Muhtar

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'muhtar' bahanesiyle siyasi gündemi değerlendirmeye iyi alıştı. Bir şey söylemek istediği zaman hemen çağırıyor 'muhtarları', başlıyor politika yapmaya. Özellikle seçim dönemlerinde?Yani muhtarlar Saray'ın yolunu tuttu mu, anla ki yakında seçim var. Önceki 'muhtar' buluşmalarında başkanlık sistemini ballandıra ballandıra anlatmıştı Sayın Erdoğan ama olmadı muhtarlar başkanlık sistemi için gereken oyları toplayamadı, Erdoğan'ı başkan yapamadılar!Çok iyi hatırlıyorum o muhtarların görüntülerini; ayakta alkışlayanları, tezahürat yapanları, yüzlerinden yalakalık akanları? Halbuki muhtarlar mahalle sakinleri tarafından seçilir. Sadece kendisine oy verenlerin değil oy vermeyenlerin de yani tüm mahallenin 'muhtarıdır' aynı zamanda. Hiçbir siyasi partiyle bağlantısı yoktur! Görevleri arasında Cumhurbaşkanı'nın çok istediği başkanlık sistemini mahalle sakinlerine övmek, ona oy toplamak da yoktur!Muhtarlar önceki gün tekrar çağrıldılar Saray'a. Bu seferki gündem; terör, çözüm süreci, HDP, koalisyon, gazeteciler falandı. Yani 'muhtarların' görevleriyle ilgili olmayan konular. Dedik ya 'muhtar' bahanesiyle Saray'da politika yapılıyor diye, işte o hesap. Muhtarlara bir de görev verildi: "Hangi evde kim var, nedir ne değildir. Bunu gelecek, gayet uygun sakin bir şekilde orada kaymakamına gerekirse valisine, emniyet müdürüne bildirecek" denildi. Yani istihbarat örgütü gibi çalışmaları istendi muhtarların. Yeni görevleri hayırlı olsun! O kadar suiistimale açık bir görev verildi ki, çık işin içinden çıkabilirsen.Cumhurbaşkanı bana görev verdi deyip işi abartan muhtarlar mı ararsın, huzurunu bozan muhtara kurşun yağdıranlar mı ararsın, artık ülke iyice karışır herhalde!Sonra, hangi evde Ak Partili, hangi evde CHP veya HDP'li oturuyor diye mi belirleyecek bu muhtarlar, Ak Partisine oy vermeyenleri şikayet mi edecek, ev ev herkes fişlenecek mi yani, bunun böyle olmayacağını kim garanti edebilir!En son 6 ay önce muhtara işim düşmüştü. Adres değişikliğimi bildirmek için gitmiştim. Beni, nüfus müdürlüğüne gönderdiler, işimi orada hallettim. Adres değişikliğinde bile işime yaramadı 'muhtar' anlayacağınız, şimdi kalkıp benim hakkımda istihbarat mı toplayacak! Yazık, hakikaten çok yazık?Çözüm sürecinin hararetli savunucuları, süreç bozulmasın diye teröristlere her türlü tavizi verenler seçimi kaybedince hane hane istihbarat peşine düştüler. Böyle mi bitirecekler bu terörü!..'Paralel Yapı' konusunda yanılanlar, Zekeriya Öz konusunda yanılanlar, çözüm süreci konusunda yanılanlar hep aynı siyasi kafa. Bu kafa mı terörü bitirecek! Bu kadar yanılgıyla bir ülke ancak daha beter kaosa sürüklenir. En 'şak şak'çı muhtarlar bile kurtaramaz bu kafaları. Yazımızı, merhum Cem Karaca'nın 'muhtar' isimli parçasından bir alıntıyla bitirelim:"Ne zor imiş be ey muhtar ah unutmakDost elinden yaralanıp vurulmakBundan sonra haram bize yaşamakYazın beni yoğa gayrı"