Yaramaz bir çocuk, her günün sonunda bir vukuatla gelir, zavallı baba mecburen açılan zararı öder, ertesi gün bir daha, üç gün sonra bir daha, beş gün sonra bir daha…
Komşunun camını kırmıştır öde, bir başkasının arabasının camını kırmıştır öde, bir başkasının camını-çerçevesini indirmiştir öde…
Yaramaz çocuğun yaramazlıkları bir türlü bitmez ama, zavallı babanın birikimleri tükenir ve günün birinde parmağı ağzında kalır.
Yaramaz ve müsrif bir çocuk ve sonunda iflas etmiş bir baba…
Hayli zamandan beridir ki, bu manzarayı aynı ile yaşıyoruz.
Millet, yönetime seçtiği iktidar kadrosunun hesapsız-kitapsız adımlarından ötürü, üst üste yaptığı yanlışlardan ve aşırı israfçılığından dolayı ortaya çıkan devasa zararları ve hiçbir ölçüye-tartıya sığmayan faturaları ödemekten bitap düşmüş durumda.
Öde öde bitmiyor, ver ver yetmiyor, çünkü her yeni gün, yeni yeni devasa açıklar oluşuyor.
İktidar katında israf diz boyu, debdebe ve şatafatta sınır yok, hesap bilmemezlik hepsinin üstüne tüy dikiyor.
Millet zaten fakru zaruret içinde hayatını zar-zor devam ettirmeye uğraşırken bir işitiyor ki; bir milyonun üstünde yıllık uçuş garantisi verilen havaalanından ancak kırk-elli bin kişi uçmuş, al sana mevcut kamburların üstüne kocaman bir kambur daha.
Haftalık Pazar harcamalarını denkleştirmeye çalışırken, çocuklar meyvesiz ve sebzesiz kalmasın diye kılı kırk yararken, okula giden çocuğunun cebine günlük harçlık koyamazken bir de işitiyor ki; kırk beş bin araç geçiş garantisi verilen köprüden sadece bir günde altı bin araç geçmiş, hadi bakalım ey millet, nasırlı eller boş ceplere, çünkü yepyeni bir kambur daha binmiştir mevcutların üstüne…
Borç borç üstüne, kambur kambur üstüne, zarar zarar üstüne…
İktidar çevrelerinde israf diz boyu, debdebe ve şatafat tam gaz, lüks ve konfordan zerre kadar taviz yok, üç yüz bin, beş yüz bin maaşlı bürokratlara her gün yenileri ekleniyor ama millet perişan, millet fakru zaruret içinde, millet haciz kıskacında, millet faturalarla boğuşuyor, millet can derdinde…
Her gün cam kıran, her gün yeni bir zarar kapısı açarak eve gelen yaramaz çocuk ile çocuğunun açtığı zararları kapatmak için tüm varlığını tüketen zavallı baba misali…
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024