Mustafa Kemal Paşa'nın 24 Eylül 1917 tarihli raporunun devamı:3-Düşman tearuzundan evvel 7. orduyu cem edebildiğimiz halde münhasıran bir müdafaa vazifesi olacak Sina cephesine bir gurup ve iki ordu karargâhı sığmaz. Falkenhayn'a buraya gelir gelmez bunu söyledim. Böyle bir teşkilatın sığabileceği hakkında bana gösterdiği sevk-ü idare şekli yalnız bir taarruz şekli idi. Yani, şimdiki cepheyi setr(örtme-kapama) eden bir ordu ve BİRÜRSSEBİ ile Cenubundan düşman müstahkem ordugâhının gerilerine taarruz eden diğer bir ordu vaziyeti idi. Ahval(durumlar-bulunuşlar), bu ihtimali muhal(gerçekleşmesi imkânsız) gösterince General Falkenhayn benim: Bir gurup ve iki ordu bi-lüzumdur, mütalaama cevap vermemiş demek olur. Bahusus muhakkak olduğu üzere düşman taarruzda takaddüm(öncelik-önce gelme) edince mevcut olan ve gelecek olan kuvvetlerin yalnız bir kumandaya tabi olması münakaşa götürmeyen bir zarurettir. O halde Falkenhayn'ın kendisine de bir iş kalmayıp General Kress bütün kuvvetleri istimal(kullanma) edecektir. Fennen ve müdafaay-ı memleket nokta-i nazarından bu hal gayrı kabil-i ihmaldir. Arıburnu'nda bir fırka kumandanı iken tedricen gelen ve üç fırkaya baliğ(eski, köhne) olan kuvvetlere bila Fennen ve müdafaay-ı memleket nokta-i nazarından bu hal gayrı kabil-i ihmaldir. Arıburnu'nda bir fırka kumandanı iken tedricen (yavaş, yavaş) gelen ve üç fırkaya baliğ olan kuvvetlere bila kayıd-u şart kumanda ettiğim için ve kezalik müstacelen(çabuk olarak) tayin olunduğum 16 cı kolordu ile dahi Anafarta'ların korunmasına başladıktan sonra müteakiben gelen kolordularla cem'an 11 fırkaya baliğ olan orduyu bila kayd-u şart istihdam edebildiğim için ifay-ı vazife mümkün olmuş idi."Memleketin hayatı pahasına olarak yeni bir makûs(başka bir şeyin karşıtı) tecrübe-i mücbireye (zorlayan) girmeye kanaatim müsait değildir. Evvelki mütalaamızda vazihen(açık, açık) arz ve tafsil(uzun açıklama) ettiğim bu ihtimale mukarrerat esnasında cevap verilmemektedir. Ve zaten bu hareket-i müstakile perdesi altında Sina harekâtı, Karargâh-ı umumiye merbut olan Generale tevdi edilince buna cevap vermeği bittabi Falkenhayn'a tevdi(bırakma) edeceklerdir. Falkenhayn, bunları gördü ve bana cepheden bir kısmının şimdiden taht-ı emrime verilmesini bilvasıta teklif ettiği gibi, tarafımızdan taarruz edilmemesi muhtemel olduğunu da söylemiştir. Müşarünileyh acizleri için bir vazife-i atiye-i daime olarak Birrüssebi garnizon komutanlığı veya Zahiriye mıntıkası fevkalade kumandanlığı gibi vezaifin tecessüm ettiğini setr etmeğe ve yaldızlamaya çalışmaktadır.Sina cephesine benim kumanda edebilmem için noksan tecrübe ve kifayet gibi bir mütalaanın varit olmayacağı teslimgerde-i devletleridir. Çünkü Sina cephesinden daha mühlik (öldüren, öldürücü) olan Arıburnu'nu muvaffakiyetle ve küçük bir kumandan olarak atlatmış ve Anafarta'da 11 fırka ve bir süvari livasını muvaffakiyetle ve İngiliz ordusunu mağlubiyete düçar ederek istimal velhasıl 10 fırkadan ibaret 2.ci orduyu sevk-ü idare etmiş bir kumandan ne kadar aciz olsa Sina vezayifi için mücerrep(denenmiş) ve mutemet( güvenilir, emin kimse) derecesini kazanmıştır. "Mustafa Kemal Paşa, 8. Ordu Komutanı von Kress'in komutasında Birüssebi- Sina arasındaki 100 Km uzunluğundaki kurulacak cephede saldırı değil ancak savunma yapılabileceğini ileri sürer. Sonra bu sahanın yalnız von Kress'in komutasına verilmesine de karşı çıkar. Ayrıca 7. ve 6. ordulardan ihtiyaç duyulduğu zaman birliklerinin bu cepheye çekilmesini de kabul edemez. Sonunda Falkenhayn'a 4-6 ve 7.ci ordularında bu cepheye çekilerek savunma için komutan olarak ta görev alabileceğini Falkenhayn'a bildirir." 4- Evvelki mütalatım esas itibarile bervech-i ati(aşağıda olduğu gibi) tebeddül( değişme, başkalaşma) etmektedir. a)Sina cephesinin ihtiyacı, hakiki olarak tespit edilmeyip hareket-i müstakile tabiri ile setr edilmektedir, yani iğfal(yanıltıp yanlış işyaptırma, aldatma, aldatılma) edilmekteyiz. b) General Falkenhayn bila kayd-ü şart bir Osmanlının taht-ı emrine verilmemektedir. Geri hidematı (hizmetleri) ve ihtiyacatın temini gibi esbab-ı(sebepler araçlar, gereçler) mütemadiye-i(arasız veya süresiz olarak) şikayet ile ecnebi nüfuzunun Filistin'den şimale(kuzey)doğru mütemadiyen tevsi(genişletme) edileceğine şüphe yoktur. Kress Paşanın Sina harekâtı için geri hidematının bir Alman Erkânıharbiyesine verilmesini ve Rayaktan, cenuba kadar bütün şimendifer işinin doğrudan doğruya Almanların idaresine tevdiini(bırakma, emanet etme) zaruri gösterdiğinden haberdarım. c) Yukarıda tafsil(Geniş olarak veya uzun, uzun anlatmak) ettiğim gibi müdafaa için esasen Sina cephesine bir gurup ve iki ordu sığmaz ve mukarrerata ve peyderpey takviyede de vazife-i müstakilleyi benim deruhte edeceğim hakkında bir kayıt yoktur.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011