logo
04 MAYIS 2024

Milli varlığımıza yönelik dayatmalar

Yeni Mesaj Gazetesi tarafından İstanbul'da Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu düzenlendi. Sempozyumda 'Milli varlığımıza yönelik dayatmalar' başlığıyla sunumunu yapan Yeni Mesaj gazetesi Başyazarı Muharrem Bayraktar, 'Türkiye, tarihinin en acı ve sancılı günlerinden geçmektedir' ifadelerini kullandı.
13.10.2016 00:00:00
 Türkiye, tarihinin en acı ve sancılı günlerinden geçmektedir. Türk askeri, ülke güvenliğini sağlamak adı altında, Suriye varoşlarından Irak çöllerine, Musul kıyılarından Cerablus tenhalarına kadar dipsiz ve meçhul bir coğrafyada sürüklenmektedir.

Şu ana kadar bu dipsiz topraklarda verdiğimiz şehit sayısı 11'e ulaşmıştır.
Öncelikle kendi ülkesinin ve kendi vatandaşının güvenliğini sağlamakla vazifeli olan askerimizi, bir el, Irak ve Suriye bataklığında Büyük Ortadoğu Projesi'nin son aşaması olan, büyük imha aşamasında harcama peşindedir.
İçeride darbe tehlikesi geçirerek yüzlerce vatan evladını kaybeden, doğu bölgelerinde adeta savaş şartlarının hüküm sürdüğü, sınır illerinin IŞİD tarafından her gün Katyuşa füzeleriyle vurulduğu bu muazzez ve kutlu vatan toprakları için kurtuluşun ne olduğu, bu kongrede "milli bütünlükle manevi bütünlüğü" aynı bayrak içinde şekillendirip dalgalandıran, Prof. Dr. Haydar Baş ve O'nun vatansever kadroları tarafından bir bir ortaya koyulacaktır.
Bu aziz kongre ve bu kongrede açılan "din ve vatan" bayrağının serin gölgesi hepimize kutlu olsun.
Bu sancılı sürece nasıl gelindi?
Hepimiz kabul etmeliyiz ki, Türkiye bu sancılı sürece, yönünü Washington'a, Avrupa'ya, Brüksel'e, Vatikan'a çevirip, bu çizgiye bent olduktan sonra girdi. Bu projeyi Türkiye'ye dikte ettirenler, Kestane Pazarı'nda ayarttıkları bir cami imamını Vatikan'ın misyonunun bir parçası yaparak güçlendirmişler, İslam'ın altını oymaya çalışacak ve devlete karşı darbe yapacak güce kavuşturmuşlardır.
Son yirmi yıldan beri ülkeyi yöneten siyasetçiler ise milliyetçisiyle-sosyal demokratıyla, dincisiyle-liberaliyle aynı koroya katarak "Batı'nın talimatlarının bir neferi haline gelmişlerdir."
Helsinki Kararları'ndan Kopenhag Zirvesi kararlarına, Laeken Zirvesi'nden Gümrük Birliği'ne kadar yapılan bütün müzakereler, sözde AB müzakere sürecine kadar atılan her imza ayrı bir teslimiyet, ayrı bir pranga meydana getirmiştir.
Bu süreçte yeri geldi Batı'ya şirin görünmek için kamu kuruluşlarından Türk kelimesini kaldırdık, yeri geldi T.C. harflerine düşman kesildik.
Yeri geldi AB'nin haçlı bayrağını kamu binalarına, belediye binalarına donattık, yeri geldi üniversitelerimizi, liselerimizi Brüksel komiserlerinin ve müfredatını emrine verdik.
Sonuçta da "eyvah kandırıldık" diye, "eyvah Gümrük Birliği'nden çıkalım" diye "eyvah, Avrupa bizi almayacakmış, Şangay Beşlisi'ne gidelim" diye feryat etmeye başladık.
Bu feryat sahiplerine deriz ki; "Zamanında sizi 'bu cadde çıkmaz sokak' diye uyaran, 'gelin Türk bayrağına sarılın, Brüksel'in haçlı bayrağını bırakın' diyen Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinleseydiniz ne böyle feryad ü figan ederdiniz, ne de Mezopotamya çöllerinde çaresizce dolaşırdınız.
Biz Asya ülkesiyiz
Fransa Eski Cumhurbaşkanı ve yeni Cumhurbaşkanı adayı Sarkozy diyor ki;
"Türkiye, Avrupa'ya ait bir ülke değildir, Asya'ya aittir!"
Doğru söze ne hacet!
Evet, ey Sarkozy, ey Merkel, evet ey François Hollande, evet, ey Matteralla!
Biz Asya ülkesiyiz.
Biz bu topraklarda asırlardan beri, bir yanımızda Dede Korkut bir yanımızda Bilge Kağan'la, bir yanımızda Hacı Bektaş Veli bir yanımızda Şeyh Edebali ile yürüyen bir milletiz.
Bunu bile bile neden 50 yıldan beri bu ülkenin ruhunu ve özünü kaybetmiş siyasetçilerini kandırdın, oyaladın?
Evet, biz asırlardan beri Altay Dağlarının rüzgârıyla ve Horasan erenlerinin nefesiyle soluklanan bir milletiz.
Sayın Sarkozy, bu rüzgârı yeni mi fark etti?
Bu keskin soluğu yeni mi gördü?
Hayır!
Çünkü 50 yıldan beri oyaladıkları Türkiye'yi artık daha fazla oyalamanın gereği olmadığını ve bundan sonra "Siz Avrupalı değilsiniz, Asyalısınız, sizi Asyalı olarak kullanmaya devam edeceğiz" demek istiyorlar.
Ama Allah'ın izniyle bu muhteşem kongrenin, bu muhteşem topluluğun ve bu muhteşem liderin bütün dünyaya haykırdığı "milli bütünlüğümüz dini bütünlüğüzdür" çığlığı var oldukça bir daha bu milleti kullanamayacaklardır.
Bütün devlet erkânına, siyasetçilere, Batı'dan gelen her talimatı bugüne kadar korku içinde yerine getirenlere sesleniyorum:
"Korkmayın! Ve onların korktukları şey olun: Türk olun!
Korkmayın! Onları korktukları şey olun: Hakiki Müslüman olun!"
Hilal'in yanına haç koyanlar!
Türk bayrağını haç ile yan yana koyma sevdası aslında bugünün sevdası değildir. Bayrak tartışmaları sadece bugünün konusu değildir. Tarihte bu tartışmaların en acı örneklerinden birini Mithat Paşa'nın gerçekleştirdiğini görürüz.
Bugün AB'nin her emrine amade olan işbirlikçilerin, tarihteki en acı örneklerinden biriydi Mithat Paşa. Döneminde en hızlı İngiliz hayranlarından biri olarak biliniyordu. Tam bir İngiliz adamı idi. İngiliz istihbaratı BIS (British Intelligence Service), bankalar, Mason çevreler ve benzeri lobilerin Osmanlı'nın üzerine çullandığı bir dönemde İngiliz yanlısı Mithat Paşa, Batı çıkarları için son derece uygun bir kişiydi. Sadrazam olur olmaz, Mısır Hidivi İsmail Paşa'nın tahrikleri ile Mısır'a dış borçlanma yetkisi veren fermanı yayımladı ve böylece Mısır'ın İngiliz hâkimiyetine girmesine sebep oldu.
İşte bu Mithat Paşa, tarihimizin en utanç verici sayfalarından birine yol açacak, şanlı Türk bayrağına haç koyarak, İstanbul sokaklarında gezdirecekti!
Bu olayın gelişimi ise şöyle olacaktı:
1875 yılında Bosna Hersek'te ayaklanma çıkar. Buradaki ayaklanmaya müdahale eden Avrupa devletleri bazı reformlar yapılmasını isterler. Avusturya Hariciye Bakanı Kont Andrassy'nin yayınladığı bir beyannamede, Hıristiyanlarla Müslümanların bir arada bulunamayacağı, hilal ile salibin aynı bayrakta olamayacağı anlatılır.
Bu durum Mithat Paşa'yı hayli kızdırır. Çünkü ona göre hilalle haçın yanyana getirilmesinde hiçbir sakınca yoktur.
Hemen harekete geçer. Türk bayrağının yanına bir haç ilave ederek Dersaadet'te gezdirir. Bu vahim ve utanç verici durumu ise hatıralarını kaleme aldığı "Tabsıra-i İbret" adlı kitabında, kendisinden üçüncü şahıs gibi hürmet ve takdirle bahsederek şöyle anlatır:
"Mithat Paşa, sırf bu davayı yalanlamış olmak ve uygulamasını göstermek için Hıristiyanlardan gönüllü bir tabur asker oluşturarak ve sancaklarında Ay-Yıldızın yanına bir de haç ekleyerek sözü geçen taburu, İstanbul'da herkes gördükten sonra Niş askeri tümenine göndermiştir."
Yukarıdaki hadiseyi aktaran büyük tarihçi İsmail Hami Danişmend şu buruk yorumu da ekleyecekti:
"Bir milletin bayrağını hiçbir devlet adamının kendi keyfi kararı ile değiştirme salahiyeti yoktur. Bilhassa Haçlı ordusu savaşlarındaki zaferleriyle dünyaya ün salmış olan Türk milletine böyle bir muameleyi nasıl reva görürlerdi? O feci bayrak İstanbul sokaklarında gezdirilirken kim bilir ne gözyaşları dökülmüştür!"
Elbette ki çok gözyaşları dökülmüştü. Osmanlı topraklarında, bir Osmanlı bakanının, ecnebi bir ülkenin bayrağını, salibini Dersaadet'te dolaştırması görülmüş, duyulmuş bir olay değildi. Bu rezil olayın mimarı İngiliz işbirlikçisi olmanın gereğini yapmış, aynı zihniyet sarayda İngilizlerin talimatıyla padişah Abdülaziz'i katletmiş, Mısır'ın elden çıkmasına zemin hazırlamış ve "haçlı bayrağını Osmanlı topraklarında gezdiren adam" olarak tarihe adını yazdırmıştır.
Dün Türk bayrağının yanına haç koyarak İstanbul sokaklarında gururla gezdirenler olduğu gibi, bugün de AB sürecinde Türk bayrağının yanına haç koyarak dalgalandırmak isteyen yüzlerce, binlerce Mithat Paşa hayranı bulunmaktadır.
Mesele işte budur. Türk bayrağının yanına haç koymama meselesidir. Bütün mesele, misyonları salip ile hilali birleştirmek olanlarla, "bu birleşme olamayacak" diyenlerin meselesidir.
Haydar Hoca ve ekibi oldukça, haç'ın gölgesi bu coğrafyada asla hâkim olamayacak ve Türk bayrağı her zaman şanla ve şerefle dalgalanacaktır.
(Bu metin, Muharrem Bayraktar'ın 9 Ekim'de gerçekleşen Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu'ndaki konuşmasıdır).
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
Kılıçdaroğlu ile görüşmede Erdoğan ziyareti de masadaydı
'Görüşmenin önemli kısmını paylaştım'
'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi
Pes dedirten çağrılar
Yerlikaya ve yardımcılarının araç ve koruma sayıları azaltıldı
İçişleri Bakanlığından tasarruf açıklaması
Cenazeleri bulunan işçilerin kimlikleri belli oldu
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
Aralarında kanser, MS ve diyabet ilaçları da var
81 ilaç geri ödeme listesine alındı
200 nüfuslu köyden 50 ülkeye ihracat
300 kişiye istihdam sağlıyor
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
7 ilçede 14 kişi gözaltına alındı
'Daltonlar' çetesine operasyon
'Artık sağlığım bu görevi yerine getirmeme izin vermiyor'
Genel başkanlığı bırakıyor
Vatandaşlara ajanlık hakkında bilgi verildi
MİT'ten videolu 'casusluk' uyarısı
Türkiye'nin ekonomisini Almanya'da anlattı
'Kredi notumuz artıyor, doğru yoldayız'
'Kazan-kazan' pazarlığı mı yapıldı?
'Al paşaları ver anayasayı'
Kılıçdaroğlu ile görüşmede Erdoğan ziyareti de masadaydı
'Görüşmenin önemli kısmını paylaştım'
'Çok ölü var' diyerek mezarlığa ambulans istedi
Pes dedirten çağrılar
Yerlikaya ve yardımcılarının araç ve koruma sayıları azaltıldı
İçişleri Bakanlığından tasarruf açıklaması
Cenazeleri bulunan işçilerin kimlikleri belli oldu
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
Aralarında kanser, MS ve diyabet ilaçları da var
81 ilaç geri ödeme listesine alındı
200 nüfuslu köyden 50 ülkeye ihracat
300 kişiye istihdam sağlıyor
Darısı Süper Lig'de yaşanan olaylara
Olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
7 ilçede 14 kişi gözaltına alındı
'Daltonlar' çetesine operasyon
'Artık sağlığım bu görevi yerine getirmeme izin vermiyor'
Genel başkanlığı bırakıyor

MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), "Casusluk nedir'" başlığıyla yayınladığı video ile vatandaşları casusluk faaliyetlerine karşı uyardı.
04.05.2024 19:40:00
Anadolu Ajansı
MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı
MİT, vatandaşlara videolu casusluk uyarısı

MİT'in internet sitesinde yayınlanan videoda, istihbaratın çok geniş bir hedef kitlesi, çok yönlü çalışma kolları ve çok boyutlu hedefleri bulunduğuna işaret edilerek, "İstihbarat çalışmalarında sıklıkla başvurulan casusluk faaliyetinin küresel bir tanımı yoktur." ifadesi kullanıldı.

Casusluk faaliyetinin "algılama, uygulama ve yargılama" noktasında farklı anlamlara sahip olduğu ve bunun neyin casusluk olarak kabul edildiğine yönelik hukuki farkları ortaya çıkardığı anlatılan videoda, her ülkenin kendi iç hukukunda casusluk faaliyetine yer ayırdığı aktarıldı.

Türkiye'de casusluk faaliyetinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda, "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" başlığı altında düzenlendiği belirtilen videoda, şu bilgilere yer verildi:

"Hasım veya hasım olması muhtemel istihbarat mensupları, vatandaşlarımızla çeşitli yöntemlerle irtibat kurmaktadır. Ülkemizin menfaatlerini, birliğini, bütünlüğünü ve değerlerini hedef alan hasım istihbarat servisleri, irtibat kurdukları vatandaşlarımızı casus olarak devşirebilmektedir. İstihbarat servisleri, istifade ettikleri casuslardan, açık kaynak bilgilerinden analiz çalışması ya da rapor hazırlamasını isteyebilmektedir. Hedeflerindeki şahısların adres bilgilerini öğrenmelerini, önemli bina veya tesislere ilişkin keşif çalışması yapmalarını talep edebilmektedir."

"Şüpheli hareketlerle karşılaştığınızda hızla emniyet birimlerine haber verin"

Videoda ayrıca hasım istihbarat servislerinin organize suç ve terör örgütlerini de casusluk amacıyla kullanabildiği belirtilerek, vatandaşlara şu uyarılarda bulunuldu:

"Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yabancı ülke istihbarat mensuplarına yardımcı olmanın bir suç olduğu bilinmelidir. Tanımadığımız kişilerin yönelttiği irdeleyici, şüpheli ve hassas içerikli sorulara cevap vermeden önce soruyu soranın kim olduğu sorgulanmalıdır. Şüpheli hareketlerle karşılaşılması durumunda ivedilikle emniyet birimlerine haber verilmelidir.

Vatandaşlarımız 'www.mit.gov.tr'nin ana sayfasında yer alan 'nasıl yardım edebilirsin' kısmından, önemli gördüğü, şüphelendiği veya ihbar etmek istediği hususları paylaşabilmektedir. Toplumumuzun yüksek ahlak değerlerini suistimal ederek ülkemiz aleyhine bilgi toplama arayışına girişen istihbarat uzantılarına imkan tanımamanın bir vatandaşlık görevi olduğu unutulmamalıdır." 

Edanur'un ölümüne ilişkin 4 İBB çalışanı hakkında gözaltı kararı

Küçükçekmece'de 5 yaşındaki Edanur Gezer'in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada İBB çalışan 4 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
04.05.2024 16:41:00
İhlas Haber Ajansı
Edanur'un ölümüne ilişkin 4 İBB çalışanı hakkında gözaltı kararı
Edanur'un ölümüne ilişkin 4 İBB çalışanı hakkında gözaltı kararı
Küçükçekmece Menekşe sahilinde teyzeleri ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB kazı çalışmasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Edanur'un ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada İBB'de çalışan 2'si kepçe operatörü, 1'i işçi, 1'i mühendis toplam 4 kişi hakkında gözaltı kararı verildi

Gözaltı kararı verilen 4 kişiden Ağaç A.Ş. mühendisi Furkan K., kepçe operatörü Sezai A. ve tesisat ustası Fayık C.'nin yakalandı.

Polis ekiplerinin diğer şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışması sürüyor.

Karadeniz'de şüpheli cisim alarmı

Karadeniz'in Bartın ilçesi Amasra sahillerinde görülen ve mayın yada benzeri patlayıcı madde sanılan cisim sahil güvenlik ekiplerimi alarma geçirdi. Yapılan incelemelerde şüpheli cismin, Rus yapımı mermi ya da roket motoru olduğu tahmin ediliyor.
04.05.2024 15:59:00 / Güncelleme: 04.05.2024 16:01:51
İhlas Haber Ajansı
Karadeniz'de şüpheli cisim alarmı
Karadeniz'de şüpheli cisim alarmı
Bartın'ın Amasra ilçesi Akkonak koyunda denizde şüpheli bir cisim gören vatandaşların dikkatini çekti.

Cep telefonu ile cismi görüntüleyen vatandaşlar, mayın olabileceğini düşünerek sahil güvenlik ekiplerine haber verdi.

Amasra Sahil Güvenlik Grup komutanlığı ekipleri, cismin çevresinde güvenlik tedbirleri aldı.

Rusça yazıların bulunduğu belirlenen cismin patlayıcı bir madde olmadığı belirlendi.



Ardından Sahil güvenlik ekipleri tarafından detaylı incelenmek üzere cisim denizden çıkartıldı.

Yapılan ilk araştırma ve incelemelerde cismin Rus yapımı mermi yada roket motoru roket motoru olma ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi.

Şüpheli cismin ne olduğu ise yapılacak detaylı araştırmanın ardından netleşeceği belirtildi.

İzmir'deki olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis

Spor Toto 1'inci Lig'de 27 Kasım 2022'de tatil edilen Göztepe-Altay maçındaki tribün olaylarına ilişkin 24 sanığın yargılandığı davada, seyircilerin üzerine havai fişek atan taraftar 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı
04.05.2024 10:05:00 / Güncelleme: 04.05.2024 10:12:37
İhlas Haber Ajansı
İzmir'deki olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
İzmir'deki olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis
Spor Toto 1'inci Lig'de 27 Kasım 2022'de tatil edilen Göztepe-Altay maçındaki tribün olaylarına ilişkin 24 sanığın yargılandığı davada, seyircilerin üzerine havai fişek atan taraftar 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık F.E. ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Sanık ifadelerinin ardından son sözleri sorulan F.E, olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, kimseyi yaralamak gibi bir niyeti olmadığını ifade etti.

"Vicdan azabı çekiyorum." diyen sanık, tahliyesini isterken, verilen aranın ardından kararını açıklayan heyet, tutuklu sanık F.E'ye "silahla kasten yaralama"dan 11 yıl 3 ay, "spor alanlarına yasak madde sokulması"ndan 2 yıl 1 ay ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Toplam 15 yıl hapis cezasına hükmedilen sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Mahkeme, tutuksuz 13 sanığın ise "spor alanlarına yasak madde sokulması" ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçlarından 10 aydan 2 yıl 6 aya kadar hapsine hükmetti ancak hükmün açıklanması geri bırakıldı. Ayrıca duruşmada, 10 sanık hakkında ise beraat kararı verildi.

Davanın geçmişi

27 Kasım 2022'de Gürsel Aksel Stadı'ndaki derbide yaşanan olaylar sonrası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 24 sanık hakkında iddianame hazırlanmıştı. Sanık F.E'nin, işaret fişeğini binlerce kişinin bulunduğu Göztepe tribünlerine doğru hedef gözetip ateşlediği gerekçesiyle "silahla kasten yaralama", "spor alanlarına yasak madde sokulması" ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçlarından hapsi istenmişti. Diğer sanıkların da "spor alanlarına yasak madde sokulması", "spor alanlarına sokulan yasak maddeyi seyircilere temin etme" ve "müsabaka düzeninin bozulması" gibi suçlardan cezalandırılması talep edilmişti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.