Atatürk, "Her çeşit spor faaliyetini Türk gençliğinin millî terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır. Bu işte hükûmetin şimdiye kadar olduğundan daha çok ciddi ve dikkatli davranması, Türk gençliğinin spor bakımından da millî heyecan içinde, itina ile yetiştirilmesi önemli tutulmalıdır" demişti. Bugün ise bu sözlerin tam tersi yapılmaktadır. Zira hemen hemen bütün spor dallarında Türk gençlerine değil, yabancı sporculara yer verilmektedir. En popüler spor dalı olan futbol takımlarında neredeyse hiç Türk futbolcu yoktur. Dolayısıyla hem sporda da kabiliyetli, becerikli ve zeki Türk çocuklarına yer verilmemekte hem de Türk çocuklarının spor kahramanları Türk sporcuları yerine yabancı sporcular olmaktadır. Bu spor politikası, spor kanalıyla millî heyecanı ve millîleşmeyi yok etmektedir. Küreselci sağcı partiler, uzun yıllardır bu yanlış politikayı uygulamaktadırlar.Milliyetçi bir Türk iktidarı, spor alanlarını sadece Türk çocuklarının kabiliyet, beceri ve zekâlarını sergileme sahası haline getirmeli, spor kanalıyla millî heyecanı en üst seviyeye çıkarmaya çalışmalıdır. Yani tamamen milliyetçi bir spor politikası uygulanmalıdır.Ayrıca sporu sadece profesyonellerin bir mesleği olmaktan çıkarıp bütün vatandaşların spor yapabilmelerine imkân sağlayacak mekân, alet edevat ve zaman temin etmelidir. Böylece, Türk milleti için spor yaparak sağlıklı kalma imkân ve fırsatlarını üretmelidir.Yedi Türk devleti arasında, mümkünse diğer Türk topluluklarının da katılımıyla ortak bir "Spor Birliği" kurulmalıdır. Bunlar arasında her spor dalında özellikle de güreş gibi Türklerin ata sporu dallarında yarışmalar düzenlenmeli, böylece dünya Türkleri arasında tanışma, kaynaşma, dayanışma ruhunu canlandırılmalıdır.Ülkemiz, hem coğrafi yapısı ve doğal güzellikleri, hem tarihî, kültürel değerleri bakımından çok zengin bir turizm cennetidir. Fakat ciddi, verimli, uygulanabilir ciddi bir turizm politikası olmadığından yeterince cazip bir turizm merkezi haline gelememiştir. Uygulanacak millî turizm siyasetiyle ülkemiz tabiat, tarih, kültür ve inanç turizmi gibi alanlarda hak ettiği yere getirilmelidir. Devlet, turizm için gerekli olan bütün altyapıyı hemen kurmalı, turizm yatırımcılarını teşvik etmeli, kolaylık sağlamalı, dünyaya Türkiye'yi bir turizm cenneti olarak tanıtan faaliyetlerini artırmalıdır.Turizmi canlandırmaya dönük faaliyetler yapılırken vatanımızın özgün coğrafi, tabii, tarihî, kültürel yapısı bozulmamalı, tam tersine iyi korunmalıdır.Turizm alanlarında turistleri Türk"İslam kültürü havası içinde yaşatmaya özen gösterilmelidir. Bugünkü turizm politikası, turistleri batılı bir ortamda yaşatmaya dönük. Bu, turistler için cazip değildir. Onlar, başka kültürleri görmek ve yaşamak için gelirler. O bakımdan turistlerin konaklama mekânları dekorasyonundan gündelik yaşama faaliyetlerine kadar tamamen yerli, Türk"İslam yaşama biçimi ve kültürüne göre yeniden düzenlenmelidir.Turizm bölgelerinde her yöre, kendi oyunlarını, gösterilerini, müziklerini, âdetlerini, geleneklerini, kültürel ve sanatsal özelliklerini sergilemelidir. Böylelikle bizim için turizm, hem para kazanma, hem de Türk"İslam kültür ve medeniyetini dünyaya tanıtma aracı olacaktır.Yedi Türk devleti arasında, mümkünse diğer Türk topluluklarının da katılımıyla ortak bir "Seyahat Birliği" kurulmalıdır. Bu kurum, Türk devlet ve toplulukları arasında karşılıklı seyahat faaliyetlerini düzenlemelidir. Böylelikle atalarımızın ve kardeşlerimizin yaşadığı yerleri, tabii, coğrafi güzelliklerini, ürettiği kültür ve medeniyet değerlerini görmek ve tanımak mümkün olacaktır. Bunun sonucunda da dünya Türklerinin birbirlerini tanımaları, kaynaşmaları, tek millet bilincine ulaşmaları daha kolay sağlanacaktır.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015