‘Mücerred ilmin kör mukallidi olmayın’
Kendinize şöyle bir bakın! Acaba kıyamet gününde ilâhî âlimler hizbinden veya Allah'a amel edenler hizbinden veya her ikisinin de dâhil olduğu hizibden misiniz? Şayet her ikisinden iseniz, her iki grubun meziyetlerinden de pay almış olursunuz. Bu ise mücerred ilmin kör mukallidi olmaktan daha iyidir
11.10.2019 00:00:00





İmam Gazali Hazretleri, İhya'da şöyle anlatıyor:
"Allah'a yaklaştırıcı şeyler üç kısma ayrılır:
A- Mücerred ilim: Bu Mükâşefe ilmidir.
B- Mücerred amel: Sultanın âdil davranması ve insanları ilâhî nizamla idare etmesi gibi…
C- İlim ve amelden mürekkeb olan hareket: Buna Ahiret
Yolunun İlmi denmektedir. Bu halin sahibi hem âlim ve hem de
âmildir.
Kendinize şöyle bir bakın! Acaba kıyamet gününde ilâhî âlimler hizbinden veya Allah'a amel edenler hizbinden veya her ikisinin de dâhil olduğu hizibden misiniz? Şayet her ikisinin de dâhil olduğu hizibden iseniz, her iki grubun meziyetlerinden de pay almış olursunuz. Bu ise mücerred ilmin kör mukallidi olmaktan daha iyidir sizin için. Nitekim şöyle denilmiştir: 'Gördüğünü al, işittiklerini bırak! Güneşin yüzünde seni zuhal yıldızına muhtaç ettirmeyen bir berraklık vardır.'
Bütün bunlara ilâve olarak, ileride geçmiş fakihlerin güzel hallerinden bahsettiğimiz zaman görülecektir ki, onlara uyduğunu söyleyenler onlara zulmetmişlerdir. Kıyamet günü en büyük hasımları onlar olacaktır. Zira o fakihler, ilimleriyle ancak Allah'ın cemâline kavuşmayı kastetmişlerdi.
Âhiret âlimlerinden olduklarını halleri ispatlamıştır. Bu gerçek, âlimlerin alâmetleri bahsinde açıklığa kavuşturulacaktır. Çünkü onlar yalnız Fıkıh ilmiyle meşgul olup ondan gayri her şeyi terk etmiş değildiler. Aynı zamanda kalp ilmiyle meşgul olup kalplerini de murakabe ederlerdi. Fakat kalp ilmi hakkında kitap yazmak ve onu okutmaktan onları men eden sebep, ashab-ı kiramı Fıkıh konusunda kitap yazmak ve okutmaktan men eden sebebin tâ kendisidir.
Sahabe-i kirâmın her biri, fetva ilminde müstakil birer fakih durumunda idiler. Onları bu konuda yazmaktan ve okutmaktan men eden âmiller kesinlikle bilinmektedir. O âmilleri bir kere daha burada zikretmeye lüzum yoktur. Fakat biz, İslâm fakihlerinin durumundan bir nebzecik olsun bahsedelim; edelim ki, bizim sözümüzün onlara değil, kendini Fıkıh ilmine bağlı olarak gösteren ve fakat ahlâk bakımından Fıkıh ilminin ve o ilmin büyüklerinin yolundan ayrılanlara ait olduğu anlaşılsın! Aksi takdirde bizim büyük fakihlere dil uzattığımız vehmi uyanabilir zihinlerde..."
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.