Hz. Peygamber'in ikazıyla "Beş paralık dünya menfaati karşılığında dinini, vatanını ve medeniyetini satan bir Müslüman toplum"un oluşturulduğu süreçte, özgün, bağımsız ve milli bir ekonomi modelinin zaruretine inanmamak, büyük ihanetin bir parçası olmaktır.
Bu bağlamda Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 4 milyar nüfuslu BRICS ve eksenindeki ülkelerde uygulanan Milli Ekonomi Modeli ne kadar hayati ise; modeli görmezlikten gelerek Türk milleti ve İslam coğrafyasındaki insanları kapitalizmin kölesi ve sömürgesi yapmak o kadar büyük bir hainliktir.
Ekonominin "e"sini bilmeyen siyasetin jöleli yiğit danışmanlarının, Türk milleti ve devletini batırdıkları kapitalizm, borç ve faiz batağını bu perspektiften görmek gerekiyor.
Zira kim ne pembe tablolar çizerse çizsin, Türk ekonomisi debelendikçe batıyor. Bu batış, zaruri ve doğal bir neticedir.
ABD'nin 45. Başkanı seçilen Donald Trump, ülkesinde kamuya para sağlayan 12 tane FED'in sahipleri olan 8 Yahudi boranunun ekonomiyi yutan banknot tezgahlarına karşı memnuniyetsizliğini fiilen ilan
etmiştir?
Trump'ın beyannamesindeki tedbirler, anlayanlara diyor ki, kapitalizmin kalesi Amerika batıyor. Amerikan kapitalizminin kuyruğu olanlar ise öncelikle batmaya mahkumdurlar. Batmanın kurallarından biridir şudur ki, önce kuyrukların batar.
Trump, hızla batan Amerikan ekonomisini toparlamak için, Prof. Dr. Baş'ın modelinden üç temel esası hayata geçirme beyanında bulundu.
- Dar gelirli ve orta sınıfın alım gücünü artırmak,
- Dar gelirli ailelerden alınan vergileri sıfırlamak,
- 4.4 trilyon dolarlık vergi indirimi yaparak orta sınıfı desteklemek
- Yurt dışındaki 5 trilyon dolarlık serveti teşvik ve vergi muafiyeti ile ülkesine çekmek.
- Yüzde 40 ilâ 25'lerde gezinen gelir vergisini yüzde 12'ye, yüzde 35'lik kurumlar vergisini yüzde 15'lere indirmek.
Amerikan yeni yönetiminin ilan ettiği bu tedbirler, Milli Ekonomi Modeli'nden başka bir yerde yoktur. Dahası kapitalizmin kalesinde bizzat kapitalizmi ortadan kaldırmaktır.
Rusya'dan Amerika'ya dünya Milli Ekonomi Modeli'ne evrilmiştir.
Türkiyeli aymazlar başlarını ne kadar kuma gömerlerse gömsünler, artık yeni dünyanın adaletli düzeni, Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleridir.
Müslümanları papaz Malthus ve kumarbaz Keynes'in kapitalizmine mahkum ederek Prof. Dr. Baş'a sırt dönen İslamcıların milletimize ve insanlığa ihanetleri tam da bu kavşakta başlamaktadır.
Hz. Peygambere sadakatini ve Ehl-i Beyt medeniyetine mensubiyetini yitirmiş olmanın, Müslümanı savuracağı iktisadi bataklı, bu papaz Malthus ve kumarbaz Keynes'in kapitalizm batağıdır.
Son din olan İslam'ın gelişi ile birlikte, ilk defa bağımsız, özgün ve milli ekonominin temelini atan Hz. Peygamberdir.
Medine'ye hicret ettiğinde dört tane Yahudi pazarı varken; Hz. Peygamber, Müslümanları oralara bulaştırmamış, Baki'u'z-Zübeyr mevkiinde özel bir Pazar kurmuştur. Devrin Yahudi baronu Ka'b b. Eşref bir gece bu pazarı yaktırmış, yerle bir etmiştir. "Yaptığımız çarşı Yahudileri fena telaşlandırmış; demek ki doğru yoldayız" buyuran Hz. Peygamber hiç vakit kaybetmeden, Benu Saide Sakifesi'nde bir arsa satın alarak orayı Müslümanların pazarı ve piyasası yapmıştır. Fitne ve ihanetleri ayyuka çıkan baron Ka'b da bir zaman sonra infaz edilmiştir(Semhûdi, Vefâu'l-Vefâ, Beyrut-20026, c 1, s. 347, 539-540). Detayları sonra anlatırız.
İmam Ali'nin hilafeti bu özgün ve milli ekonomi anlayışının serpildiği devirdir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün henüz Cumhuriyet ilan edilmeden İzmir'de topladığı Milli İktisad Kongresi, Ehl-i Beyt soylu olmanın basiretiyle atılmış tarihi bir adımdır.
Prof. Dr. Haydar Baş ise, bu onurlu ve adaletli iktisad anlayışını Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet tezi ile
şahlandırmıştır.
Dünyanın koştuğu bu milli adresten, ABD, Rusya ve BRICS ülkeleri kaçamadıkları gibi, Türkiye ve Türk milleti de kaçamaz. Kaçan batar, yok olur.
Bu bağlamda Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 4 milyar nüfuslu BRICS ve eksenindeki ülkelerde uygulanan Milli Ekonomi Modeli ne kadar hayati ise; modeli görmezlikten gelerek Türk milleti ve İslam coğrafyasındaki insanları kapitalizmin kölesi ve sömürgesi yapmak o kadar büyük bir hainliktir.
Ekonominin "e"sini bilmeyen siyasetin jöleli yiğit danışmanlarının, Türk milleti ve devletini batırdıkları kapitalizm, borç ve faiz batağını bu perspektiften görmek gerekiyor.
Zira kim ne pembe tablolar çizerse çizsin, Türk ekonomisi debelendikçe batıyor. Bu batış, zaruri ve doğal bir neticedir.
ABD'nin 45. Başkanı seçilen Donald Trump, ülkesinde kamuya para sağlayan 12 tane FED'in sahipleri olan 8 Yahudi boranunun ekonomiyi yutan banknot tezgahlarına karşı memnuniyetsizliğini fiilen ilan
etmiştir?
Trump'ın beyannamesindeki tedbirler, anlayanlara diyor ki, kapitalizmin kalesi Amerika batıyor. Amerikan kapitalizminin kuyruğu olanlar ise öncelikle batmaya mahkumdurlar. Batmanın kurallarından biridir şudur ki, önce kuyrukların batar.
Trump, hızla batan Amerikan ekonomisini toparlamak için, Prof. Dr. Baş'ın modelinden üç temel esası hayata geçirme beyanında bulundu.
- Dar gelirli ve orta sınıfın alım gücünü artırmak,
- Dar gelirli ailelerden alınan vergileri sıfırlamak,
- 4.4 trilyon dolarlık vergi indirimi yaparak orta sınıfı desteklemek
- Yurt dışındaki 5 trilyon dolarlık serveti teşvik ve vergi muafiyeti ile ülkesine çekmek.
- Yüzde 40 ilâ 25'lerde gezinen gelir vergisini yüzde 12'ye, yüzde 35'lik kurumlar vergisini yüzde 15'lere indirmek.
Amerikan yeni yönetiminin ilan ettiği bu tedbirler, Milli Ekonomi Modeli'nden başka bir yerde yoktur. Dahası kapitalizmin kalesinde bizzat kapitalizmi ortadan kaldırmaktır.
Rusya'dan Amerika'ya dünya Milli Ekonomi Modeli'ne evrilmiştir.
Türkiyeli aymazlar başlarını ne kadar kuma gömerlerse gömsünler, artık yeni dünyanın adaletli düzeni, Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleridir.
Müslümanları papaz Malthus ve kumarbaz Keynes'in kapitalizmine mahkum ederek Prof. Dr. Baş'a sırt dönen İslamcıların milletimize ve insanlığa ihanetleri tam da bu kavşakta başlamaktadır.
Hz. Peygambere sadakatini ve Ehl-i Beyt medeniyetine mensubiyetini yitirmiş olmanın, Müslümanı savuracağı iktisadi bataklı, bu papaz Malthus ve kumarbaz Keynes'in kapitalizm batağıdır.
Son din olan İslam'ın gelişi ile birlikte, ilk defa bağımsız, özgün ve milli ekonominin temelini atan Hz. Peygamberdir.
Medine'ye hicret ettiğinde dört tane Yahudi pazarı varken; Hz. Peygamber, Müslümanları oralara bulaştırmamış, Baki'u'z-Zübeyr mevkiinde özel bir Pazar kurmuştur. Devrin Yahudi baronu Ka'b b. Eşref bir gece bu pazarı yaktırmış, yerle bir etmiştir. "Yaptığımız çarşı Yahudileri fena telaşlandırmış; demek ki doğru yoldayız" buyuran Hz. Peygamber hiç vakit kaybetmeden, Benu Saide Sakifesi'nde bir arsa satın alarak orayı Müslümanların pazarı ve piyasası yapmıştır. Fitne ve ihanetleri ayyuka çıkan baron Ka'b da bir zaman sonra infaz edilmiştir(Semhûdi, Vefâu'l-Vefâ, Beyrut-20026, c 1, s. 347, 539-540). Detayları sonra anlatırız.
İmam Ali'nin hilafeti bu özgün ve milli ekonomi anlayışının serpildiği devirdir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün henüz Cumhuriyet ilan edilmeden İzmir'de topladığı Milli İktisad Kongresi, Ehl-i Beyt soylu olmanın basiretiyle atılmış tarihi bir adımdır.
Prof. Dr. Haydar Baş ise, bu onurlu ve adaletli iktisad anlayışını Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet tezi ile
şahlandırmıştır.
Dünyanın koştuğu bu milli adresten, ABD, Rusya ve BRICS ülkeleri kaçamadıkları gibi, Türkiye ve Türk milleti de kaçamaz. Kaçan batar, yok olur.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019