Tarih, kâinatın vicdanıdır. Tarihte meydana gelmiş olayları doğru olarak değerlendirilmesi için üzerinden belirli bir sürenin geçmesi gerekir. Ve er geç tarih doğru ile yanlışı birbirinden ayırarak birilerini kahraman yapar, birilerini de hain olarak damgalar.Geçmişte zafer kazananları, makam mevki elde etmek için oyunlar kurup bu heveslerine ulaşanları zaman gösterdi ki asıl kaybedenler, onlarmış. Bu geçmişte böyle idi şimdi de öyle.Muaviye, halife olmak için yapmadığı, çevirmediği oyun kalmadı. İslam coğrafyasına fitneyi soktu. Sahabe kanı döktü. Allah'ın halife olarak seçtiği, Peygamber'in damadı Hz. Ali'ye savaş açtı. Muaviye'nin derdi, Halife olmak makam ve gücü eline geçirmekti. Neler yaptığını tarih sayfalarından okuyoruz. Şam'da elde ettiği zenginlikle, Hz. Ali'ye (a.s) karşı insanları para ile satın aldı. Müslüman'ın kanı, Müslüman'a haram kılınmasına rağmen savaş başlattı. Yenileceğini anladığında ise mızraklarının ucuna Kur'an yaprakları takarak Kur'an'ı, dünyalık iktidarı için kullandı. Neticede Hz. Ali (a.s) yanında yani hak yolda savaşanları etkiledi ve savaş sonra erdi. Gerçi Muaviye tam olarak emeline ulaşamamıştı ama din ile insanları aldatmıştı. Daha sonra bu melun yine iktidar olmak için İmam Ali'nin şehit olmasına neden oldu.Hz. Ali'nin şahadetinden sonra Hz Hasan, Müslüman kanı dökülmesin diye Muvaiye ile anlaştı. Anlaşmaya göre Muaviye ölene kadar İslam devletini yönetecek ama öldüğünde Hz. Hasan'a hilafeti geri verecekti. Muaviye halife olduktan sonra şenlikler düzenledi, kutlamalar yaptı, kurbanlar kesti. Sonra Ehl-i Beyt'e karşı insanları para ile satın alarak, korkutarak uzaklaştırmaya çalışırken, uydurma hadislerle de kendi halifeliğini meşrulaştırmaya çalıştı. Muaviye, Hz. Hasan'ı da şehit ettikten sonra koltuğunu sağlamlaştırdı. Muaviye kazandığını sanıyordu! Güç ve iktidar sahibi olmuştu. Bu iktidarı kazanmak için Peygamber'in ailesini katletti, sahabeyi katletti. Evet, sonuçta geçici bir iktidar sahibi oldu ama gerçekte kaybeden oldu. Lanetlendi.Bu mücadeleyi sadece Muvaiye kaybetmedi. Onun peşinden gidenler de kaybetti. İslam coğrafyası da kaybetti. Bugün İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı varsa bunun en önemli nedeni 1400 yıl önce Müslümanların Sakife'de aldanışları ve daha sonrasında da Muaviye'nin oyunlarına kanmaları, onun peşinden gitmeleridir. 1400 yıldır bitmeyen kan ve gözyaşı. Tarih'in vicdanında kazananı ve kaybedeni net olarak ortaya koydu. Bugün makam ve mevki için mücadele eden, Muaviye'nin yaptığı siyaseti uygulayanlar makam ve güce ulaşsalar da, kazandıklarını sansalar da, saraylarda yaşayıp kazanma naraları atıp eğlenceler de düzenleseler, Muaviye gibi kaybetmişlerdir. Asıl kaybedenler ise onların peşinden gidenlerdir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Tahsin Aydın / diğer yazıları
- Devlet ve Hüseyin Baş / 26.09.2022
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019