Yedi-sekiz yıl evvel, komşu-kardeş ülke Suriye'de muhalfetin icad edildiğini dağdaki çobandan saraydaki sağır sultana kadar herkes biliyor.
Suriye'de muhalefet icad edilmiştir.
ABD ile İsrail'in organizesinde, bu iki ülkeye uydu olan ülkelerin de katkıları ile dünyanın dört bir yanından toplama guruplardan bir muhalefet icad edilmiş, desteklenmiş, silahlandırılmış ve ülkenin içine salınmıştır.
Yedi yıllık iç savaşın sonunda yaklaşık bir milyon Müslüman katledilmiş, nice on milyonlar vatancüda olmuş, mülteci durumuna düşmüş, ülkesinden kaçarken kadın, çoluk-çocuk denizde boğulanların sayısı ise tam belli değil.
Tam bir felaket.
Mucidler şimdi mutlu mu?
Suriye'de muhalefetin icad edilmesine zerre kadar katkı sunanların ABD ve İsrail'in ekmeğine yağ sürdükleri yedi yılın sonunda şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?
Kurulduğu günden beri bölgede kan dökmekten zevk alan, adeta kanla beslenen İsrail, temiz adamlar gibi kenardan olup-bitenleri seyrediyor ve önündeki engellerin birer birer yok edildiğini görüp kahkahayı basıyor.
Ortadoğu'daki bütün politikalarını 'İsrail'in güvenliğine' göre geliştiren ABD ise aynı şekilde Suriye'de ölen her bir Müslümanı İsrail'in önündeki bir engelin yok edilmesi olarak değerlendiriyor ve ellerini zevkle oğuşturuyor.
Suriye'de muhalefetin icad edilmesinde baş mimar bu iki ülke ve bu her iki ülkenin de zerre kadar zararı-ziyanı yok, hedeflerine doğru adım adım ilerliyorlar.
Peki bu iki ülkenin sözüne aldanıp, vaadlerine, sahte dostluklarına, stratejik ortaklıklarına kanarak muhalefetin icad edilmesinde bunlara destek olan ülkeler dünyada ve ahirette nasıl hesap verecekler?
"Zulme meylederseniz size de ateş dokunur" ikazını dikkate almadan, zalimlikleri tescilli bu ABD ve İsrail ikilisi ile beraber iş tutanlar, üstelik bir Müslüman ülke aleyhinde bunlarla beraber olanlar kendilerini söz konusu 'ateşe' karşı nasıl koruyacaklar?
Dokuz yüz kilometreden fazla sınırı olan ülkemiz bu konuda çok daha dikkatli olmalıydı, karar verirken kılı kırk yarmalıydı çünkü, bilindiği gibi dört milyonluk bir mülteci kitlesi sırtına bindi ve son günlerde gelişen İdlip hareketiyle daha büyük göç dalgalarının oluşmasından endişe ediliyor.
Zalimlerle beraber iş tutmamızdan ötürü ateş bize dokundu mu?
Hem de nasıl.
Suriye'de muhalefet icad edilmesi için verdiğimiz katkıdan dolayı oluşan harlı ateş bizi yakmaya devam ediyor mu?
Hem de nasıl.
Yedi yılın sonunda sormak lazım, şimdi mucidler mutlu mu?
ABD ve İsrail'in zevkten dört köşe oldukları muhakkak da bizim gibi ortaklara sormak lazım;
Muhalefet icad edenler arasında yer aldığınız için mutlu musunuz?
Suriye'de muhalefet icad edilmiştir.
ABD ile İsrail'in organizesinde, bu iki ülkeye uydu olan ülkelerin de katkıları ile dünyanın dört bir yanından toplama guruplardan bir muhalefet icad edilmiş, desteklenmiş, silahlandırılmış ve ülkenin içine salınmıştır.
Yedi yıllık iç savaşın sonunda yaklaşık bir milyon Müslüman katledilmiş, nice on milyonlar vatancüda olmuş, mülteci durumuna düşmüş, ülkesinden kaçarken kadın, çoluk-çocuk denizde boğulanların sayısı ise tam belli değil.
Tam bir felaket.
Mucidler şimdi mutlu mu?
Suriye'de muhalefetin icad edilmesine zerre kadar katkı sunanların ABD ve İsrail'in ekmeğine yağ sürdükleri yedi yılın sonunda şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?
Kurulduğu günden beri bölgede kan dökmekten zevk alan, adeta kanla beslenen İsrail, temiz adamlar gibi kenardan olup-bitenleri seyrediyor ve önündeki engellerin birer birer yok edildiğini görüp kahkahayı basıyor.
Ortadoğu'daki bütün politikalarını 'İsrail'in güvenliğine' göre geliştiren ABD ise aynı şekilde Suriye'de ölen her bir Müslümanı İsrail'in önündeki bir engelin yok edilmesi olarak değerlendiriyor ve ellerini zevkle oğuşturuyor.
Suriye'de muhalefetin icad edilmesinde baş mimar bu iki ülke ve bu her iki ülkenin de zerre kadar zararı-ziyanı yok, hedeflerine doğru adım adım ilerliyorlar.
Peki bu iki ülkenin sözüne aldanıp, vaadlerine, sahte dostluklarına, stratejik ortaklıklarına kanarak muhalefetin icad edilmesinde bunlara destek olan ülkeler dünyada ve ahirette nasıl hesap verecekler?
"Zulme meylederseniz size de ateş dokunur" ikazını dikkate almadan, zalimlikleri tescilli bu ABD ve İsrail ikilisi ile beraber iş tutanlar, üstelik bir Müslüman ülke aleyhinde bunlarla beraber olanlar kendilerini söz konusu 'ateşe' karşı nasıl koruyacaklar?
Dokuz yüz kilometreden fazla sınırı olan ülkemiz bu konuda çok daha dikkatli olmalıydı, karar verirken kılı kırk yarmalıydı çünkü, bilindiği gibi dört milyonluk bir mülteci kitlesi sırtına bindi ve son günlerde gelişen İdlip hareketiyle daha büyük göç dalgalarının oluşmasından endişe ediliyor.
Zalimlerle beraber iş tutmamızdan ötürü ateş bize dokundu mu?
Hem de nasıl.
Suriye'de muhalefet icad edilmesi için verdiğimiz katkıdan dolayı oluşan harlı ateş bizi yakmaya devam ediyor mu?
Hem de nasıl.
Yedi yılın sonunda sormak lazım, şimdi mucidler mutlu mu?
ABD ve İsrail'in zevkten dört köşe oldukları muhakkak da bizim gibi ortaklara sormak lazım;
Muhalefet icad edenler arasında yer aldığınız için mutlu musunuz?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024