logo
18 NİSAN 2024

Müslümanlara misyoner tahriki

07.09.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden

Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Humpher ve Herbert gibi İngiliz ajanlarının sayısı 1700'lü yıllarda binlerle ifade ediliyordu. Osmanlı'yı parçalama gayesine yönelik plan ve projeler, hep bu ajanlar vasıtasıyla bilfiil uygulamaya konmuştur. Goldzier, Gaitana, Renan, Rodinson gibi oryantalistler ve Reşid Ziya, C. Afgani gibi yerli işbirlikçilere dikkat edilirse hep aynı konuları ele aldıkları, aynı fikirleri işledikleri görülecektir.

Batılı Katolik ve Protestan misyonerler 19. yy. Osmanlı Devleti'nde aktif olarak faaliyet göstermişlerdir. Bu amaçla misyonerler kiliseler, okullar, hastaneler ve diğer hayır kurumları açmışlar kapitülasyonların himayesinde, Avrupa güçlerinin diplomatik yardımlarına sığınarak faaliyetlerini rahatça yürütmüşlerdir. Doç. Dr. İlknur Polat Haydaroğlu "Osmanlı İmparatorluğu'nda Yabancı Okullar ve Misyonerlik Faaliyetleri" isimli makalesinde 1894 yılında sadece Elazığ'da 83, Diyarbakır'da 32, Erzurum'da 24, Bitlis'te 22 misyoner okulunun var olduğunu belirtmektedir. 1904'de Osmanlı topraklarında ABD devlet okulu olarak 400, rahiplerin 306, rahibelerin 354 okulu vardır. Doç. Dr. Haydaroğlu, "Osmanlı'yı Galata bankerleri ve misyoner teşkilatı yıktı" tespitini yapmaktadır.

Bu misyoner faaliyetleri Osmanlı İmparatorluğu içinde Batı kültürünün ve fikirlerinin yayılmasında güçlü araçlar olmuşlar, fakat Müslüman halkla direkt olarak ilişkiye fazla girmemişlerdi. Bununla beraber misyonerler, Batı nüfuzu ve müdahalesinin araçları oldukları ve imparatorluk içindeki azınlıkların siyasî sadakatlerini yok etmeye çalıştıkları için Müslüman nüfus tarafından şüpheyle karşılamışlardır. Türkiye

CUMHURİYETLE GELEN RAHATLIK

Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra misyoner faaliyetlerin çoğu durmuştur, çünkü yeni Türk devletinde artık az sayıda gayrimüslim kalmış, kapitülasyonlar kaldırılmış ve cumhuriyet yönetimi, bir kısmı kapatılan, diğer kısmı ise millîleştirilen misyoner eğitim kurumlarını sıkı bir denetime tâbi tutmuştur. Bununla beraber Müslümanlar, misyonerlik konusu üzerinde rahatsızlık duymaya devam etmişlerdir. Bunun bir belirtisi, İstiklal Savaşı'nın tanınmış kumandanlarından Kâzım Karabekir'in konu ile ilgili derlediği kapsamlı bir çalışmasının Ekim 1952 yılında Hür Adam Gazetesi'nde yeniden yayımlanmasıydı. Misyoner faaliyetlerinin tarihî kökenlerini araştıran Karabekir, Katolik ve Protestan misyonerlerin bütün dünyada üç değişik metotla çalıştıklarını iddia etmekteydi: 1. Dini Teşkilatlar, 2. Okullar ve Kurumlar, 3. Maskeli Teşkilatlar. Birinci tip teşkilatlar, kutsal kitapları dağıtmakla, dergiler yayımlamakla ve kalpleri Hıristiyanlığa ısındırmak için halka yardım etmekle görevliydiler. Londra'daki Archbishop of Campterbry Mission bunların en tanınmış olanıydı. Bunun şubeleri Asya ve Afrika ülkelerine yayılmış ve biri de İstanbul'da çalışmaktaydı. Hıristiyanlar tarafından azınlık oldukları ülkelerde kurdukları okul ve kurumların esas gayesi, kendi çocuklarına Hıristiyanlığı öğretmek olmakla birlikte, fırsat buldukça başka dinlere mensup çocukları da Hıristiyan yapmaya çalışmaktı. Türkiye'de Robert Koleji ve Young Men's Christiam Association, bu tipin en çarpıcı örnekleriydi. Karabekir'in tasnifine göre misyoner teşkilatlarının üçüncü tipi yerli halkın kılığında faaliyet göstermekte ve en mahrem yerlerine girerek onların gizli sırlarını elde edebilmekteydiler. Masum bir tavır takınarak, bu ülkeleri zayıflatabilmek için aralarına fitne ve fesat tohumları dökmeyi arzulamaktaydılar. Birçok milletin uykuda, gaflet içinde olmasının ve bir avuç asker tarafından idare edilebilmesinin sebebi buydu.

HEDEF KUR'AN

Karabekir, Türk Müslümanlarını Hıristiyan misyoner faaliyetlerine karşı uyarırken, onların Müslümanlara karşı düşmanca davranışlarını gösteren birkaç tarihî örnek de getirdi. Mesela 1877 yılında İngiltere Başbakanı Gladstone, bütün milletlerin Osmanlı Devleti'ne karşı çıkmasını isteyerek, bir elindeki Kur'an nüshasını yukarı kaldırmış ve demişti ki: "Bu kitap yeryüzünde kaldıkça bu Batak Katliamı gibi vahşetler de dünyadan eksik olmaz!" Karabekir tarafından getirilen diğer örnekler de şunlardı: I. Dünya Savaşı'nda Loyd George, Hıristiyan kiliseleri, misyonerleri ve Ermenileri isyan için tahrik ederek Müslüman Türklerin varlığını sona erdirmeyi hedefleyen bir planı sahneye koymuştu. Misyonerler sadece Hıristiyanları Müslümanlara karşı tahrik etmekle kalmamakta, aynı zamanda Müslümanları Müslümanlara karşı da kışkırtmaktaydılar. Bunun en çarpıcı örneği Hacı Ali ile Abdullah Mansur'un Arapların Türk ordusuna karşı isyanlarındaki misyonlarıydı. Çok daha dikkate değer olan Lawrence ise bu türden misyonerlerin en çarpıcı örneğini oluşturmaktaydı. Bu örnekleri göz önüne alan Karabekir sonuç olarak, Hıristiyan misyonerlerle Batı ülkelerinin siyasî maksatları arasında çok sıkı bir ilişkinin olduğunu ileri sürdü.

Milliyetçi ve mukaddesatçı aydınlar Hıristiyanlara Osmanlı İmparatorluğu ve cumhuriyet dönemlerinde verilen hak ve imtiyazların suistimal edildiğini ve misyoner faaliyetlerinin daha da artmasına bir zemin hazırladığını savundular. 1959 yılında Hilal Dergisi'nde yazan Erol Güngör, tarihteki Türk devletlerinde Hıristiyan ve Müslümanların haklarını karşılaştırdı. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettiği zaman, İslam'ın emri gereği kendisi gayrimüslimlerin haklarını korumak zorunda kalmış, ancak Fatih onlara müsamahayla davranır davranmaz azınlıklar da ayaklanma ve isyanlarla karşılık vermişti. Anadolu çocukları sınırda ülkeyi korumak için kan dökerlerken, geride mesut ve neşeli bir hayat yaşayanların buna cevabı isyan olmuştu.
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
'Almanya bizi kıskanıyor mu' dediniz?
Türkiye enflasyonda Nijerya'yı ikiye katladı
CHP parlamenter sistem hedefinden vaz mı geçti?
Yeni anayasada kritik düğüm
3 kişi gözaltına alındı
İşletme belgesi iptal edildi

Sarıyer'de öldürülen taksi şoförü son yolculuğuna uğurlandı

Sarıyer'de, yabancı uyruklu şüpheli tarafından bıçakla öldürülen ve aracı gasbedilen taksi şoförü Yaşar Yanıkyürek, Feriköy Mezarlığı'na defnedildi

 
18.04.2024 15:41:00 / Güncelleme: 18.04.2024 15:45:30
AA
Sarıyer'de öldürülen taksi şoförü son yolculuğuna uğurlandı
Sarıyer'de öldürülen taksi şoförü son yolculuğuna uğurlandı

Tarabya'da aracına aldığı İran uyruklu Y.B.G. tarafından bıçaklanması sonucu hayatını kaybeden Yanıkyürek için Beyoğlu Yenişehir Cami'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi.

Cenazeye merhumun ailesi, yakınları, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu ile çok sayıda meslektaşı katıldı.

Aksu, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, olaydan dolayı acıların çok büyük olduğunu söyledi.

Taksici camiasına başsağlığı dileyen Aksu, "Yabancı uyruklu bir yolcu tarafından emekçi şoför ağabeyimiz maalesef saldırıya uğradı. Bıçaklama sonucu vefat etti. Bunu gerçekleştiren yolcu, yabancı uyrukluymuş. Adli işlemleri devam ediyor. Biz de süreci takip ediyoruz." dedi.

Aksu, bir meslektaşlarını daha kaybetmenin üzüntüsü içinde olduklarını dile getirerek, "Konu caninin ifadesine göre, taksi ücretiyle alakalıymış. Bu cani yakalandı. Ümit ediyoruz ki bir daha böyle olaylarla karşılaşmayız. Araçta kamera var. Ses kayıtlarına emniyetimiz ulaşacak. Yakında detaylı bilgi emniyetimizce aktarılacak." diye konuştu.

Taksi şoförlerinin güvenliği için kabinli araçların temin edilmesi gerektiğine dikkati çeken Aksu, bu önlemin en ekonomik şekilde araçlarda alınması gerektiğini kaydetti.

Yanıkyürek'in cenazesi, namazın ardından araca konulduğu sırada bir yakını, "Baba yarım gitti." diyerek tabuta dokundu.

Araç konvoyuyla beraber Feriköy Mezarlığı'na götürülen cenaze burada defnedildi.



Olay nasıl gerçekleşti?

Taksi şoförü Yaşar Yanıkyürek, dün Tarabya Mahallesi Postacı Halil Sokak'ta aracında öldürüldükten sonra yola atılmıştı.

Polis ekipleri, olayın ardından şüpheliyi gasbettiği takside yakalamış, araçta cinayette kullanıldığı değerlendirilen kesici alet de bulunmuştu.

İran uyruklu şüpheli Y.B.G, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ndeki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilmişti.

Şüpheli, daha sonra Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilmişti.

 

Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi

Mersin polisi, yurt dışından Mersin'e yedek parça olarak kullanmak için getirilen piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lira olan 4 adet lüks aracı ele geçirdi, 2 şüpheliyi yakaladı
18.04.2024 10:38:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi
Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi
Mersin polisi, yurt dışından Mersin'e yedek parça olarak kullanmak için getirilen piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lira olan 4 adet lüks aracı ele geçirdi, 2 şüpheliyi yakaladı.

Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, yurt dışından gümrük kaçağı olarak getirilip yedek parça olarak kullanılan araçlara yönelik çalışma yaptı. Polisin çalışmasında merkez Akdeniz İlçesinde bir oto tamirhanesi tespit edildi.

Tespit edilen adrese operasyon yapan polis, yurt dışından getirilen, parçalanıp yedek parça olarak satışa sunulamaya başlanan piyasa değeri 10 milyon TL olan 4 adet gümrük kaçağı aracı ele geçirdi. Operasyonda 2 şüpheli gözaltına alındı.

Araçlara el konulurken emniyette ifadesi alınan 2 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde yaklaşık bir buçuk saat arayla 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde iki deprem oldu. Depremden etkilenen 3 ilçede eğitim öğretime 1 gün süreyle ara verildi.
18.04.2024 07:15:00 / Güncelleme: 18.04.2024 07:29:36
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 01.06'da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntının çevre illerden de hissedildiği öğrenildi.

Yaklaşık bir buçuk saat sonra aynı yerde 4,1 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi.

Yerlikaya: Saha taramaları devam etmektedir

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, depremin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

"Tokat ili Sulusaray ilçesinde 4,7 büyüklüğünde meydana gelen depremde AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. An itibarıyla olumsuz bir durum yoktur. Gelişmeleri takip ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

AFAD: Olumsuz bir durum yok

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Tokat ilimizin Sulusaray ilçesinde saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız."

Deprem anındaki panik kamerada

Tokat'ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. 

Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

'Yıkılan, hasarlı bir bina yok'

Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, 'Saat 01.06'da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun' dedi.

Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.

3 ilçede okullar tatil edildi

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil edildiğini bildirdi.

Hatipoğlu, Sulusaray ilçesinde gece saatlerinde 4,7 ve 4,1 şiddetinde depremlerin olduğunu söyledi.

Bölgede ara ara artçı depremlerin yaşandığını ifade eden Hatipoğlu, "Çok şükür depremde her herhangi bir olumsuzluk yok. Kaymakamlığımız, AFAD, emniyetimiz ve jandarmamız bölgede tarama çalışmaları yaptılar. Herhangi bir olumsuzluk olmadı. Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil ettik" dedi.

Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi

Tokat merkezli 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildi.
18.04.2024 07:12:00
Haber Merkezi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Tokat Valiliği gece yaşanan 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildiğini açıkladı.

Yapılan açıklamada "Tokat ilimiz Sulusaray ilçemizde 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde meydana gelen 2 deprem nedeniyle Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçelerimizde eğitim ve öğretime 1 (bir) gün ara verilmiştir" denildi.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.