Putin-Erdoğan görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanı tarafından seslendirilen "milli paralarla ticaret" söylemi, devrim nitelikli bir değişim çıkışıdır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 12-13 tane Uluslararası İktisat kongrelerine konu olan Milli Ekonomi Modeli, 2005'ten itibaren kongreye iştirak eden ülkeler tarafından özümsendikçe, dünya "milli paralarla ticaret"e hızla evrilmiştir.
Görünen şu ki, çok kutuplu yeni dünyanın iktisat düzeni Milli Ekonomi Modeli ve milli paralarla ticaret stratejisidir. Bu gerçeği görmek için çok da akıllı olmaya gerek yoktur, ahmak ve nasipsiz olmamak yeterlidir.
Türkiye, adaletli, bağımsız ve insan onuruna yaraşır bu yeni iktisat düzenine ayak uydurduğu nispette, ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oyun içinde oyunlar kuran işgalci ABD ve Haçlı dünyasının boyunduruğundan ve darbelerinden kurtulma şansı bulacaktır.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı'nın "milli paralarla ticaret" söylemi, Türkiye adına "çıkmayan candan ümit kesilmez" kabilinden hayati bir çıkıştır.
Ancak bu talep ve ümit, basiretli bir strateji, köklü bir bilgi, sağlam bir duruş ve yürekten bir samimiyet gerektirir.
Hepsinden önce hakkı sahibine teslim etme asaletini zorunlu kılar.
Bu cümleden olarak Rusya başta olmak üzere dünya âlem bilir ve itiraf eder ki, milli paralarla ticaret Milli Ekonomi Modeli'nin temel kurallarından biridir; bu konuda her türlü hakkın, bilginin ve detayların sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tır?
Bu hakkı teslim etmeyen hiç kimse, allâme-i cihan olsa dikiş tutturamaz.
Nitekim 12 tane kongreye ilim adamlarını ve iktisatçılarını iştirak ettiren Rusya, 2013 Şubat'ında Prof. Dr. Baş'ı DUMA Meclis'inde ağırlayıp kendisinden 5 saate yakın modelini dinleyerek hakkı Haydar hocaya teslim ettiği nispette, başarılı oldu.
Daralan kıskaç sebebiyle kısa zamanda hızla yol kat etmesi gereken Türk siyasetinin başlayacağı nokta tam da burasıdır.
Siyasetin "milli paralarla ticaret" söylemindeki samimiyeti, Prof. Dr. Baş'tan başlaması yahut görmezlikten gelmesiyle açığa çıkacaktır.
Hain darbe girişimi ve sonrası süreç, Türkiye'nin sosyal, siyasal, askeri ve ekonomik her türlü provokasyonlara en üst düzeyde açık olduğu süreçtir.
Milli paralarla ticaret söyleminin de dahilî ve haricî benzer provokasyonlara muhatap olması çok doğaldır. Görünen köy ise kılavuz istememektedir.
Dolayısıyla siyaset, milli paralarla ticareti, medya üzerinden kotarılmayacak kadar stratejik, konunun sahibi ve uzmanı Prof. Dr. Baş ile detaylıca ele almayı zaruri görecek kadar ciddi görmelidir.
Milli paralarla ticaret konusu, Cumhurbaşkanı'nın ve siyasetin etrafını kuşatarak, bugüne kadar ülkeyi güya ulusal ekonomi söylemleriyle kapitalizmin karnına doğru sürüklemiş olan kripto FETÖ'cü jöleli yiğitlerle konuşulacak iş değildir?
Besmele ile başlattığı İslam İktisad İlmihalini Papaz Malthus ve kumarbaz Keynes söylemleriyle donatmış FETÖ beslemesi allâmelerle halledilecek eften-püften bir konu ise hiç değildir.
Siyaset, kapitalizmi yeşile boyayıp Adil Düzen diye pazarlayan hocalarının millete faizi "nema" diye yutturmaya çalıştığı ilimsiz, minnetsiz ve samimiyetsiz maharetle yola çıkarsa; Türkiye'deki sömürüleri "milli paralarla ticaret"le son bulacak olan küresel sömürgecilerin yağlı ilmeğine kendi boyunlarını kendileri uzatmış olur.
Bu yağlı ilmekten Türkiye'nin de, siyasetin de boynunu kurtaracak tek insan vardır; Prof. Dr. Haydar Baş'tır?
Siyasetin Haydar hoca ile yakalayacağı basiretli bir strateji, köklü bir bilgi, sağlam bir duruş ve yürekten bir samimiyet, fırtınalı denizdeki devlet gemisini, hiçbir darbe almadan ve hiç kimsenin burnu kanamadan selamet sahiline çıkartacaktır.
Bu hususta elin Rus'u kadar itikatları bile olmayanlar, Haydar Hocanın kim ve dünyanın evrildiği yeni iktisatta nasıl bir söz sahibi olduğunu, dönsünler Putin'e, Rus bilim adamlarına yahut kongrelere katılmış Avrupalı iktisatçılara tekrar tekrar sorsunlar.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 12-13 tane Uluslararası İktisat kongrelerine konu olan Milli Ekonomi Modeli, 2005'ten itibaren kongreye iştirak eden ülkeler tarafından özümsendikçe, dünya "milli paralarla ticaret"e hızla evrilmiştir.
Görünen şu ki, çok kutuplu yeni dünyanın iktisat düzeni Milli Ekonomi Modeli ve milli paralarla ticaret stratejisidir. Bu gerçeği görmek için çok da akıllı olmaya gerek yoktur, ahmak ve nasipsiz olmamak yeterlidir.
Türkiye, adaletli, bağımsız ve insan onuruna yaraşır bu yeni iktisat düzenine ayak uydurduğu nispette, ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oyun içinde oyunlar kuran işgalci ABD ve Haçlı dünyasının boyunduruğundan ve darbelerinden kurtulma şansı bulacaktır.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı'nın "milli paralarla ticaret" söylemi, Türkiye adına "çıkmayan candan ümit kesilmez" kabilinden hayati bir çıkıştır.
Ancak bu talep ve ümit, basiretli bir strateji, köklü bir bilgi, sağlam bir duruş ve yürekten bir samimiyet gerektirir.
Hepsinden önce hakkı sahibine teslim etme asaletini zorunlu kılar.
Bu cümleden olarak Rusya başta olmak üzere dünya âlem bilir ve itiraf eder ki, milli paralarla ticaret Milli Ekonomi Modeli'nin temel kurallarından biridir; bu konuda her türlü hakkın, bilginin ve detayların sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tır?
Bu hakkı teslim etmeyen hiç kimse, allâme-i cihan olsa dikiş tutturamaz.
Nitekim 12 tane kongreye ilim adamlarını ve iktisatçılarını iştirak ettiren Rusya, 2013 Şubat'ında Prof. Dr. Baş'ı DUMA Meclis'inde ağırlayıp kendisinden 5 saate yakın modelini dinleyerek hakkı Haydar hocaya teslim ettiği nispette, başarılı oldu.
Daralan kıskaç sebebiyle kısa zamanda hızla yol kat etmesi gereken Türk siyasetinin başlayacağı nokta tam da burasıdır.
Siyasetin "milli paralarla ticaret" söylemindeki samimiyeti, Prof. Dr. Baş'tan başlaması yahut görmezlikten gelmesiyle açığa çıkacaktır.
Hain darbe girişimi ve sonrası süreç, Türkiye'nin sosyal, siyasal, askeri ve ekonomik her türlü provokasyonlara en üst düzeyde açık olduğu süreçtir.
Milli paralarla ticaret söyleminin de dahilî ve haricî benzer provokasyonlara muhatap olması çok doğaldır. Görünen köy ise kılavuz istememektedir.
Dolayısıyla siyaset, milli paralarla ticareti, medya üzerinden kotarılmayacak kadar stratejik, konunun sahibi ve uzmanı Prof. Dr. Baş ile detaylıca ele almayı zaruri görecek kadar ciddi görmelidir.
Milli paralarla ticaret konusu, Cumhurbaşkanı'nın ve siyasetin etrafını kuşatarak, bugüne kadar ülkeyi güya ulusal ekonomi söylemleriyle kapitalizmin karnına doğru sürüklemiş olan kripto FETÖ'cü jöleli yiğitlerle konuşulacak iş değildir?
Besmele ile başlattığı İslam İktisad İlmihalini Papaz Malthus ve kumarbaz Keynes söylemleriyle donatmış FETÖ beslemesi allâmelerle halledilecek eften-püften bir konu ise hiç değildir.
Siyaset, kapitalizmi yeşile boyayıp Adil Düzen diye pazarlayan hocalarının millete faizi "nema" diye yutturmaya çalıştığı ilimsiz, minnetsiz ve samimiyetsiz maharetle yola çıkarsa; Türkiye'deki sömürüleri "milli paralarla ticaret"le son bulacak olan küresel sömürgecilerin yağlı ilmeğine kendi boyunlarını kendileri uzatmış olur.
Bu yağlı ilmekten Türkiye'nin de, siyasetin de boynunu kurtaracak tek insan vardır; Prof. Dr. Haydar Baş'tır?
Siyasetin Haydar hoca ile yakalayacağı basiretli bir strateji, köklü bir bilgi, sağlam bir duruş ve yürekten bir samimiyet, fırtınalı denizdeki devlet gemisini, hiçbir darbe almadan ve hiç kimsenin burnu kanamadan selamet sahiline çıkartacaktır.
Bu hususta elin Rus'u kadar itikatları bile olmayanlar, Haydar Hocanın kim ve dünyanın evrildiği yeni iktisatta nasıl bir söz sahibi olduğunu, dönsünler Putin'e, Rus bilim adamlarına yahut kongrelere katılmış Avrupalı iktisatçılara tekrar tekrar sorsunlar.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019