(dünden devam…)
Şüphesiz her hastalığın bir çaresi, bir ilacı vardır. Fakat kalpleri marazlı/hastalıklı münafıklar bizzat ilacın kendisi olan Kur'an'dan şüpheye düştükleri için ve ilacı kullanmaya yanaşmadıkları için şifa bulmaları bir yana "Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır." (Bakara: 10). Münafık, hasta olduğu içinde şekilden şekile girer. On dakika önce başkadır, on dakika sonra daha başkadır. Bir hal üzere durmaz. Münafıkların özellikleri âyetlerde anlatıldığı gibi hadislerde de anlatılmıştır. İnanan murakebe ve muhasebe yaparak kendini bu hallerden korumalıdır. "Nasıl olsa ben inandım, bende nifak yoktur" dememeli; kendisini kontrol ve murakebe etmeli. İnsan kendisini hesaba çekerse; neyin ne olduğunu anlar. Bu yanlışların farkına varır.
Âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde münafıkların tanınıp bilinmesi
için onların özellikleri anlatılmıştır. Münafıkların özelliklerinin anlatıldığı bazı hadisler şunlardır:
Peygamberimiz buyuruyor ki: "Münâfığın alâmeti üçtür: Konuştuğu zaman yalan konuşur, vaad ettiği zaman sözünü yerine getirmez, kendisine bir şey emanet edildiği zaman emânete hıyanet eder." Müslim'in rivâyetinde şu cümle de eklenmiştir: "O kimse oruç tutsa, namaz kılsa ve Müslüman olduğunu öne sürse dahi münâfıktır." (Nevevi, Riyazü's-Salihin, Buhari ve Müslim'den).
"Bir kimse bir özür bulunmaksızın Cuma namazını üç kere terk ederse münafıklardan yazılır." (Ömer Nasuhi Bilmen, 500 Hadis-i Şerif tercümesi ve İzahı; İmamı Menâvî, El-Künüzül Hakayik; İbn Mace.).
el-Alâ b. Abdirrahman'dan; o, öğle namazını kıldıktan sonra Basra'daki evinde Enes'in yanına girmiş. Enes'in evi mescidin yanındaymış. Enes ona sormuş: "İkindiyi kıldınız mı?" "Hayır! Daha şimdi öğleyi kıldık." "Haydi ikindiyi kılın!" demiş. Bunun üzerine kalktık, ikindiyi kıldık. Namazı bitirdikten sonra bize şöyle dedi: "Allah Resûlü (s.a.a.)'in şöyle buyurduğunu duydum: Güneşi bekleyip de şeytanın iki boynuzu arasında olduğu zaman kalkar, tavuğun yem topladığı (gagaladığı) gibi (alelacele) dört rekât namaz kılar, Allah'ı pek az anar. Böyle bir namaz münafığın namazıdır." (Mâlik, Kitâbu'l-Kur'ân 46, s.220; Abdürrezzâk No. 7080; Ahmed, II, 102, 149, 185, 262;Müslim, mesâcîd 195, s. 434; Ebû Dâvud, No. 413; Tirmizî, No. 160; Nesâî, Mevâkît 9/1, I,254; Ebû Ya'lâ 174b; İbn Huzeyme, No. 333-4; Tahâvî I, 192; İbn Hibbân, No. 259, 261-263; Beyhakî, I, 443-4;).
İbn Mes'ûd (r.a.)'dan; Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Benden sonra başınıza bazı adamlar geçecek; sünneti söndürüp bid'atla amel edeceklerdir. Namazı da vaktinde kılmayacaklardır."
Dedim ki: "Ey Allah Resûlü! Onlara yetişirsem ne yapayım?"
"Ey Ümmü Abd! Ne yapacağını Bana mı soruyorsun? Allah'a isyan edene itaat edilmez." (İbn Mâce, No. 2865).
Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı namazı ile sabah namazıdır. Eğer bu namazlardaki fazileti bilselerdi emekleyerek bile gelir ve onları edâ ederlerdi. Şöyle bir niyette bulundum; biri kalkıp namaza kâmet getirse, birisi de kalkıp cemaate namaz kıldırsa, Ben de birtakım adamlarla gidip odun toplasam ve gidip cemaate gelmeyenlerin evlerini başlarına yıksam." (Abdürrezzâk No. 1987; Ahmed, II, 472, 531; Ebû Dâvûd, I, 291; Buhârî, Ezân 34, I, 160; Müslim, Mesâcid No. 252, s. 451; Ebû Dâvud, No. 548; İbn Mâce, No. 797; İbn Huzeyme, No. 1484; Tahâvî I, 169; İbn Hibbân, No. 2094; Beyhakî, III, 55).
Bir rivâyette şu ek bulunmaktadır: "Nefsim kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, onlardan (münafıklardan) birisi, (mescidde) yağlı et ya da iki güzel kadın bulunduğunu bilse mutlaka yatsıya cemaate gelirdi." (Ahmed, II, 479).
İbnü'l-Müseyyeb (r.a.)'dan (Mürsel olarak); Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Bizimle münafıklar arasındaki fark; yatsı ve sabah namazlarında görülür. Çünkü onlar bu iki vakte gelemezler." (Mâlik, Salâtu'l-cemâat 5, s. 130).
İmam Zeynelâbidin şöyle buyurmuştur: "Münafık günahtan nehyeder, kendisi yapar. İbadeti emreder, kendisi yapmaz. Namaza kalktığı zaman gösteriş yapar. Rükûa gittiği zaman, yayılır adeta. Secde ederken yeri gagalar gibi yapar. Akşama girince, bütün derdi akşam yemeğini yemektir, oysa oruçlu değildir. Sabahlarken bütün derdi uyumaktır, halbuki gecesini uykusuz geçirmemiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Zeyne'l-Abidin, s.195; Tuhefu'l-Ukûl, s. 567). (devem edecek…)
Gökhan Demir / diğer yazıları
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020