logo
27 NİSAN 2024

Müslümanlara 3 ayda 132 saldırı

Almanya'da İslamofobik saldırıların artması ve neredeyse her gün böyle bir bir saldırı gerçekleşmesi ülkede yaşayan Müslümanları tedirgin ediyor.
14.06.2019 00:00:00
Müslümanlara 3 ayda 132 saldırı
Müslümanlara 3 ayda 132 saldırı
Almanya'da İslamofobik saldırıların artması ve neredeyse her gün böyle bir bir saldırı gerçekleşmesi ülkede yaşayan Müslümanları tedirgin ediyor.
 
Almanya İçişleri Bakanlığı Mecliste bir soru önergesine verdiği cevapta, yılın sadece ocak-mart döneminde camilere ve Müslümanlara yönelik 132 suçun kayda geçtiğini açıkladı.
 
Bakanlığın cevabında, bu oranın kesin olmadığına, kayıtlara eklenecek nisan-haziran dönemindeki suçlarla bu sayının daha da artabileceğine işaret edildi. Güvenlik uzmanları ise her saldırının rapor edilmemesi nedeniyle bu rakamın daha yüksek olduğu konusunda hemfikir.
 
Bakanlığın nisan-haziran dönemine ait verileri henüz açıklamamasına rağmen bu dönemlerde sadece Türklere ait cami ve derneklere en az 15 saldırı gerçekleştirildi.
 
Dortmund Türk Eğitim Merkezi 6 Ocak'ta saldırının hedefi oldu. Bu saldırıdan bir gün sonra ise Baden-Württemberg eyaletinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Bad Saeckingen Mimar Sinan Cami Derneğine ve DİTİB Baden-Baden Fatih Cami Derneğine aynı kişi tarafından ve aynı yerden İslam'a yönelik küfür ve hakaret içeren anonim mektuplar gönderildi.
 
Camilere ve Müslümanlara yönelik saldırılar
 
Frankfurt'ta yaşayan Türk kökenli avukat Seda Başay Yıldız'a 14 Ocak'ta Alman polisinin içindeki aşırı sağcı bir ekipten tehdit mektubu gönderildiği ortaya çıktı. "NSU 2.0" imzalı tehdit mektubunda Seda Başay Yıldız'ın anne ve babası ile eşi ve kızının adlarının geçtiği hakaret içerikli ifadeler kullanıldığı belirtildi.
 
Menden DİTİB Yeşil Camisine 26 Ocak'ta sabah erken saatlerde düzenlenen saldırıda camiye giren bir kişinin abdesthanede bulunan kağıt havluyu yakmaya çalıştığı, ardından da yangın musluğuyla ateşi söndürdüğü tespit edildi. Bu nedenle camide maddi zarar meydana geldiği belirtildi.
 
Lünen'de 4 Şubat'ta Fatma İbiş Çetiner'in ortağı olduğu fizik tedavi merkezine düzenlenen ırkçı saldırıda, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler işyerinin camlarını kırıp, duvarlarına ve aynalarına gamalı haç çizdi.
 
20 Mart'ta DİTİB Dannstadt Ulu Camisinin girişindeki kamuya açık alanda yere Almanca hakaret içeren yazı yazıldı.
 
Backnang DİTİB Camisi önünde 22 Mart'ta 45 yaşlarında bir şahıs cuma namazı çıkışında kalabalığa doğru Hitler selamı verip ardından bağırarak hakaret ve küfürler içeren ırkçı ifadeler kullandı.
 
Deggendorf DİTİB Derneğine 4 Nisan'da saat 12.00 sıralarında elinde bir şişe olan alkollü bir şahıs dernek binası içine girerek, orada bulunan kadınlara, yüksek sesle, "burayı bizim paralarımızla yaptınız, burayı yakacağız, havaya uçuracağız" şeklinde bağırdığı, bunun üzerine bölgedekiler tarafından "buradan git yoksa polis çağıracağız" şeklinde karşılık verildiği, şahsın ise daha sonra dernek alanından uzaklaştığı kaydedildi.
 
Essen'in Hemer semtinde 18 Nisan'da DİTİB Merkez Camisinin dış duvarına kimliği belirsiz kişilerce gamalı haç çizildi.
 
Dortmund'ta 30 Nisan'da kimliği belirsiz kişilerce Festi Ramazan'ın çadırlarının dış bölgesine Anayasa'ya aykırı sembollerden 12 adet gamalı haç işareti çizildi. Gamalı haç olayından birkaç gün önce de etkinliğin gerçekleştirileceği mekandaki su tanklarının patlatılarak, stantların içine dışkı sürüldü.
 
Berlin'in Neukölln semtinde 3 Mayıs'ta İslam Toplumu Milli Görüşe (IGMG) ait Gazi Osman Paşa ve Aziziye camilerine arka arkaya hakaret içerikli mektup ve uzun namlulu silah mermisi gönderildi.
 
Bochum'da 24 Mayıs'ta bir binanın bodrum katında sabaha karşı yangın çıktı. İtfaiyenin zamanında müdahale etmesiyle yangın söndürülerek bina içindeki 16 kişi kurtarıldı, 10 kişi de zehirlenme şüphesiyle kısa süreliğine tedavi altına alındı. Yapılan araştırmalar neticesinde, yangının çıktığı binanın zemin katında Hacı Şeker adlı Türk'ün işlettiği bir döner dükkanının bulunduğu tespit edildi.
 
Hagen'de 25 Mayıs'ta IGMG'ye ait Ulu Caminin bulunduğu binanın giriş bölümünde sabah saat 10.00 civarında kimliği belirsiz bir şahıs tarafından yangın çıkarıldı. Yangın sonucu camide ciddi maddi hasar oluşurken, ölen ya da yaralanan olmadı.
 
Bad Wurzach'da 30 Mayıs'ta DİTİB Selçuklu Camisinin bahçesinde Alman ve DİTİB bayraklarıyla birlikte yer alan Türk bayrağı kimliği belirsiz kişilerce gönderden indirilerek alındı.
 
Türklerin yoğun olarak yaşadığı Köln'ün Mülheim semtinde 7 Haziran'da Müslümanlara karşı şiddet çağrılarının yanı sıra gamalı haç işareti bulunan broşürler dağıtıldı. Pulsuz olarak zarfların içine konulan broşürler, bölge sakinlerinin posta kutularına konuldu.
 
Bremen'de 8 Haziran'da kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin Rahman Camisinin içerisine girerek cami içindeki Kur'an-ı Kerimleri yırtarak tuvalete attıkları tespit edildi.
 
Kassel DİTİB bağlı Merkez Camisinin giriş kısmına 9 Haziran'da sabaha karşı taşlı saldırı yapıldı. Camları kırılan camide maddi hasar meydana geldi.
 
Kamen DİTİB Merkez Camisinin dış duvarına 11 Haziran'da "Sarhoşluk 87" ( Rausch 87) ibareleri yazıldı. Olay yerine gelen ve inceleme yapan polis söz konusu yazıları 2017 yılında kurulan aşırı bir Nazi grubunun yazdığını belirtti.
 
Almanya'da 2018 yılının toplamında ise Müslümanlara yönelik 824 saldırı gerçekleşti. Bu saldırılarda 33 kişi yaralandı.
 
Ülkede son dönemde gerçekleşen cami saldırılarında kullanılan farklı yöntemler İslam düşmanlığının yeni bir boyuta ulaştığını gösteriyor. Geçmiş dönemlerdeki saldırılarda camilerin duvarlarına gamalı haç çiziliyor veya bahçe ya da kapı önüne domuz kafası konuluyordu ancak son dönemlerde mermiler bırakılarak, camilerin içleri tahrip ediliyor.
 
Saldırganların artık daha da cesaretlenerek camilerin içlerine kadar girip tahribat yapması ve hatta kurşunlar bırakıp tehdit etmeleri güvenlik güçlerinin ya da hükümetin gerekli önlemleri almaları için bundan daha başka neler olması gerekir sorusunu da gündeme getirdi.
 
"Siyasilerin söylemleri Müslümanlara karşı şiddeti ve düşmanlığı artırıyor"
Almanya'daki Müslüman derneklerin başkanları da ülkedeki İslam düşmanlığına tepki göstererek siyasetçilerin harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor.
 
İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkedeki siyasetçilerin tutumlarını eleştirerek, "Siyasilerin söylemleri Müslümanlara karşı şiddeti ve düşmanlığı artırıyor. Bu yönden siyasetçiler söylemlerine dikkat etmeleri gerekiyor." dedi.
 
Son haftalardaki saldırılarda Müslümanların tedirgin olduğuna işaret eden Kesici, "Cami derneklerinin yöneticileri arkadaşlarımız bizleri arayarak camilerin önlerinde polislerin nöbet tutma imkanı olup olmadığını soruyor. Nasıl tedbir alınır ve kamera sisteminin yerleştirilmesi gibi konular yoğun olarak konuşuluyor. " değerlendirmesinde bulundu.
 
Kesici, güvenlik birimlerinin Müslümanlara güven hissi vermesi gerektiğini kaydetti.
 
Herkesin duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Kesici, "Siyasetçilerden beklentimiz camileri ziyaret etmeleri, polisin güvenlik konseptine ilişkin görüş alışverişinde bulunması ve cami cemaatlerine güvende oldukları hissi vermeleri. Hükümetteki sorumluların duyarlı davranmalarını, Müslümanlara karşı saldırıları şiddetli şekilde kınamalarını ve Müslümanların bu toplumun bir parçası olduklarını beyan etmelerini bekliyoruz.'' diye konuştu.
 
Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek de yaptığı açıklamada, özellikle Bremen'de Kur'an-ı Kerimlerin yırtılıp tahrip edilmesini "sapkınlığın yeni bir boyutu" olarak nitelendirdi.
 
Mazyek, saldırganların toplumsal barışa ve böylelikle demokrasiye zarar verdiklerinin altını çizerek, camilerin polis tarafından korunmasını istedi. 
Hüseyin Baş'tan tasarruf çağrısı
'Örtülü ödenekten, Saray'dan başlasın'
3 maaşlı eski bakan, Bilim Kurulu Üyesi!
Yeşilay kime çalışıyor?
Bakan'dan asgari ücret açıklaması
'Ekonomi denge işidir'
'Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız'
Asker selamıyla gitti!
Muş'ta tedirgin eden görüntü
Aniden ortaya çıktı
İsrail Gazze'de tüm yaşam alanlarını yok ediyor
Su kuyularının yüzde 70'i tahrip oldu
ABD üniversitelerinde İsrail karşıtı eylemler genişliyor
Protestolara işçi sınıfı da dahil oldu
UNRWA çalışanlarının soruşturmaları askıya alındı
İsrail iddialarını kanıtlayamadı
İYİ Parti'de seyircisiz kurultay günü
4 adaydan son mesajlar
500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor
Esnafın gözü düğünlerde!
Özgür Özel hiç bu kadar övgü almamıştı
Kılıçdaroğlu, yandaşların hedefinde
'Saray daveti' tartışması sürüyor
AKP’ye suç ortağı bir CHP mi?
Otoyolda benzin yüklü tanker paniği
Yol kapatıldı evler boşaltıldı
Esrarengiz kazazede
Ölmemiş, yüzerek kaçmış!
Lokanta ve kafelerle ilgili tebliğ Resmi Gazete'de
KDV'ye hassas ayarlama
Hüseyin Baş'tan tasarruf çağrısı
'Örtülü ödenekten, Saray'dan başlasın'
3 maaşlı eski bakan, Bilim Kurulu Üyesi!
Yeşilay kime çalışıyor?
Bakan'dan asgari ücret açıklaması
'Ekonomi denge işidir'
'Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız'
Asker selamıyla gitti!
Muş'ta tedirgin eden görüntü
Aniden ortaya çıktı
İsrail Gazze'de tüm yaşam alanlarını yok ediyor
Su kuyularının yüzde 70'i tahrip oldu
ABD üniversitelerinde İsrail karşıtı eylemler genişliyor
Protestolara işçi sınıfı da dahil oldu
UNRWA çalışanlarının soruşturmaları askıya alındı
İsrail iddialarını kanıtlayamadı
İYİ Parti'de seyircisiz kurultay günü
4 adaydan son mesajlar
500 milyar liralık ekonomi oluşturması bekleniyor
Esnafın gözü düğünlerde!
Özgür Özel hiç bu kadar övgü almamıştı
Kılıçdaroğlu, yandaşların hedefinde
'Saray daveti' tartışması sürüyor
AKP’ye suç ortağı bir CHP mi?
Otoyolda benzin yüklü tanker paniği
Yol kapatıldı evler boşaltıldı
Esrarengiz kazazede
Ölmemiş, yüzerek kaçmış!
Lokanta ve kafelerle ilgili tebliğ Resmi Gazete'de
KDV'ye hassas ayarlama

Fırat Kalkanı bölgesinde 3 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savuma Bakanlığı (MSB), Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde 3 PKK/YPG'li teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi

27.04.2024 12:00:00 / Güncelleme: 27.04.2024 12:03:33
AA
Fırat Kalkanı bölgesinde 3 terörist etkisiz hale getirildi
Fırat Kalkanı bölgesinde 3 terörist etkisiz hale getirildi

MSB'den yapılan açıklamada, "Teröre ve teröriste hiçbir yerde geçit yok. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde tespit ettiği 3 PKK/YPG'li teröristi etkisiz hale getirdi" ifadesi kullanıldı.

KKTC Başbakanı Üstel, İsias Otel Davası'nda sanık avukatı ile tartıştı

İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına 'yalan söylüyorsun' diyerek tepki gösterdi.
26.04.2024 21:45:00 / Güncelleme: 26.04.2024 21:50:31
İhlas Haber Ajansı
KKTC Başbakanı Üstel, İsias Otel Davası'nda sanık avukatı ile tartıştı
KKTC Başbakanı Üstel, İsias Otel Davası'nda sanık avukatı ile tartıştı
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, saat 10.00'da başlayan ve saat 18.15'de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.'nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00'da görülmesine karar verildi.

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına 'yalan söylüyorsun' tepkisi

6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi.
Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt'un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi'ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC'de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi'yle Gazi Üniversitesi'nin 'kardeş üniversite' olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi.



Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, 'Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al' dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC'de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi.

Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, 'Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin' dediğini söyledi.

Mahkeme başkanı uyardı

Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı.

Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, 'Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum' dedi.

'Ben sadece dekorasyon yaptım'

Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, 'Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs'taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum' ifadelerini kullandı.

Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, 'Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur' şeklinde konuştu.

Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum

Sarıyer'deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı.
26.04.2024 18:40:00
İhlas Haber Ajansı
Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum
Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum


Sarıyer'deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024'de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.'nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.'yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

''Oğlum 'baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar' dedi''

Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.'de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.'den 26 Mart 2024'de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği'nde 'kötü muamele' konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, 'baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar' dedi. Sonrasında hizmetli 'müdür bey geliyor' diyerek telefonu yüzüme kapattı'' dedi.

''Dalga geçer gibi 'beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin' dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum''

İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ''Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana 'baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim' dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi 'beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin' dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım'' şeklinde konuştu.

Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı

Ticaret Bakanlığı, vatandaşları IBAN kiralama ilanlarına karşı uyararak, bu tür eylemlerin 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil ettiğini bildirdi. Peki, 'IBAN kiralama' nedir ve dolandırıcılar bunu nasıl fırsata çeviriyor?
26.04.2024 11:26:00 / Güncelleme: 26.04.2024 11:29:42
Fahri Fatih Özcan
Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı
Bakanlıktan 'IBAN kiralama' uyarısı
Ticaret Bakanlığı, vatandaşları IBAN kiralama ilanlarına karşı uyararak, bu tür eylemlerin 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil ettiğini bildirdi. Bakanlık, sosyal mühendislik dolandırıcılığına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, banka hesaplarının maddi menfaat karşılığında başkaları tarafından kullanılmasına izin vermenin yasalara aykırı olduğu belirtildi. Ayrıca, dolandırıcıların özellikle öğrenci, ev hanımı gibi gelir kaynağı kısıtlı olan veya yaşlı, engelli gibi daha hassas tüketicileri hedef aldığına dikkat çekildi.

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Bankalar Birliği iş birliğiyle gerçekleştirilen 'Sosyal Mühendislik Dolandırıcılığını Önleme Çalıştayı'nda konuyla ilgili aksiyon almak için iş birliği yapma yönünde anlaşmaya varıldı. Çalıştayda, ilgili bakanlıklar, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, dolandırıcılık yöntemleri ve önleme stratejileri üzerine görüş alışverişinde bulundu.

Vatandaşlara, aldatıcı tekliflere karşı tedbirli olmaları ve bu tür ilanlara itibar etmemeleri çağrısında bulunuldu. Bakanlık, bu tür dolandırıcılık faaliyetlerinin hem bireylerin hem de ülkenin ekonomik güvenliğine zarar verdiğini ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin önemine vurgu yaptı.


IBAN kiralama nedir?


IBAN kiralama, kişilerin maddi menfaat karşılığında kendi banka hesaplarını başkalarına geçici olarak kiralaması işlemidir. Bu süreçte, hesap sahibi kişi, hesabını belirli bir süre veya işlem için başka bir kişiye devretmekte, para yatırılmasına ve çekilmesine izin vermektedir. Ancak, bu işlem genellikle dolandırıcılar için bir fırsat haline gelmektedir ve yasal olmayan faaliyetlerde kullanılabilir.

Dolandırıcılar, "Hesap açma kotamız doldu, tamamen yasal, hiçbir risk yok, hesaplarınızı geçici olarak kullanacağız sadece" gibi bahaneler kullanarak, asıl dolandırıcılar tarafından bir bankadan hesap açmanızı ve o hesaba ait kartı ve internet bankacılığını kendilerine teslim etmenizi isteyebilir. Bu tür dolandırıcılık faaliyetleri, 'Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu' kapsamında suç teşkil etmektedir ve ciddi yasal sonuçlar doğurabilir.


Dolandırıcılara karşı dikkatli olun


Dolandırıcılar haksız çıkar elde etmek için her türlü yöntemi kullanmaktan çekinmiyor. Bu yöntemlere karşı vatandaşın bilinçli ve çok dikkatli olması gerekiyor. Dolandırıcılardan korunmak için alabileceğiniz bazı önlemleri sıraladık.

1. Bilinmeyen numaralardan gelen mesajları dikkatlice inceleyin ve bu mesajlara tepki vermeden önce gönderenin gerçekten güvenilir olduğundan emin olun.

2. SMS yoluyla gelen mesajlarda veya aramalarda kişisel bilgilerinizi paylaşmaktan kaçının. Banka bilgileri, şifreler veya diğer hassas bilgilerinizi asla paylaşmamaya özen gösterin.

3. Eğer bir kurum, banka veya diğer resmi bir kaynak sizi SMS ile bilgilendiriyorsa, bu bilgiyi doğrulamak için kendi web sitelerini veya müşteri hizmetlerini arayarak kontrol edin.

4. Mobil cihazınıza güvenlik uygulamaları yükleyerek, kötü amaçlı yazılımlara ve SMS dolandırıcılığına karşı ek koruma sağlayabilirsiniz.

5. Bilinmeyen veya güvensiz kaynaklardan gelen bağlantılara tıklamaktan kaçının. Bu bağlantılar, zararlı yazılımları indirebilir veya dolandırıcılık amaçlı olabilir.

6. İki aşamalı doğrulama, hesaplarınızın güvenliğini artırmak için etkili bir yöntemdir. Bu, hesabınıza erişim sağlamak için sadece şifrenizin yanı sıra başka bir doğrulama adımının daha geçilmesini gerektirir.

7. Mobil operatörünüzün sunduğu güvenlik hizmetlerini kullanın. Örneğin, spam mesajları filtreleme veya güvenlik duvarı hizmetleri gibi seçeneklerle telefonunuzu koruyabilirsiniz.

8. Eğer dolandırıcılar tarafından gelen bir SMS aldıysanız, bunu operatörünüze ve yetkili kuruluşlara bildirin. Bu sayede diğer kullanıcıların da bu tür dolandırıcılıklardan haberdar olmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Bu öneriler, dolandırıcılık ve dolandırıcılıktan korunma yöntemleri konusunda uzman kaynaklar tarafından sağlanmıştır. Her zaman şüpheli durumlarda resmi kurumlarla iletişime geçmek ve güncel güvenlik uygulamalarını takip etmek önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.