Dün güne Adalet Bakanı Abdulahmit Gül'ün istifası, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Gül'ün 'görevden affını' jet hızla kabul ettiği haberleriyle başladık.
Geçmişte bazı bakanların görevden af isteme girişimleri Erdoğan'dan onay almamış ve geri çekilmişti.
Bu defa böyle olmadı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen imzayı bastı.
Bu da demektir ki terazi Abdulhamit Gül'ü istifa etme noktasına getiren karşı cephe lehine ağır bastı…
Adalet Bakanlığı görevinden istifa eden Abdulhamit Gül'ün ayrılma gerekçelerini yakın çevresine, "Türkiye polis devleti oldu" şeklinde yakınarak ifade ettiği iddia ediliyor.
Özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere bazı bakanların yargıya müdahale girişimlerinin ve hükümet içerisindeki bazı grupların yargı içindeki faaliyetlerinin Gül'ü istifa noktasına getiren nedenlerden olduğu dile getiriliyor.
İstifa etmeden kısa süre önce Abdulhamid Gül'ün MOBESE çıkışı unutulacak gibi değil.
Bu çıkışında Gül, FETÖ zihniyetinin dijital kumpaslar kurduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, "Hukuk devletinde esas itibarıyla haysiyet cellatlığı olmaz, itibar suikastı olmaz. Hukuk buna asla izin vermez, veremez, vermemelidir" dedi.
Anladığımız kadarıyla perde arkasında uzun süredir devam eden bu ve benzeri çekişmelerde en son İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun görüntülerinin yer aldığı MOBESE kayıtlarının servis edilmesiyle bardak taşmış.
Ancak Emniyet'ten dışarı çıkarılmasının suç teşkil ettiği MOBESE kayıtlarını sızdıran ya da sızdırılmasına olanak tanıyanların istifası gelmesi gerekirken, Adalet Bakanı'nın istifası itiraf edeyim ki beklenmedikti.
Ancak, iktidar içerisindeki güçlerin homojen olmadığını ve çekişmelerin artık üstü örtülemeyecek hale geldiğini de göstermesi açısından bu istifa çok ama çok kritik.
Ben Ak Parti içerisindeki bu çekişmelerin önü alınmayacağını ve seçimlere kadar ülkede estirilmesi hedeflenen 'sahte' bahar havası sağlanamazsa ve partideki oy kaybının telafi edilemeyeceği görülürse partiden büyük kopuşlara neden olabileceğini düşünüyorum.
Zaten bir kenarda Babacan ve Davutoğlu, kapılarını sonuna kadar açmış kendilerinin yolundan yürüyecek Ak Partilileri bekliyor durumdalar.
ABD ne yapmak istiyor?
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Batılı ülkeleri Rusya ile artan gerilimle alakalı panik yaratmamaya çağırıyor.
Bugünlerde yaşanan Rus askeri sevkiyatın, geçtiğimiz bahar aylarında gerçekleşene göre daha büyük bir tehdit yaratmadığını belirten Zelensky, "Saygın devlet liderleri yarın bir savaş çıkacağını söylüyor. Ancak bu paniğin ülkemiz için neye mal oluyor?" diye sordu.
Karşı cephedeki Rusya da 'savaş başlatmak gibi bir niyetimiz yok' diyor.
Ama gelin görün ki, ABD Başkanı Joe Biden, Rusya'nın Ukrayna'yı Şubat ayında işgal edebileceğini söylüyor.
Bütün bunlar Ukrayna'nın başta ABD olmak üzere kendisine müttefik saydığı ülkeler tarafından zerre kadar umursanmadığını gösteriyor.
ABD, Rusya'ya bir gerilim istiyor. Bunun cephesinin Ukrayna olması ABD'nin çıkarlarına zarar vermeyeceği gibi bölgedeki müttefiklerinin ABD yanında safları sıklaştırmasına yarayacağı için Washington için çok faydalı olacağı da hesap ediliyor.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023