Başarısız darbe girişiminin ardından, Hükümet kanadının Mustafa Kemal Atatürk'e yaklaştığı izlenimi vermesine karşın hâlâ ekranlarda birtakım şarlatanlar çıkıp Atatürk'ün aleyhinde konuşmaya devam ediyorlar.
Milletimiz iyi bilsin ki, Atatürk'e söverek yükselen herkesin ortak noktası ceplerindeki dolarlardır.
Bugün, bu iftiraları ele alıp çürütmeden önce bilmemiz gereken şey şudur: Mustafa Kemal Atatürk bu milleti, bu devleti, bu milletin inancını temsil eden liderdir.
Atatürk'ü bu milletin değerleriyle kasıtlı olarak ters gösterilmeye çalışılmaktadır.
Gönüllerden liderler silindiği vakit, ortada liderlerin temsil ettiği dava kalmaz.
Yani, Mustafa Kemal Atatürk'e sırt döndüğümüz gün, ortada vatan diye bir kurumumuzun kalmayacağı gündür.
Hedef gayet açık: Önce kurucusunu gönlümüzden silmek, sonra onun fikirleri, derken bu kurucunun şahsında milletimizin vatan sevgisini gönüllerden silmek ve ardından vatanımızı elimizden almak.
Atatürk öldüğü günden itibaren başlayan 'Atatürk düşmanlığı' da, bunu çok iyi bilen emperyalist güçler tarafından ülkemize içimizdeki hainler eliyle, bu niyetle sokulmuştur.
Bir kesim dinci, Atatürk'ü dinsiz ilan etti, bir kesim ateist de 'Atatürk de bizim gibidir' diyerek yine dinsiz ilan etti, böylece ancak kazanan ülkemizde gözü olanlar oldu.
Halbuki bu apaçık bir iftira, koca bir çarpıtmadan ibarettir.
Bunu görebilen ve itiraz eden tek lider Prof. Dr. Haydar Baş oldu.
Hiç korkmadan bir O haykırdı: "Atatürk, dindar bir Müslümandır.
Atatürk'ün soyu, iki taraftan da Peygamber Efendimize dayanmaktadır.
Atatürk, 7 yaşında Kur'an'ı hatmetmiş, 8 yaşında hafız olmuştur."
Bunlar, büyük bir çabayla milletimizden gizlenen gerçeklerdi.
Bu çıkış, Atatürk ve devlet düşmanlarının, Türkiye düşmanlarının ülkemizdeki hesaplarını bozuyordu.
Ben, Atatürk'ün 1903'ten ölümüne kadar tuttuğu notları, yaptığı konuşmaları, çektiği telgrafları dâhil ağzından ve kaleminden çıkan her şeyin toplandığı 30 ciltlik "Atatürk'ün Bütün Eserleri" isimli çalışmayı inceledim, İslam'a muhalif tek bir şey görmedim, aksine Atatürk'ün İslam'la alakalı yüzlerce övgü dolu sözlerini gördüm.
Allah aşkına, "Biz Türk'üz, tam manasıyla Türk'üz. Bize iyi Müslüman olmak yeter" diyerek, Müslüman olmakla övünen bir insan dinsiz olabilir mi?
Koca Osmanlı İmparatorluğu yıkılmışken, emperyalizm her yeri ele geçiriyorken Mustafa Kemal'in verdiği o mücadele olmasa, diğer mazlum milletler bir direnişe geçip, bağımsızlıklarını ilan edebilirler miydi?
Müslümanlar yok olma arefesindeyken, Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm dünyada fitilini yaktığı bu bağımsızlık aşkı, İslam olan milletlerin de direnişine vesile olmuştur.
Yani dünyanın dört bir yanında ezanların okunmasına, insanların hürce ibadetlerini yerine getirebilmesine vesile olan büyük bir insandır Atatürk!
İslam'da Müslüman edilen insanın sevaplarından, o kimseyi Müslüman eden de sevap kazanıyorken, Müslümanların, topyekûn köle olmasına engel olmuş, ibadetlerini hayata geçirmesine vesile olmuş bir isme 'dinsiz' demek, abeste iştigaldir. Aynı zamanda büyük bir cinayettir.
Bazıları çatlasa da, patlasa da, gizlemeye çalışsa da gerçekler böyle?
İyi bilelim ki, bu hakikatleri milletimize anlatabilirsek, üzerimizdeki hesapları ancak o zaman boşa çıkarırız.
Milletimiz iyi bilsin ki, Atatürk'e söverek yükselen herkesin ortak noktası ceplerindeki dolarlardır.
Bugün, bu iftiraları ele alıp çürütmeden önce bilmemiz gereken şey şudur: Mustafa Kemal Atatürk bu milleti, bu devleti, bu milletin inancını temsil eden liderdir.
Atatürk'ü bu milletin değerleriyle kasıtlı olarak ters gösterilmeye çalışılmaktadır.
Gönüllerden liderler silindiği vakit, ortada liderlerin temsil ettiği dava kalmaz.
Yani, Mustafa Kemal Atatürk'e sırt döndüğümüz gün, ortada vatan diye bir kurumumuzun kalmayacağı gündür.
Hedef gayet açık: Önce kurucusunu gönlümüzden silmek, sonra onun fikirleri, derken bu kurucunun şahsında milletimizin vatan sevgisini gönüllerden silmek ve ardından vatanımızı elimizden almak.
Atatürk öldüğü günden itibaren başlayan 'Atatürk düşmanlığı' da, bunu çok iyi bilen emperyalist güçler tarafından ülkemize içimizdeki hainler eliyle, bu niyetle sokulmuştur.
Bir kesim dinci, Atatürk'ü dinsiz ilan etti, bir kesim ateist de 'Atatürk de bizim gibidir' diyerek yine dinsiz ilan etti, böylece ancak kazanan ülkemizde gözü olanlar oldu.
Halbuki bu apaçık bir iftira, koca bir çarpıtmadan ibarettir.
Bunu görebilen ve itiraz eden tek lider Prof. Dr. Haydar Baş oldu.
Hiç korkmadan bir O haykırdı: "Atatürk, dindar bir Müslümandır.
Atatürk'ün soyu, iki taraftan da Peygamber Efendimize dayanmaktadır.
Atatürk, 7 yaşında Kur'an'ı hatmetmiş, 8 yaşında hafız olmuştur."
Bunlar, büyük bir çabayla milletimizden gizlenen gerçeklerdi.
Bu çıkış, Atatürk ve devlet düşmanlarının, Türkiye düşmanlarının ülkemizdeki hesaplarını bozuyordu.
Ben, Atatürk'ün 1903'ten ölümüne kadar tuttuğu notları, yaptığı konuşmaları, çektiği telgrafları dâhil ağzından ve kaleminden çıkan her şeyin toplandığı 30 ciltlik "Atatürk'ün Bütün Eserleri" isimli çalışmayı inceledim, İslam'a muhalif tek bir şey görmedim, aksine Atatürk'ün İslam'la alakalı yüzlerce övgü dolu sözlerini gördüm.
Allah aşkına, "Biz Türk'üz, tam manasıyla Türk'üz. Bize iyi Müslüman olmak yeter" diyerek, Müslüman olmakla övünen bir insan dinsiz olabilir mi?
Koca Osmanlı İmparatorluğu yıkılmışken, emperyalizm her yeri ele geçiriyorken Mustafa Kemal'in verdiği o mücadele olmasa, diğer mazlum milletler bir direnişe geçip, bağımsızlıklarını ilan edebilirler miydi?
Müslümanlar yok olma arefesindeyken, Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm dünyada fitilini yaktığı bu bağımsızlık aşkı, İslam olan milletlerin de direnişine vesile olmuştur.
Yani dünyanın dört bir yanında ezanların okunmasına, insanların hürce ibadetlerini yerine getirebilmesine vesile olan büyük bir insandır Atatürk!
İslam'da Müslüman edilen insanın sevaplarından, o kimseyi Müslüman eden de sevap kazanıyorken, Müslümanların, topyekûn köle olmasına engel olmuş, ibadetlerini hayata geçirmesine vesile olmuş bir isme 'dinsiz' demek, abeste iştigaldir. Aynı zamanda büyük bir cinayettir.
Bazıları çatlasa da, patlasa da, gizlemeye çalışsa da gerçekler böyle?
İyi bilelim ki, bu hakikatleri milletimize anlatabilirsek, üzerimizdeki hesapları ancak o zaman boşa çıkarırız.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018