı ardına Erdoğan'ı yerden yere vuran açıklamalar yapıyor.
Erdoğan'ı eleştiren aynı çevreler Arınç ve Gül'e ise övgüler diziyor.
* * *
Burada ince bir nokta var.
Erdoğan'ı eleştirenler AKP'ye toz kondurmuyorlar.
Anlaşılan BOP'un Türkiye ayağında bir makas değişikliği ihtiyacı hâsıl oldu.
11 yıldır hükümetin koalisyon ortağı gibi hareket eden Pensilvanyalı hocaefendinin açıklamalarına ve medyasına bakarsanız durumu daha net olarak görebilirsiniz.
Neden böyle bir ihtiyaç hâsıl olduğu da ayrı bir yazı konusu.
Dilerseniz biz de böyle yapalım!
Zira Erdoğan 11 yıldır ABD ne istedi ise yerine getirdi, onları hiç üzmedi.
Mesela BOP eş başkanı oldu, Irak operasyonuna destek verdi, Libya operasyonuna destek verdi, Suriye politikası zaten ortada. AB istedi aynen yerine getirdi.
Daha neler neler...
Liste yaz yaz bitmez.
Uzun lafın kısası Sayın Erdoğan bunca zamandır ABD'nin en sadık müttefiki oldu.
Bir zamanlar Saddam da, Kaddafi de öyle değil miydi?
Sonra başlarına ne geldiğini biliyoruz.
* * *
Sayın Erdoğan adım adım sona yaklaşıyor.
Bakın son 1 ay içinde neler oldu.
Dünya lideri (!) Erdoğan elinde Suriye dosyalarıyla geçtiğimiz ay ABD'ye gitti, Başkan Obama'nın huzuruna(!) çıktı.
Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturalım dedi, tampon bölge dedi, kara operasyonu dedi, kimyasal silah dedi.
Dedi de dedi!
Rusya engeline takılan Obama dinledi, dinledi ve "sen bunları boş ver de benim söylediklerimi yap" mesajı verdi.
* * *
Ortadoğu'nun lideri (!) Erdoğan Kuzey Afrika'ya gitti.
Fas Kralı görüşme talebini kabul etmedi üstelik Fas sokaklarında da protesto edildi.
Neyse olur böyle vakalar deyip Tunus'a geçtiler.
Ülkenin en büyük muhalif gücü olan Halk Cephesi lideri Hamma Hammami'yi yemeğe davet ettiler.
Aldıkları cevapla şoke oldular.
Hammami "biz despot ve komplocuların ziyafetine katılmayız" dedi.
Üstelik Tunus sokaklarında da tıpkı Fas'ta olduğu gibi Erdoğan protestosu vardı.
Yandaş medyanın da katkılarıyla bu iki fiyasko Türk kamuoyundan saklandı
* * *
Türkiye'nin lideri Erdoğan 4 günlük K. Afrika gezisinin ardından İstanbul'a geldi.
Ama durum burada da değişmiş.Her yerden hükümet istifa sesleri yükseliyor, vatandaş tencere tavayla meydana inmiş.
Ankara, İzmir, Bursa, Adana...
Her yer direniş her yer Taksim.
* * *
Şimdi son bir ay içinde ortaya çıkan bu 3 manzaradan çıkan sonuç şu:
1- Batı şuana kadar isminin altını çizdiği Erdoğan'ın bu sefer üstünü çiziyor.
2- Türk halkı artık iş istiyor, aş istiyor.
* * *
Anlaşılan Sayın Erdoğan için "O eski halimden eser yok şimdi/Tutun kollarımdan düşerim şimdi..." şarkısını söylemenin vakti.
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021