Gün boyunca beş vakit namazını kılıyorsun, teheccüd namazlarına bile kalkıyor, nafile oruçlar tutup ara sıra sadaka veriyorsun, bazen de hayır işliyorsun. Biliyor musun? Bunların hepsini kendin için yapıyorsun. Bunlar seni Cennet'e götürebilir belki. Peki, Allah'ın rızasını kazanıp Cennette Cemalini görebilmek için insanlığın hayrına ne yaptın? İkaz ettin mi? Belki de "kimseyle aram açılmasın komşumla kötü olmayayım, beni dışlamasın, kazancım azalmasın" korkuları güderek hak davayı savunmaktan vazgeçtin.Mü'min olarak yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. İyi bir kul olmak yetmez. İyiliği tavsiye edip kötülükten men etmenin farz olduğu ayet ve hadislerle sabittir. Yine Allah (c.c) için sevip buğzetmekte kulluğun gereğidir. Bu konuyla alakalı bir kutsi hadiste Mûsa Aleyhisselâm, "Ey Rabbim, Senin için yapabileceğim ameli bana öğret" dedi.Allah Teâlâ buyurdu: "Bir kimseyi Benim için sevdin mi? Benim için birine buğzettin mi?"Bunun üzerine, Mûsa Aleyhisselâm, amellerin en efdalinin, Allah (c.c) için sevmek ve Allah (c.c) için buğzetmek olduğunu anladı. (İmam Gazali, Kalplerin Keşfi, s.79).Yine başka bir kutsi hadiste, Allah-u Teâlâ Yûşa Aleyhisselâma şöyle vahyeder: "Ey Yûşâ! Kavminin iyilerinden kırk binini ve kötülerden de altmış bin kişiyi helâk edeceğim." Hz. Yûşâ der: "Bunlar kötüler fakat iyilerin günahı nedir?" Allah (c.c) buyurur: "Çünkü iyiler, kötülere Benim için buğzetmediler, onlarla birlikte yediler, içtiler." (İmam Gazali, Kalplerin Keşfi, s.79-80).Lût kavminin de tamamı sapkın değildi. İçlerinde ibadet ehli insanlar da vardı fakat diğerlerini ikaz etmediler ve sapkınlarla birlikte helâk oldular. Tarihteki örneklerden de anlaşıldığı gibi sadece ibadet edip iyi biri insan olmak yetmez, insanlığa hayırlı olmak, ikaz etmek gerekmektedir.Geçmişte olduğu gibi günümüzde de gerek siyasi, gerek dini açıdan baktığımızda yapılan yanlışlara şahit oluyoruz. Milletçe bilerek ya da bilmeyerek bu yanlışlara sessiz ve kayıtsız kalıyoruz.Siyaset dünyasına baktığımızda, komşu ülkelerin hiçbiri ile ilişkilerimiz yolunda değil. Müslüman dünyası kan ağlıyor ve maalesef Müslüman bir ülke olarak AB uğruna, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) uğruna yapılan ittifaklar ile Müslüman kardeşlerimizin kanının akmasına vesile oluyoruz. Halbuki bir hadis-i şerifte, "Masum bir Müslümanın öldürülmesine yarım kelime katkı sağlayanın, mahşerde Allah'ın rahmetinden nasibi olmayacaktır" diye buyrulur. (İbn Mace, Sünen, Diyat, 1).Merhum Atatürk'ün vefatından sonra onun politikasının aksine sürekli olarak ABD merkezli siyaset yolu izlenmiş hatta papazlarla iftar sofralarına beraber oturacak kadar sevgi bağı kurulmuş olduğunu görüyoruz. Üstelik Irak işgali sırasında ABD askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua edecek kadar bir sevgi! Hâlbuki Allah (c.c) buyurmuştur ki: "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim, onları dost edinirse, şüphesiz o, onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." (Maide 51).Bu vermiş olduğumuz ayet ve hadis örnekleri bizlerin nasıl bir yanlış içinde olduğumuzu göstermektedir.Yüzyıllardır süregelen İslam dinine yönelik fitneler ve tahrif etmeye yönelik saldırıların milletçe ne kadar farkındayız? Farkında isek yukarıda örneklerle açıkladığımız gibi yanlışlar konusunda birbirimizi uyarıyor muyuz? Allah (c.c) için sevip Allah için buğzediyor muyuz? İyiliği tavsiye edip kötülükten men ediyor muyuz? Mü'min olarak sorumluluklarımızın son nefesimize kadar süreceğinin bilincinde olmamız gerekir. Peki, nerede yanlış yapıyoruz?1400 yıldır İslam dünyasında musibetler eksik olmuyor, kan ve gözyaşı dinmiyor. Bunun aslında Ehl-i Beyt gemisinden uzaklaşmanın sonucu olduğunu görüyoruz. Bu kopuş Rasûlullah'ın (s.a.a.) vefatının hemen arkasından başladı. Bütün bu yaşanan sıkıntılardan kurtulmanın tek çözümü Ehl-i Beyt çatısı altında toplanıp bir ve beraber olmaktır.İyi ve örnek bir mü'min olmasının yanı sıra, milletimizi ve İslam dünyasını ikaz edip Ehl-i Beyt çatısı altında birliğe davet eden Prof. Dr. Haydar Baş'ı tanıma şerefine 25 yıl önce nail oldum. İlk olarak 90'lı yılların başında Bursa'daki konferansına katılmıştım. O günden beri milletimize birlik ve beraberlik çağrısında bulunuyor. Gerek TV programları olsun, gerek salon programları ile il il gezerek milli ve manevi bütünlüğümüze yönelik tehlikeler konusunda ikazda bulunmuş, kimseden korkmadan-çekinmeden gerçekleri ortaya koyarak, fitnecilerin oyunlarını bozmuş, yazdığı eserleriyle de bizlere ışık tutmuştur. Kendi ifadesiyle, "Biz Allah'a vereceğimiz hesabın bilincinde dünyamızı yaşarız" diyerek Allah'tan başka kimseden çekinmeden hakkı söylemiş ve davasından zerre kadar taviz vermemiştir. Bu duruş her baba yiğidin harcı değildir. Siyasi ve ilim adamı kimliği ile de çözüm ve proje ortaya koymuş olması, kritik bir dönemden geçtiğimiz bugünlerde tek çözümün adresi olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir. Gelin geç olmadan hem bizim, hem de dünyanın kurtuluşunu sağlayacak irade olan Prof. Dr. Haydar Baş'ta buluşalım.
Gülden TOPÇU / diğer yazıları
- Kabağın da bir sahibi var / 29.01.2021
- O, her şeyimizdi / 10.05.2020
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-VI / 24.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-V / 22.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi? -IV / 20.07.2017
- Hz. Ali'nin Şiaları kimlerdi?-III / 19.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-II / 18.07.2017
- Hz. Ali'nin Şiaları kimlerdi? / 12.07.2017
- Hadislerde Hz. Mehdi (a.s.) / 05.12.2015
- Haydar Hoca'yı çok ararsınız / 17.11.2015
- O, her şeyimizdi / 10.05.2020
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-VI / 24.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-V / 22.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi? -IV / 20.07.2017
- Hz. Ali'nin Şiaları kimlerdi?-III / 19.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-II / 18.07.2017
- Hz. Ali'nin Şiaları kimlerdi? / 12.07.2017
- Hadislerde Hz. Mehdi (a.s.) / 05.12.2015
- Haydar Hoca'yı çok ararsınız / 17.11.2015